7 Mart 2010

Sadece İstiklal Marşı'na mı takıldık?


Aslında Diyarbakırspor-Bursaspor maçına dair birkaç kelamım var. Şöyle bir etrafa bakındım, herkes Diyarbakırspor'u asmış.

Yapılanların doğru olduğunu düşünmüyorum. Ama ile başlayan cümleler de kurmayacağım. "Perşembe'nin gelişi, Çarşamba'dan belli olur" derler, cuma günü "Diyarbakır-Bursaspor maçı dostça geçer mi?" bu postta yazmıştım, neler olabileceğini. Atla deve değil, yaşanacakları görmek. Tabii amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğu için kimsenin umurunda olmadı. Olay çıktıktan sonra yazmak, bolca malzeme toplamak daha kolay ve geçerli bir durum oluşturuyor insanlar için.

Diyarbakırspor'un hiçbir ligde oynamaması gerektiğini söyleyenler, İstiklal Marşı üstünden (Bu konu ile ilgili bir yazı yazmıştım. Neden bu ülkede her maç öncesi İstiklal Marşı bambaşka bir hadise) haklılığını vurgulama çabaları ve alt metni faşizan tavır kokan birçok yazı.

İyi oynatmayın Diyarbakırspor'u hiçbir ligde, hatta gidin Polonya'ya Nazi kamplarında krematoryumlar nasıl oluşturulmuş bir inceleyin, sonra gelip burada uygulayın. Sorunu çözmek yerine, toptan temizlemek daha basit bir yöntem nasılsa.

Berbat görüntülerdi, aslında maçın başında soyunma odasına gidip iş bitirilmeliydi. Mustafa Kamil Abitoğlu tüm iyi niyetini göstererek oynatmak istedi, olmadı.

Kim ne yaptıysa cezasını çekmelidir, buna sonuna kadar inanıyorum.

Ancaaaaaak, Bursa'da yaşanılan her şeyi unutup, vur abalıya yapacaksın. Onu ancak hayatında eline doğru düzgün kitap almamış, bütün gün cep telefonu ile sms atıp, kulağında mp3 çalarla dolaşan, hayata dair hiçbir söyleyecek sözü olmayan, bu ülkede olan yüzlerce çarpıklığa sesini çıkartmayan, tek sözü futbola dair olan, gerizekâlı tayfasına yedirirsin.

Öyle klavye başında oturup "İstiklal Marşımızı yuhaladılar" diyerek, söylenecek söz olmaz. Elindeki tek argüman buysa, beyinsizliğinin skalasını göstermiş olursun.

Daha önce de yazdım, tekrarlayayım. Bu ülkede İstanbul'un göbeğinde İnönü Stadı'nda adam öldürüldü, Olimpiyat Stadı'nda kurşun sıkıldı, İzmir'de taraftar öldürüldü, Trabzon'da sahaya yüzlerce koltuk atıldı, sahaya dalındı; Ali Sami Yen'de 90 dakika süresince sahaya atılmadık şey kalmadı, Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda hakemin kafası yarıldı, Bursa'da yüzlerce koltuk atıldı sahaya. Daha sayayım mı? Yeter mi?

Bu kadar olayı görmezden gelmek için aptal olmak lazım. Dünkü olayları sorun haline getiren İstiklal Marşı'nın ıslıklanması mıdır? (Bunun doğru olduğunu filan söylemiyorum, kimse çarpıtmaya kalkmasın.) Yoksa kafalardaki önyargı mıdır?

Kimse inandırıcı değil. Sen önce ülkende neler yaşanıyor ona bir kafanı çevirip bak. Hiçbir şeyi görmeyeceksin ama İstiklal Marşı'nın ıslıklanmasına takılacaksın. Böylesi marşlar, bağımsızlığını kazanmış ülkelerin hakkıdır. Çok değil, üç-beş gün gazete oku (spor sayfası dışında), haber bültenlerini izle. Ülkenin nereye gittiğine bir bak, o zaman bağımsız olup olmadığını anlarsın.

İliklerine kadar yabancı sermayaye bağımlısın, artık satacak fabrikan kalmamış, otoyollarını ve köprülerini satmayı planlıyorsun, toprakların aleni olarak yabancılara satılıyor, ülkede her şeyi, herkesi kamplara bölmüşler, kız arkadaşınla, annenle bile yaptığın konuşma dinleniyor, her önüne gelen imzasız mektuplarla içeri atılıyor ama senin takıldığın şey bu. Aferin size o zaman.

4 yorum:

aradadusunur dedi ki...

istiklal marşı mevzusundan sonra yarılanlar, çok değil 4 gün önceki Honduras milli marşını ıslıklayanlara da keşke aynı tepkiyi koyabilseler. bize yapılınca "şunlara bak şerefsizler" oluyor, iş başkasının bağımsızlık marşına gelince "e ne yani o kadar da uzun marş mı olur be" veya "yunanistan marşını mı dinleyecem lan ben" deniyor. (tabi sadece Yunanistan marşı da değil bilimum milli marşlar). keşke derdimiz tek bu olsa milli marş.

Humerus dedi ki...

İlk maç olayları çıkartan Bursaspor futbolcularımıydı ki Diyarbakırlılar şampiyonluk yarışı veren bir anadolu kulübünün oyuncularını taşladılar.O oyuncuların nasıl stat dan çıkarıldığını izle sonra da yorumunu bekliyorum.Bu arada sakın yanlış anlama Bursasporu savunduğumdan değil olaylarla alakası olmayan Bursalı dahi olmayan ama Bursaspor forması giyip ailesini geçindiren adamların suçu neydi o gün bilemem..

koala dedi ki...

@ Humerus; bir kere öncelikle şunda anlaşalım. Bunun nerede, kime, nasıl yapıldığının önemi yok. Futbolcuya, taraftara ya da hakeme. Bunların hepsi tamamen yanlış ve olmaması gereken şeyler. Diyarbakır'da yapılanların doğru olmadığı konusunda zaten hemfikiriz. Oyuncuların stattan nasıl ayrıldığını, nasıl kaya gibi taşlar atıldığını hepsini gördüm, hatta haberini yaptım.

Sorun, bir başka yerde olan şeyin sumen altı edilmesi. Ve salt İstiklal Marşı ıslıklanıyor söylemiyle Diyarbakır'a giydirilmeye çalışılan terörist forması.

Yukarıda yazdım, dün Manisa'da Denizlispor kalecisi Özden'in kafasına kaç tane çakmak atıldı, niye kimse çıkıp eleştirmiyor. Aynı olay Diyarbakır'da olsa emin ol, herkes yazar çizerdi.

Humerus dedi ki...

Kendi blogum da yazmıştım zaten Diyarbakır maçı ile düşündüklerimi.Asla Diyarbakır taraftarının bütününü kastetmemek gerek çünkü taraftarları maçtan sonra söylüyor zaten Siirt'den Batman'dan gelip olayları körükleyen kişilerin olduğunu.Bu arada kendim Denizli'liyim dün o yaşananları da gördüm o maçta çok sancılıydı hem Ege derbisi hem de seneye bu lig de bulunup bulunmamak maçına çıktılar futbol açısından üzülesi bir görüntü olsa da Manisa'ya ceza gündem de Denizli'nin işine gelir olsa ki buda =)