27 Ekim 2009

Bünyamin n'oluyor....


Bünyamin konuşmuş. Konuşmanın içeriği tam bir felaket. Neresinden tutsan elinde kalın cinsinden. Diyor ki, "Müsabaka için ısınmaya çıktık. 25 dakika boyunca saha içindeydik. Bize ne küfür edildi, ne de bir cisim atıldı. Evet bir takım cisimler sahaya atıldı ama; o cisimler bize yönelik değildi."

Ne anlıyoruz bu cümleden, sahaya bir şey atılmamış aslında. Yok atılmış da, hakemlere atılmamış. Öncelikle atılmış mı atılmamış mı karar verememiş Bünyamin. Kararı vermiş ama kendilerine atılmadığını söylemiş. Yani demek ki; hakeme atmazsan sorun değil. Rakibe atabilirsin rahatlıkla.

Muhabir sormuş "Ama ya hakeme gelen cisim?" Bünyamin bunu da yanıtlamış "Münferiden yapıldı. Çünkü bizi etkileyen olumsuz şart yoktu. Bize küfür edilse, bize yönelik bir eylem olsa tamam."

Sadece bir cisim atılmış ama hakemleri etkilememiş. Küfür edilmiş ama hakemlere küfür edilmemiş. Hakemlere edilse "tamam"mış. Buradan da anladığımız, stada gittiğinizde hakem hariç herkese küfür edebilirsiniz. Yeter ki, hakemlere etmeyin.

Muhabir yine sormuş "Soyunma odasında ne düşündünüz?". Cevap bomba ötesi; "Şimdi soruyorum. Bunu kendi kendime de sordum çünkü. 50 bin kişi o stada gelmiş. Maçı tatil etsem binlerce insan protesto yürüyüşü yapacak, camlar çerceveler indirilecek."

Bir polis olarak Bünyamin, toplum psikolojisi uzmanı olarak 50 bin kişinin neler yapabileceğini kestirmiş. Yürüyüş yapacaklarmış. Vay be, Bünyaminime bak sen. Hemen koymuş tespiti. Protesto yürüyüşü yapıp, cam çerçeve indiriceklermiş, Bünyamin polis olacak bir de. Yürüyüş yaparlarsa basarsın gaz bombasını Bünyaminim, minik kuşum.

Esas sorun, aslında bu son açıklamada. Şükrü Saraçoğlu'nda korku geceleri yaşanıyor. İddia ediyorum, Fenerbahçe taraftarı Galatasaray maçlarındaki dinamizmini (!) göstersin, o statta herkesi yenerler, Türkiye dahilinde. Avrupa maçlarında yapamayacaklarını biliyorlar çünkü. O kadar zekâları var. 17'de 17'nin yolu her maçın Galatasaray maçları atmosferinde yaşanması.

Çünkü hakemler korkuyor, polis Bünyamin alenen dile getirmiş bunu. Ama tabii biraz bilim kurgu tadı da yaşatmış. Yürüyüşler, protesto gösterileri ve cam çerçeve gibi.

Türkiye'yi korku imparatorluğuna çevirdiler, minik bir benzeri de Galatasaray maçlarında Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda yaşanıyor.

Zaten öyle stat ismi de olmaz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en faşizan başbakanını stat ismi yapmak, kendisine bunu yakıştıranlara, yakışır ancak..

Şimdi görev Fenerbahçe taraftarında; artık her Galatasaray maçında futbolculara her şeyi atıp, küfür edebilirsiniz münferiden yani. Rahat olun gençler, Bünyamin arkanızda.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Bu hakemleri daha sık konuşturmak lazım.Örneğin Bünyamin'den alınabilecek kimi yanıtlar şunlar olabilirdi

Fenerbahçe'nin ilk golünün ofsayt olduğunu gördüm ama daha önce bir gollerini iptal etmiştim. Bunu da iptal etsem taraftar galeyana gelebilir, 50 bin kişi olay çıkarabilirdi.

Alex'in penaltısı bana inandırıcı gelmedi ama boş kaleye yere düşmüşken bir karar vermem gerekirdi penaltı vermesem büyük olaylar çıkabilirdi.

Kazım'ın pek çok müdahalesine faul çaldım ama çaldığım düdüklerden kesin emin olamadığım gibi pek çoğu da gollük pozisyondü faulü çaldıktan sonra bir de sarı kart göstersem taraftar tahrik olur sahaya yabancı maddeler atar bana da küfretmeye başlardı ki o zaman maçı tatil etmem gereken koşullar oluşabilirdi. Maçta 50bin kişiyi dağıtacak kadar çevik kuvvet yoktu. Görmezden geldim.

Sözün özü birinin Bünyamin Gezer Pazar günü Kadıköy'de oynan maça müsabakanın hakemi olarak atandığını söylemesi ve hakem olduğunu hatırlatması gerek. O kendisini vali ya da emniyet müdürü sanıyor. Kendisini kapasitesi bin ile 5 bin arası olan maçlara görevlendirip böyle fantezilere girmemesini, hakem olduğnu unutmamasını sağlamak gerek.