10 Ağustos 2009

Otoritenin dayanılmaz hafifliği!

Gaziantep-Galatasaray maçı, dakika 91 civarı, Arda oyundan çıkarken, biraz da zaman kazanmak için ağır ağır yürüyor. Bünyamin Gezer, "Oradan değil, buradan çıkacaksın" diyor ve Arda'nın önünde set gibi duruyor. Hatta direkt olarak fiziksel temas kuruyor, eliyle koluyla ittiriyor.

Hacım, sen hakemsin misin yoksa külhanbeyi mi? Zaten 90 dakika acayip bir surat ifadesiyle maç yönetiyorsun. Arada bir gülümser insan, hiç olmadı vücut dilinle rahatlatırsın oyuncuları. 22 adamı daha da gerecek bir surat ifadesi.

Yukarıda gördüğünüz fotoğraf da, Community Shield maçından. Sir Alex Ferguson, hakem Chris Foy'a, yedikleri golün başlangıcından kaybedilen topta Ballack'ın kırmızı kart görmesini anlatıyor sert bir ifadeyle. Hakem Foy değil de Bünyamin olsa maazallah Sir filan dinlemez basardı tokadı herhalde.

Türk toplumu ve İngiliz toplumu arasındaki fark bu olmalı. Ağızdaki düdükle Sultan Süleyman rolü oynuyor birileri. Ne kadar otorite manyağı bir toplummuşuz be birader! Okulda başlıyor, askerde devam ediyor ama bitmiyor, işyerinde, evde, hastanede. Her yerde garip bir otorite hastalığı var. "Aman bunlara göz açtırmayalım, yularlarını sıkalım. Başka şeylere mahal vermeyelim" anlayışı.

O yüzden bir toplumdan sinemada-edebiyatta-resimde-müzikte-heykelde-sporda başarılı insanlar çıkarken, diğer toplumda bu alanlarda çıkan başarılı insanlara "vurun abalıya" biçiminde yükleniyoruz.

Yıkın bentleri, özgür toplum istiyoruz....

Hiç yorum yok: