
Herkes gitsin aynaya baksın. Aynadaki kendinize sorun "Bu şerefsizliği, onursuzluğu, haysiyetsizliği, emek hırsızlığını içime sindirebilecek miyim?" diye.
O sorunun yanıtı eğer 'evet'se, 34 hafta boyunca takımınız her gol attığında deliler gibi sevinin, yumruğunuzu havaya kaldırıp, sahte zaferlerin tadını çıkartın. Sonra bir hakem hata yaptığında, "Hakkımız yendi" diye yakının.
Gazetelerde, televizyonlarda beğenmediğiniz yorumlara basın küfrü. Forumlarda, bloglarda, otobüste, işyerinde ağzınıza geleni söyleyin.
Hakem 'hata'larında, "Yeter artık emeğimiz çalınıyor" diye ortalığı birbirine katın.
En yakın arkadaşınızla, kız arkadaşınızla, çocuğunuzla maça gidip, takımınız gol attığında, birbirinize sarılın. O golün sevincini doyasıya paylaşın.
Sene sonu geldiğinde, eğer takımınız şampiyon olursa, Çıkın caddelere, sokaklara şampiyonluğun o tadına doyum olmaz keyfini yaşayın.
Eğer bunların hepsini yapıyorsanız, hayata dönün.
İşyerinde en yakın arkadaşınız, yemeğe indiğinde masada bıraktığı cüzdanından para çalın. Onu ispiyonlayın, işten atılmasını sağlayın ki, çaldığınız para ortaya çıkmasın.
Eve gittiğinizde üç yaşındaki çocuğunuzu ağzından kan gelene kadar tokatlayın. Eğer eşiniz araya girmeye kalkarsa, kafasını duvarlara vura vura, bayıltana kadar dövün.
Sokakta otobüs durağında yüzlerce insan sırada beklerken, siz uyanıklığınızı gösterip, hemen ilk sıraya giriverin. Bir şey söyleyen olursa, sıçın ağzına, gücünüz varsa.
Eğer devlette çalışıyorsanız, eşşekler gibi çalışan işçilerin, emekçilerin, memurların vergisini cebinize indirin.
Küçük bir simitçi çocuktan iki simit alın, parasını vermeyin, ayakkabılarınızı boyacı çocuğa boyatıp, yine parasını vermeyin. Nasılsa onlar sizden küçük, bir şey söylemeye kalkarsa, siktiri çekip tokadı basın.
Gücünüz kime yetiyorsa, onu gözünüze kestirin parasını alın, hakkını yiyin, vurun, kırın, parçalayın.
Sonra akşam tüm bunları yaptıktan sonra, bacaklarınızı uzatıp takımınızın maçını izleyin. Bir bira açın, iki duble rakı için, bütün gün yaptıklarınızı aklınızın bir kenarına bile getirmeyin.
Çünkü siz, bu şerefsizliği, onursuzluğu, haysiyetsizliği, emek hırsızlığını içinize sindirecek kadar aşağılık bir insansınız demektir.
Bunu Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor, Kütahyaspor v.s. v.s. ayırt etmeksizin söylüyorum.
Bugün herkes suça ortaktır. Yapan, yapmayan herkes bu işin sorumluluğunu üstünde taşıyacaktır.
Şu olan bitene göğüs germek, savunmak, yapılan ahlâksızlığı haklı çıkartmaya çalışan herkes, yakasına 'şerefsiz' rozetini takmıştır. İsteyen çıkartır, isteyen gururla sergiler.
Ama tabii şaşırıyoruz aptal gibi. Katillerin omuzlarda taşındığı, kutsandığı, yolsuzluk yapanların beyefendi kontenjanından zenginliğinin tadını çıkarttığı bir ülkede şikeyi de içimize rahat rahat sindiririz.
Evet, evet yanlış yazmadım başlığı. Bundan sonra gerçek futbol izleyeceğiz. Şikecilerin, çetecilerin, şerefsizlerin, onursuzların futbolunu bilerek izleyeceğiz. Para için satamayacakları şeyleri olmayacağını bildiğimiz, 2 devreli lig usülü kumpanya seyredeceğiz.