
Bu ülkede Deniz Gezmiş'i herkes sahiplenir ama İbrahim Kaypakkaya'ya kimse itibar etmez. İnsanlar Che rozetleri taşır ama İbrahim Kaypakkaya'dan uzak durur.
Türk solu için çok önemlidir İbo. "Ser verip, sır vermemiş" bir devrimcidir. Her gün bir parmağını keserler, vücuduna bıçaklarla kesip içine tuz koyup kapatırlar, parça parça keserler ama İbo konuşmaz.
İbo'yu; sahiplenilen, sevimli gösterilen diğer devrimci figürlerden ayıran, Kemalizm eleştirileridir. Türk solunda bu nedenle önemli bir mihenk taşıdır. Kemalizmi diktatörlükten başlayarak, sömürgeciliğe kadar uzanan sert eleştiriler yöneltmiştir.
Bugün İbo'nun ölümyıldönümü. 38 yıldır işkencecileri meçhul. Devlet eliyle işkenceye maruz kalan, yüzlerce devrimcinin içinde; sistemi, ülke tarihini en korkusuzca eleştiren isimlerden biriydi.
O yüzden de, Türkiye solunda İbo hak ettiği saygıyı asla görmemiştir.
Deniz'i, Yusuf'u, Hüseyin'i 'sempatik romantik devrimci'; Mahir'i, İbo'yu 'eli kanlı katil, terörist' olarak görmek, göstermek Türkiye'de devrimci harekete yapılan en büyük hakarettir.
İbo'yu işkenceden geçirmek, lime lime parçalara ayırmak serbest ama övmek suç. İşte size adalet.
Soyadına tahammül edilemeyen, mezarı bile rahat bırakılmayan İbrahim Kaypakkaya, gerçek anlamda direnişin sembolüdür, öyle de kalacaktır.