24 Ağustos 2011

Don Kişot

"Türk futbolunun kulüpler bazında Avrupa’daki en üst düzey temsilcisi olan Fenerbahçe"

Şu ifade, bugün alınan karardan sonra Fenerbahçe'nin resmi sitesinden alınmıştır.

Bak, bunların sorunu net olarak budur. Yani kendilerini dev aynasında görmek. Kimse yanlış anlamasın, Fenerbahçe'nin büyük bir kulüp olmadığını söylemiyorum. Bilakis, bu ülke sınırları içindeki en büyük kulüplerden biridir ama bu zekâdaki adamlar, kendilerine birtakım gereksiz ve zorlama payeler verdikleri için şu an içinde bulundukları durumdalar.

Neden büyüksünüz, nedir sizi 'en büyük' yapan. Kütahyasporlu adam için de Kütahyaspor en büyüktür. Şu saçma sapan, çocuk kandırmacalarından sıyrılın lan artık.

Neresinden tutarsan, oradan elinde kalır, söyledikleri. Sezon ortasında "Hepinize yeteriz" dediler. Ama işte 'sap döner, keser döner, gün gelir hesap döner' yine işledi. Sezon bitti aradan 2 ay geçmedi, tüm kulüpleri etraflarında toplamaya çalıştılar. Adama sormazlar mı "Hani, herkese yeterdiniz? Ne oldu?" diye.

1.5 yıl önce şöyle bir cümle kurmuştum, "Artık herkesin aklını başına alma zamanı geldi hatta geçiyor. Kendinizi sürekli olarak dev aynasında görmeyi, rakiplerinizi aşağılamayı, kendinizden başka herkesi küçük görmeyi bırakın. Evet, böyle yaptığınız sürece nefret duygusu uyandıran bir kulüp olmaya devam edeceksiniz ve bu fikriniz en sonunda vazgeçilmez korkunuz halini alacak.

Eğer siz Fenerbahçeli'yseniz ve hâlâ 'Tüm Türkiye'ye karşı savaşıyoruz' diye düşünüyorsanız, daha bol bol travma geçirmeye hazırlanın derim."


'Ben demiştim' mealinde söylemiyorum bunu. Şu süreçte bile, aptalca ve anlamsızca bir biçimde tepeden bakmaya devam ediyorlar. O kadar az sayıda insan var ki, şu süreçte özeleştiri yapan. Hâlâ "Ligden çekilelim, bakalım o zaman ne yapacaklar?" diye kendilerini kandırıyorlar.

Elbette ligin tadı tuzu kaçar ama siz olmazsanız da bu lig devam eder. Dünya dönüyor, bunlar ellerinde bir sikindirik sopa, kendileri döndürüyor sanıyor. Lan dönüyor, dönüyor; siz döndürmüyorsunuz.

Bir kendinize gelin. "Biz nerede hata yaptık?" deyin, "Şike yaptıysak bedelini ödeyelim" deyin. İnsanları siz olmadan, hiçbir şey olmayacağını inandırmaya çalışmayın. Eyvallah, siz bunu söyleye söyleye inanmışsınız ama kendi yalanlarınıza başkalarını inandırmaya çalışmayın. Galatasaray'sız da olur, Beşiktaş'sız da olur, sizsiz de olur.

Şu kibirden, 'biz en büyüğüz' efelenmelerinden vazgeçin artık. Bu kadar şey aklınızı başınıza getirmeye yetmiyorsa, ne olması lazım başka?

Heriflerde öyle bir özgüven var ki, UEFA'yı bile tehdit ediyor. Sanıyorlar ki, buradaki TFF gibi, UEFA da tırsacak. Don Kişot'tan beterler yemin ediyorum.

Resmi site diyor ki, "Gün; yurtdışına çıkış yasağı varken kendi takımının maçına dahi gidemeyen başkanların, kendisini pür-i pak gösterme çabalarını izleme; kendilerinden istenen belgeleri dahi teslim edemeyen ancak her fırsatta yurtdışına jurnalcilik yapan kulüplerin, kafa karıştıran demeçlerini dinleme zamanı değil, başımızı ellerimizin arasına alıp Türk futbolunun geleceğini düşünme günüdür. Gün; hep birlikte Türk futbolunu daha iyi bir noktaya taşıma ve uluslararası alanda haklarımızı koruma adına, adımlar atmak günüdür."

Bak şimdi, "Gün; yurtdışına çıkış yasağı varken kendi takımının maçına dahi gidemeyen başkanların günüdür" diyen adamın, İkinci Başkanı bu ülkede aylarca kendi takımının maçına gidemedi. Nihat Özdemir değil miydi, yurtdışına çıkış yasağı konan. Sen şimdi aklınsıra ona buna laf sokmaya çalışıyorsun ama aynı bokun laciverdi, iki yıl önce sendin.

"Gün; hep birlikte Türk futbolunu daha iyi bir noktaya taşıma ve uluslararası alanda haklarımızı koruma adına, adımlar atmak günüdür." diyenler, yüzlerindeki boktan maskeleri çıkartsınlar. Üç ay önce Fenerium'larda tişört bastıracaksın, "Hepinize yeteriz" diye, şimdi birden birlik mavalları okuyacaksın.

Statlara giderek olmaz bu işler. Önce yaptığınız hatanın, arkasında durmaya çalıştığınız ama yakın bir zamanda satacağınız adamın kim olduğunu algılayın.

Yeldeğirmenlerine karşı savaşa devam...

İsmet Paşa güzel söylemiş; "Hadi canım sen de..."