Çılgın bir maç izledim doğrusu. 0-1'den 2-1, 2-1'den 2-3 gibi 5'er 10'ar dakikalık periyotlarda ansızın değişen bir mücadeleydi.
Mustafa Denizli, dün yaptığı basın toplantısında, teknik direktörlüğe başladığı günden bu yana hücum futbolunu benimsediğini ve 1-0 ya da 2-0 kazanmaktansa 6-5 kazanmayı tercih ettiğini söylemişti.
Açıklamanın çok etkisinde kalmış olacak ki, 2-1 önde götürdüğü ve bu denli ağır bir zeminde oynanan karşılaşmada maçta Yusuf'la harakiri yapmayı tercih etti.
Bursaspor, Galatasaray maçında da etkin bir futbol sergilemişti ancak İnönü Stadı'nda çok daha farklı bir oyun oynadılar. Öncelikle Ertuğrul Sağlam'ın önünde saygıyla eğilmek gerekir. Oynattığı futbol, maç içinde yaptığı hamleler ve Bursaspor'un bulunduğu konumdan ötürü.
Kalecisinden forvetine kadar golü düşünen, golle yatıp kalkan bir takım görünümündeydi Bursaspor. Tabii burada önemli olan nokta, bu çizgiyi sezon sonuna taşıyıp taşımamaları. Daha önce de Gaziantepspor, kısmen Gençlerbirliği ve Sivasspor örneklerinde gördüğümüz üzere, sezonun ikinci yarısının ortalarından itibaren genel görünümlerine tam ters düşen pozisyona giriyorlar, bu tip takımlar.
ŞU İŞİ BECERİN ARTIK
Bursaspor ve Kayserispor'u bekleyen tehlike bu. Küçük ama emin adımlarla gitmek hem daha önce şampiyonluğa oynamamış oyuncular üstündeki baskının minimuma indirilmesinde önemli hem de sendeleyip düştüğünde aldığın hasar açısından. Bu yüzden yola nasıl devam edecekleri büyük önem taşıyor.
KÜFÜR YAYINLAMAK YAYINCILIK MIDIR?
Beşiktaş seyircisi, Türkiye liglerindeki en antipatik taraftar olma yolunda hızlı ve emin adımlarla ilerliyor. Ali Tandoğan'ın 90+3'te korner çizgisine gittiği andan maç sonundaki 10 dakika boyunca ana-avrat-sülale, önüne gelene küfretti. (Burada parantez açmak şart oldu. Lig TV maç bittikten sonra ısrarlı bir biçimde yayın kesmeden küfürleri yayınladı. Maçtan sonra yapılan bir yorum varsa izlemediğimi belirteyim. Ancak özellikle küfür yayınlamak nasıl bir yayıncılık anlayışıdır onu da dehşetle merak etmekteyim).
Birader, bir kez olsun alkışlamayı bilmek lazım. Çok açık ve net belirtiyorum, hatta altını keçeli kalemle çiziyorum; şu maç Galatasaray-Bursaspor maçı olsaydı yemin ediyorum ayakta alkışlardım Bursaspor'u. Çünkü 2-1'den sonra 5 dakika içinde yaptıkları geri dönüş takdire şayandı. Tam da büyük takımların yapacağı türden bir iş becerdiler. Sadece bu yüzden bile alkıştan fazlasını hak ettiler.
Türkiye'de, -taraftar gözetmeden söylüyorum- taraftar filan yok. İyi giderken şarkı-türkü söyleyip, kötü giderken önüne gelene sülale boyu küfretmek acizliğin daniskasıdır. Zapo'nun suçu gönderilmek midir? Ertuğrul Sağlam'ın günahı arkasına teneke bağlayıp "Zaten yetersizdi" diye göndermek midir?
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünürmüş, tam o hesap, birkaç yıl önce alkışlayıp bağırlarına bastıkları adamlar, kendi canlarını yakınca söyle ağzına geleni. "Farklıyız, herkesten farklıyız" edebiyatı yapıp duran Beşiktaş taraftarı keşke bugün Bursaspor'u alkışlasaydı da, gerçekten farklı olduğunu gösterseydi.
Ben yağmura,çamura rağmen gayet güzel 90 dakika izledim. Bursaspor sapına kadar kazanmayı hakketti. Bunda Mustafa Denizli'nin dahli oldu tabii.
Son söz Sercan'a olsun. Maçın ikinci yarısının daha başında kaçırdığı gol akla ziyandı. Bursaspor maçı kaybetseydi benim açımdan tek sorumlu kendisi olacaktı.
Bir futbolcunun gol kaçırması kadar doğal bir durum yok ama lakayt ve laubali olmak apayrı. Otobanda 260 yaparken direğe bindirirsin, bir de bakmışsın 2. ligdesin. Çok örneği var, yeteneklerine ihanet etmesin...
Son bir sözüm daha var. Tolga Özkalfa'dan hakem olursa, hakikaten benden astronot olur.
2 yorum:
hakem deniz çoban değil yanılmıyorsam tolga özkalfa idi. gerçektende çok basiretsiz bi yönetim gösterdi.
Maçı kaçırdım.Şu an hala fellik felik uzun bi maç özeti seyredebileceğim bir tv kanalı ya da internet sitesi arıyorum.Yardımcı olursanız sevinirim :D
Kim ne derse desin,Türkiye ligi değişiyor son yıllarda her yıl bir veya iki anadolu takımı şampiyonluğa oynamaya başladı.
Bunun en önemli örneklerinden biri de Bursaspor.
TV kurdular Avrupa standartlarının bile üstünde bir tesise sahipler,dergileri,storeları yani herşeyleri var.Arkalarında çok güçlü bir taraftar destekleri var.Şampiyon olmak için herşeye sahipler.
Umarım Sivasın geçen yıl ,yıllar önce esesin,Antep'in,Gençlerin yapamadığını,Bursa(veya Kayseri) yapar da artık bizi bu 3 büyük 5 büyük 10 büyük gibi saçma futbol terimlerinden kurtarır.(son not:Bizim Cavcav da belki bunlardan örnek alır da adam gibi bir kadro kurar.Biz de şampiyonluğa oynarız.)
Yorum Gönder