13 Haziran 2012

Yolun açık olsun



Hocam seninle yollarımızın kesişmesi bile çok önemliydi. Düşme potasında bir takımı alıp, ayağa kaldırdın. Ama Galatasaray'da işler böyle yürür. Başarılı adamın kıçına teneke bağlayıp göndermeye kalkarlar.

5 gündür her türden yalanı okuyoruz hakkında. Liste, ktüfür ettiğinden tut da, paragöz olmana kadar uzanıyor.

Eğer bunlara "Böyle yönetimin amına koyayım" dediysen, az demişsin. Bu götverenlere ne söylesen az çünkü. Bunların istediği şey, herkesin kendi kontrolünde olması ve önlerinde el pençe divan durman.

Bakma sen bugün taraftarın arkanda durmana, yarından sonra başlarlar "Önemli olan kişiler değil kurumdur" diye. İki tane imzayla dut yemiş bülbüle döner hepsi.

Yağmurda ıslanmasın diye arabana aldığın taraftar, seni unutmaz hocam.
Skandallarla çalkalanan, düşmemeye oynayan bir takımı, ayağa kaldıran bir adamı kimse unutmaz.

Ne desem boş, bir şey de söyleyemiyorum. Basketbol şubesinden önce Hakan Üstünberk, sonra Oktay Mahmuti ayrıldı. Boş salonları doldurdular, aklına basketbol gelmeyen insanları bu oyunu izlemeye zorladılar ama ödül olarak ayrıldılar.

Her kimi alırsanız alın, umrumda bile değil. Bize Cemal Nalga olayları, küme düşmemeye oynayan bir takım yakışır. Her başarının bedeli vardır bu ülkede, Oktay Mahmuti de bu bedeli ödedi.

Yolun açık olsun hocam. Nereye gidersen git, umarım çok başarılı olursun.