Ne yaptığı bir sır ama iyi işler yapmış. Bir açılımı var mı? Haliyle yok. Ne anlatmaya çalışıyor? Belirsiz.
"Alıyor, veriyor"
Bu en yarıldığım cümle, her duyduğumda ciddi anlamda gülüyorum. Genelde "Çok iyi işler yaptı"nın arkasından gelir. O, iyi işlerin açılımı budur. Ne alıyor, ne veriyor belli değil. Siz hayal gücünüze göre süsleyin. Dedim ya, ben süsleyince yarılıyorum.
"Galatasaray takımı, Fener takımı, Beşiktaş takımı"
Bu 'takım' hadisesi de beni fazlasıyla yaran kelimelerden biri. Fenerbahçeli olsam deliririm. Hem Fener hem takımı. Bütün kulüplerin ismi bu biçimde geçer, bilgisiz sığırların jargonunda. Ciddi ciddi "Barcelona takımı, Manchester (Mançester diye okur) takımı" diyeni duydum.
"Avrupa'lı bunu yapmıyor"
Bütün Doğulu kompleksini içinde yaşayan ve bunu bir türlü aşamamış, kendisini Avrupa'ya entegre etmeye çabalayan fakat ısrarlı bir biçimde kabesi Avrupa olan bu adamlar, her türlü örnekte 'Avrupa'yı gösterir. Hatta genelde Premier League'dir, o verilen örnek. Sorsan bu cümleyi kurana "Avrupalıyım" der ama baştan aşağı kompleksle örülüdür.
"Helva gibi takım"
Rakibin ne denli zayıf olduğunu anlatmak için 'halk' ağzı kullanır ki, herkes anlayabilsin. Sanki herif normalde saray diline sahip.
Daha o kadar çok var ki saymakla bitmez. Bunlar beynimde yer edinmiş olanlar. Aklına gelen yorum bölümüne bıraksın. Bir de bunların hepsini bir arada sıralayanlar var ki, yemin ediyorum o an ötenazi hakkı kullanmak istiyorum.
Bu heriflere zekâ testi uygulansa 50'yi geçebileceklerini sanmıyorum fakat bu sığırlık kokan cümlelerle para kazanıyorlar, inanılır gibi değil hakikaten.
Futbolun asalakları hepsi. Bir biçimde bu işe hakem, futbolcu olarak girmişler, bu işin kaymağını yiyorlar. Üstelik bir gramlık beyinlerle. Arada alan-bölge diye ekzantrik kelimeler kullananlar değere biniyor.
Herifçioğlu Real Madrid-Barcelona maçını yorumluyor, ilk maçın skorundan haberi yok. Yaptığı işe olan saygısı bu noktada işte. Hoş, o kadar arayacağına iki liseli gence telekulak yaptırsan ilk maçın skorunu da öğrenirdin!
6 yorum:
aksam Hakan sukur'u izledin mi bilmiyorum ama o da harikaydı:):)
gereksiz biri, yorum yapmaya bile değmez.
@ vegol; Kaçırıyorum ben Hakan Şükür'ü filan çünkü hiç izlemiyorum, aslında izlemek lazım ama tahammül edebileceğimi düşünmüyorum.
@ hedehödö; kesinlikle katılıyorum
Ömer Üründül'ün bir maçı canlı yorumlarken "vaaauuvv,vouuvvv,tıss" ları çok güzel sırf onu dinlmek için maç izlediğim olurdu.
Mustafa Doğan Türkçeyi kem küm,toplam 20 kelimeyle konuşmasına rağmen yorumcu olur.Sergen ikide bir takımların stada kaç kişi gelmiş ondan bahseder.Ankaragücü,Bursa gibi takımların taraftarını anlatırken "Bursa taraftarı,Ankara taraftarı" der.Antep'e,Gençlere Kayseriye gelince Antep seyircisi,Kayseri seyircisi vs. der.
Bir de bu hırtlar sanki çok
kibarlarmış gibi birbilerine sevgili Ercan taner,sevgili bilmem ne diye hitap ediyolar,ağızlarına da yakışmıyor kroların kibar konuşmak.
Geçen hafta Hasan Şaş la Hakan Şükür bizim takımın taraftarına sallamışlardı.O takımın taraftarı yok diyorlar.Bunlara göre bu ligi haketmiyormuşuz vs.konuşuyorlardı.
İşte bunlara göre maça BMW yle gelip 1 liralık bileti almayıp,beleş bilet bekleyen,kadını sırf gs forması giyiyor diye Kızılayın ortasında döven Ankaragüçlüler taraftar oluyor.
Aklımda çok varda gelmedi şu an geldikçe yazarım :D
Sergen Yalçın'ı seyrettim ilham geldi yine.
Herhangi bir penaltı pozisyonundan sonra ilk olarak şu sözü mutlaka ederler.
"Hakem verse bişey diyemezsin"
Benim aklıma çok kötü şeyler geliyor.Benim kötü niyetliliğimden olsa gerek :D
Şahane bir panoromik fotoğraf da çerçeveden taşmış, çerçeveyi kaldıramaz mısın? Ya da fotoyu kesiceksin biraz. Sağa doğru kaymış bütün site
Yorum Gönder