11 Mart 2010

Normalleşiyoruz canım normalleşiyoruz

Daha önce burada birkaç kez Anadolu Ajansı'na yaptığı komik hatalar nedeniyle birkaç eleştiride bulunmuştum.

Bu kez yaptıkları bir komiklik değil, sumen altı cinliğine örnek vereceğim.

Haber Konya'dan. Hatunun biri evinde 3 metrelik piton besliyormuş. Ivır-zıvır bir muhabbet. Hiçbir ilginçliği yok, evlerinde aslan-kaplan besleyenlerle ilgili birçok haber okuduk çünkü.

Neyse habere giriş aynen şu ifadelerle başlıyor: "Yenicami Mahallesi’ndeki evinde imam nikahıyla Muttalip Bademci ile yaşayan Mürüvvet Göktaş, evlerinde Hint cinsi piton yılanı besliyor."

İlk anda belki çok da anormal bir durum yokmuş gibi gelebilir okuyana, belki de benim kötü niyetli oluşumdan kaynaklanıyor da olabilir.

Öncelikle Türk Ceza Kanunu'nun 230. maddesine göre, "Aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptıranlar hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası" maddesi vardır.

Anadolu Ajansı'nın bunu öyle safiyane bir biçimde yaptığını düşünmüyorum. Hayatımızda daha önce de bir biçimde yer alan ama normal olmayan bir olgu normalleştirilmeye çalışılıyor. Bu sadece bir örnek yani imam nikahı meselesi. Ama uzunca bir süredir bu 'normalleştirme' çabası daimi olarak sürüyor.

Gündemi takip edenler fark etmiş olabilir. Elazığ'daki depremde ölenlerin sayısı 51'den 41'e indirildi dün. Peki neden olduğuna dair bir bilginiz var mı? Yoksa ben söyleyeyim. Köyde bulunan bazı kişilerin adının kayıtlara iki kez geçirildiği tespit edildi ve bu bazı kişiler imam nikahlı kadınlar. Hem kendi soyadlarıyla hem de imam nikahlı eşlerinin soyadlarıyla kayıtlara geçmiş bu kadınlar.

Buradan anladığım şu: Devlet, imam nikahı ile evlenenleri resmi olarak kayıtlara geçirmiş. Yani devlet imam nikahını tanıyor.

Başta çok normalmiş gibi geliyor değil mi? Ama öyle değil işte. Ceza yasalarına göre suç olan bir olguyu devlet tabi bir hak olarak tanımış durumda, hatta daha da ileri gitmiş resmi kayıtlara geçirmiş.

Ne kadar normalleşiyoruz farkında mısınız? Bu ülkenin başbakan yardımcısı (ismi Bülent) "Çarşaf bu ülke kadınının giysisi" diyor ama bir tane köşe yazarı bile bunu yazamıyor. Neden? Çünkü normalleşiyoruz da ondan.

Anormal azınlığın üyesi olduğumu hissediyorum artık kendimi...

5 yorum:

holger meins dedi ki...

koala benim de dikkatimi ilk çeken mahallenin ismi oldu. belki bu da benim kötü niyetimden kaynaklanıyordur.

Cenky dedi ki...

Aramıza hoş geldin!

koala dedi ki...

@ Cenky; çok sağol :)

mischa dedi ki...

Etrafımızda herkes anormal azınlığın üyesi gibi ama nedense normaller fazla çıkıyor abi.

koala dedi ki...

@ mischa; zaten temel anormallik de bu sanırım.