5 Nisan 2010

Acı ama gerçek!


Eveleyip, gevelemeden direkt olarak söyleyeceğim. Galatasaray dakika 50'den itibaren kendi sahasına hapsoluyorsa, şapkalar öne alınsın; isteyen düşünsün, isteyen 'taşınsın'.

Keita'nın çıkmasıyla birlikte Sivasspor tek kale maç tadında bir oyun oynadı. Kalede Aykut değil de Leo Franco olsaydı skor 3-1 ya da 4-1 olurdu. Aykut yapabileceği her şeyi yaptı ama golde de hata yaptı. Yine de zerre üzülmedim ve kızmadım.

Analiz filan işin hikâyesi, o çok klasik söz vardır ya "Önümüzdeki maçlara bakacağız". İşte artık "Önümüzdeki sezona bakmanın zamanı geldi."

Benim açımdan hayal kırıklığıyla geçmedi sezon (şimdi herkes 'Lig daha bitmedi' diyecek). Beklemiyor değildim doğrusu. Oyuncu yapısı itibariyle bu denli sert bir lige hazırlıklı değildik. Neredeyse tüm sezon oynayan stoperimiz Servet sarı kart cezalısı durumuna bile düşmüyorsa biraz düşünmek ve bu ligin doğrularıyla hareket etmek lazım. Söz ettiğim şey kazmalar ordusu değil, umuyorum yanlış anlaşılmam.

Kaldı 6 maç. Artık lig ikinciliği Galatasaray için başarı konumuna gelmiştir. Acı ama gerçek.

Bu arada, Mesut Bakkal, Galatasaray'dan topladığı kadar puan topladı. Ligin değişik takımlarında Galatasaray'la berabere kalma konusundaki başarısından ötürü tebrik ederim.

5 yorum:

Saunders82 dedi ki...

Elano ve Jo oyuna girince resmen 9 kişi oynadık. Dos Santos 2. yarı hiç yoktu oyunda..

Yabancılardan biz mi çok şey bekliyoruz ama deplasmanlara gitmek istemeyen Lincoln bunlardan fazla oynuyordu. Deplasmanda maç kazanıyorduk. Biz sadece Premier League'den oyuncu almayalım bana kalırsa. Biraz da Bundesliga'dan oyuncu alalım.

Aykut mükemmele yakın oynadı. Son 40 dakika oynanan oyun yüzünden maçın neden 5 dakika uzatıldığını sormayacağım.

Konunun özü 2. golü neden aramıyoruz? Bu sadece bu maçta olmadı tek farklı önde olduğumuz tüm maçların son dakikalarında gol yiyip berabere kaldık. Yoksa hepsinin başında Mesut Bakkal mı vardı?!

Aykut: Aylardan beri deplasmanlarda galip gelemiyoruz diyor şu anda... Bunun itirafı bile komik geliyor.

koala dedi ki...

@ Saunders 82; cumartesi günü konuştuk işte eleman. Elano ve Jo ile ilgisi yok. Keita çıktı, oyun bizim yarı alana yıkıldı. Elano'nun son 7 dakika ne yapmasını bekliyorsun ki ya da bütün hafta alem yapmış adamdan futbol oynamasını mı bekliyorsun? Orta sahamız berbat, bu yıl üstümüze 1-0'dan sonra maçın üstüne yatmak gibi iğrenç bir gömlek giydik. Daha sayayım mı?

Saunders82 dedi ki...

Elano son 7 dakika topu ayağına alıp, pas alış-verişi yaratabilirdi mesela. Topun bizde kalmasını sağlayabilirdi. Bence bunu düşünerek aldı oyuna. Ama o yine saklanmayı tercih etti. Hala 7 milyon € ediyorsa Dünya Kupası'nı beklemeden satalım bence. Dos Santos'la Jo'yu da evlerine yollayalım.

Meraktan düşündüm de şimdi, Galatasaray'da Taffarel, Capone, Mondragon dışında tutunabilen, takıma alışan Latin Amerikalı başka oyuncular var mıydı? Yoksa biz kendimizi boşuna mı yoruyoruz oradan oyuncu getirerek?

koala dedi ki...

Soruna yanıt vereyim genç yetenek Carrusca :)

Saunders82 dedi ki...

Yok artık şakası bile korkunç geliyor. Ronaldinho gelse isterim ama başka Güney Amerikalı istemiyorum takımda.

Leo Franco'yu da unutmuşum bir maçta kadro dışı kalınca. Sanki bizde hiç böyle bir kaleci yokmuş gibi hissettim. Güzel bir his :)

Paketlesinler 4'ünü de...