19 Kasım 2012

Sezercik


Bu ülkede haklı olduğunu anlatmak için yapacağın tek şey var, kıçını yırtana kadar bağıracaksın ve bol bol ağlayacaksın. Haklı olup olmaman önemli değil, haksızsan bile götünü yırtabildiğin kadar yırt. Bir süre sonra insanlar haklı olduğunu düşünmeye başlar.

Ülkenin nasıl yönetildiğine bak, bu yazdığım şeyi daha iyi anlarsın. Başbakan 11 senedir memleketi ağlama duvarına çevirdi. Önce cumhurbaşkanından ötürü ağlayıp sızladı. Dedi ki, "Biz iş yapmak istiyoruz ama izin verilmiyor". O bitti, cumhurbaşkanı değişti, bu kez Yargıtay, Danıştay, YÖK gibi kurumların, yapmak istediklerine karşı çıktıklarını söyledi.

Kurumlar da ellerine geçti ama sanki iktidar değil de, muhalefetmişlercesine her konuşmasında CHP'yi suçladı. Herifin konuşmalarına bak, dinle; aslında ülkede kişi başına milli geliri 70 bin dolar yapacaklar, kimse geçim sıkıntısı yaşamayacak ama CHP engel oluyor.

Cumartesi günü Eskişehirspor-Fenerbahçe maçında Caner'in atılması ortalığı birbirine kattı. Birkaç aydır unuttuğumuz "3 Temmuz sürecinden bu yana" temcit pilavı yeniden ısıtılmaya başlandı. Eskişehirsporlu Veysel, bu akşam 'lan' kelimesini kendisinin söylediğini açıkladı. Peki buradan çıkacak sonuç nedir? Canir'in atılması hatalı bir karardır. Buraya kadar her şey doğru mudur?

Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, maç içinde ve maç sonrasında "Bu kadar işkence olamaz, hep eziliyoruz. Bütün Fenerbahçeliler de bunu dinlesin. Ceza bitmedi, bu ceza bitmedi. İnanın bana maçı terk edip gidecektim, sadece maçı değil futbolu terk edip gitmek istiyor. Bir takımın hele büyük bir takımın kaderiyle böyle oynanamaz" diyerek, karara isyan etti.

Önce hemen söyleyeyim, "Bir takımın hele büyük bir takımın kaderiyle böyle oynanamaz" açıklamasına takıldım. Ne yani, küçük takımın kaderiyle oynanır da, büyük takımın kaderiyle mi oynanmaz? Büyük takımlar koruyup, kollanmalı da, küçük takımların ağzına mı sıçılmalı? Böyle mantık olur mu lan!

Aykut Kocaman'ın açıklamalarını otur dinle, Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarıyla karşı karşıya getir. Hem suçlusun, hem güçlü. Sen 2 puan kaybettin Aykut Kocaman, peki Trabzonspor ne yapsın? Şenol Güneş ve futbolcuları koskoca bir sezon eşek gibi çalışıp emek verirken, senin eline rakip 11'leri tutuşturuldu mu tutuşturulmadı mı?

Şaka mısınız oğlum siz? Türkiye'de kural değiştirildi götünüzü kurtarmak için. 58. madde niçin değiştirildi? Değiştirilmese Fenerbahçe bugün Eskişehirspor'la mı, yoksa Spor Toto 2. Lig Kırmızı Grup'ta Polatlı Bugsaşspor'la mı oynayacaktı? Ligin sistemi değiştirildi, insanlara bitmiş ligi bir daha oynattınız. Hayır, anlamıyorum ne yapılması gerekiyordu, şike yaptıktan sonra olmamanız gereken ligde +15 puanla filan mı başlamayı düşünüyordunuz!

1.5 yıldır ağlama duvarına çevrildi futbol. Yöneticilerin şehir şehir gezip maç bağlayacak, Samet şikeye 'tercüman' olacak, sen eline 11 alacaksın, başkanın aracılarla çanta yollayacak, sonra "Bu kadar işkence olmaz, hep eziliyoruz" diyeceksin. 'İnsanda utanma olur, insanda vicdan olur' diyeceğim ama göl kenarına kaçak inşaat yaptıran adamda, bunların hiçbirini aramayacaksın.

Hayatınız yalan dolandan ibaret. 2 puan için yırtın yırtınabildiğin kadar. Bugüne dek, hiç hakem hatasıyla puan almadınız zaten. Ama işte, başta söylediğim şeyi çok iyi başarıyor Fenerbahçe camiası. Kendi lehine yapılan hatada sikilmiş sıpa misali, kimseden ses çıkmıyor, hiç yaşanmamış sayıyorlar. Hatta pek çok kez üste çıkıyorlar. Aleyhine oldu mu yırtılmadık yerleri kalmıyor.

Aykut Kocaman zavallı bir adamdır. Yeri gelir, Konyaspor teknik direktörüyken, rakibi o zaman rakibi olan Fenerbahçe'nin smaçörü Anelka'nın eliyle attığı golden sonra "Madem sistem böyle işliyor ve bir kurban istiyor, şu andan itibaren teknik direktörlüğü bırakıyorum" diye açıklama yapar, yeri gelir Fenerbahçe teknik direktörlüğü yaparken, "İnanın bana maçı terk edip gidecektim, sadece maçı değil futbolu terk edip gitmek istiyor. Bir takımın hele büyük bir takımın kaderiyle böyle oynanamaz" diye açıklama yapar.

Keşke 'bıraksan' diyeceğim de, bırakıp gitmeni de istemiyorum. Fakat rica ediyorum şu ağlamaklı, 'Sezercik' halinden vazgeçsin, ne yazık ki zerre inandırıcı değil.

Siz siz olun, eğer haksızsanız, götünüzü yırtın.