
İkisi de candır.
Sürekli geriye pas veriyor, kendisini geliştiremedi diye birini erken yolladık. Türkiye'de kalsa futbolu en az 5 ya da 6 yıl daha erken bırakırdı, İngiltere'de 40'ına merdiven dayayana kadar forma giydirdiler.
Diğeri sadece Türkiye'ye gelmiş geçmiş en büyük futbolcu değil, dünyanın en büyük isimlerinden biri.
Bu çadır tiyatrosunun arasında neler yapacaklar bilmiyorum. Bildiğim tek şey, Adnan Polat ve Adnan Sezgin'in götlerini kurtarması için sıradaki kurban bu iki efsane adam.
Tahminim sezon sonu gönderilirler. Takım içinde ciddi bir temizlik yapılmadığı sürece isterse mezarından Ali Sami Yen çıkıp gelsin, onu da göndeririz biz.
Sorunun hâlâ birkaç galibiyet, transfer filan olduğunu sananları şaşkınlıkla okuyorum.
Sorun Türkiye'nin gittiği noktadır. Siyasette, sanatta, sporda her alanda freni patlamış kamyon gibi yuvarlanıyoruz. Haliyle Galatasaray da bundan sebepleniyor.
Biraz önce şu aşağıdaki fotoğrafı gördüm, öylece bakakaldım. Türkiye'de tecavüzcüler için özel şişme bebekler üretiliyor artık. Ne zaman yapılıyor bu? Dini bütün iktidar döneminde, cemaatlerin şehir sokaklarında kol gezdiği bir dönemde.
Galatasaray'a niye takılıp kalıyoruz değil mi? Bir eğlencemiz vardı onu da iki tane yavşak yüzünden kaybettim, o yüzden bu kadar çok taktım.
Umarım Hagi-Tugay ikilisi başarılı olur. Hoş, öyle olmayacağı o kadar açık ki, şimdi güzellemeler yazan herkes bir yalanın peşine takılmış gidiyor. Kendimizi inandırmaya çalışıyoruz.
Mecburen maçları izleyeceğim, yazmak için ama içimde en ufak bir heyecan kıpırtısı bile kalmadı.
