9 Ekim 2009

Okuycanızmı?


Gelmiycem,
söylemiycem,
yapmıycam,
görmiycem,
bakmıcam,
okumıcam,
etmiycem,
yazmıcam..........

"Türkçe okunduğu gibi yazılan" bir dil diye öğretildi birkaç nesile. Bu sığır nesilleri yetiştiren ilköğretim ve Türkçe öğretmenleri bu dilin katilidir.

Bloglarda gezindim gece gece, okuduklarıma inanamadım daha doğrusu okumaya çalıştıklarıma.

Kendini ifade etmeye çalışan ama bunu doğru düzgün yapamayan insanların var olduğu bir ülkede aynı havayı teneffüs etmek, iletişim kurmaya çabalamak ne beyhude bir çaba.

Yanlışı doğru bilen, kendini geliştirmek için hiçbir çaba göstermeyen, hayata dair söyleyebilecek doğru düzgün kelimesi bile olmayan birkaç nesil yetiştirildi. Bilerek, isteyerek, bir politika haline getirilerek, yetiştirildi hem de.

Siyaset, politika hikâye; kendi ülkende, konuştuğun dili yazamıyorsan, bir başkasının oksijenini harcıyorsun demektir.

Hakikaten kendimizi oyalıyoruz, yaşamaya çalışarak. Ah be Aziz Nesin, ne vardı bu kadar erken gidecek. Şu yüzde altmışı, 90'lara çekemeden gidiverdin, aramızdan.

Hiç yorum yok: