7 Nisan 2011

Mustafa Yaman'a ağda alalım kampanyası


Kırklareli Valisi Mustafa Yaman, Tunceli'de elektriksiz köylerde çamaşır makinesi, buzdolabı dağıtmasıyla ünlendi. Her yerde bu uygulamayı savundu, nasılsa arkasında koskoca devlet vardı.

Geldiğimiz nokta o kadar mide bulandırıcı olmaya başladı ki; Özel İdare Genel Sekreterliği bu elemana devletin kasasından 3 jilet, el kremi, şampuan, diş macunu, banyo sabunu, traş jeli, bornoz ve duş jeli gibi temizlik ürünleri almış.

Hadi bu adamın -adam diyorum başka bir şey yazamadığımdan ötürü- kremi, ağdası, sabununu bir kenara geçelim.

Daha ne yapmış bu vatanperver vali?

Tunceli'de valiliği döneminde pazarlık usulü ile ana okulu ihalesi yapılıyor. İhale bedeli 672 bin TL'ye patlıyor. Sayıştay denetçileri araştırmaları sonucunda, devletin 570 bin TL zarara uğratıldığı ortaya çıkıyor.

Bu 570 bin TL zarara uğratılan ihaleyi kim alıyor dersiniz? Tunceli Merkez İlçe Başkanı Fikret Küçüköz.

Yani bizim vatanperver, Zaman gazetesinin deyimiyle "Fakirin yardımcısı" Mustafa Yaman, Ak Parti İlçe Başkanı ile dar alanda kısa paslaşmalar yapmış. Pasın bedeli de devlete 570 bin TL'ye patlamış.

"Devlet" diyorum, bildiğin benim, senin götüne girmiş yani. Benim vergi, hooooop diye hortumlanmış, ana okulu yapılacak diye.

Bu Mustafa Yaman denen zat hakkındaki bir davada, Anadolu Ajansı muhabirine, herkesin içinde "Bunu haber yapmayacaksın" diyor. AA'da hâlâ adam gibi muhabirler var olsa gerek ki, muhabir "Ben yazarım kararı Ajans yönetimi verir" diye yanıtlar.

Sonuç ne mi oldu? O haber Anadolu Ajansı'ndan servis edilmedi.

Ama kamyonun tekerleği başka yerde patladı ve arkadaşın kıl-tüy bakımının ücretinin de bizim cebimizden çıktığı, ortaya dökülüverdi.

Bir kampanya düzenlemek istiyorum. "Vali Mustafa Yaman'a devlet kasasından değil, hayırseverlerin cebinden ağda alalım" kampanyası.

Hem kendisi zor durumda kalmaz, hem de her tür kişisel bakım ürününü kendisi için alabiliriz, hayırseverler olarak.

Artık ağda ile neresindeki kılları alır, kendi keyfi bilir. Teklif bizden, kıllarını alması kendisinden.

Her şeyi devletten beklememek lazım ama öyle değil mi?

Hakikaten süper bir ülkeyiz. Vali krem, sabun filan alıyor, parasını devlete ödetiyor.

"Ülkenin çivisi çıktı" derler ya, bunlar o çivileri çıkartıp kıçımıza kadar sokuyor, biz rahat rahat hayatımıza devam ediyoruz.

Acaba ped ister mi, lazım mı? Yemin ediyorum parasını cebimden vermezsem adiyim. Nasılsa bizim cebimizden çıkıyor, buzdolabından, kömüre, sabundan, jilete kadar her şeyin parası. En azından araya Özel İdare Genel Sekreterliği'ni koymamış oluruz.