31 Ağustos 2010

Bart! Yaz bakalım tahtaya


Abilerimizden öğreneceğimiz çok şey var. Feyz alıyoruz, her bir kelimelerini yutuyoruz, her yazılarını duvara asıyoruz ve bizim iğrenç, berbat, çağ dışı ideolojilerimiz yerine onların alî fikirleri ve öğretilerini kendimize düstur ediniyoruz.

Kimseye bir daha küfür etmiyoruz, hele hele orospulara asla orospu demiyoruz. Eğer demişsek, abilerimizin uyarıları karşısında ceketimizi ilikleyip, önlerinde hazır ola duruyoruz. Çünkü tıpkı askerde olduğu gibi hiyerarşik yapı içinde, kendilerine gereken saygıyı ve hürmeti göstermeyi görev ediniyoruz.

Onlar ki, bize nasıl düşüneceğimizi, ne yazacağımızı, ne söyleyeceğimizi öğreten kişiliklerdir. Onlar ki, dünyanın en zor oyunu futbol hakkında konuşurken, "Keyifli, inanılmaz, kriter, hani" gibi kelimeleri lügatımıza sokan insanlardır.

Onlar var olan sistemi yıkmaya çalışırken, sistemi dibine kadar eleştirirken, bu sistemin dişlilerinin birer parçası olma cinliğini bize öğretenlerdir.

Büyük abilerimizden, ahlak (ama onlar 'etik' der) emek, sömürü, utanç, kibir, iftira, yalan gibi mefhumları öğrenmenin zamanı geldi. Bilmiyorduk öğretiyorlar, görmemiştik gösteriyorlar, anlamamıştık anlatıyorlar.

Zaman değişiyor, zamana ayak uydurmak, ustalarımızın bize gösterdiği yolda yürümek için; susalım, konuşmayalım, sadece ve sadece izleyelim, okuyalım, öğrenelim.