Bilindiği üzere 'ithal et'e onay çıktı. Birkaç seneden bu yana sürekli bir biçimde şişirilen "Piyasa fiyatlarını üretici artırıyor" masalı sonrası geleceği belliydi. Hayvancılıkla geçinen herkese şimdiden geçmiş olsun. Kurban Bayramı'ndan Kurban Bayramı'na elinize üç-beş kuruş geçerse dua edin oy verdiğiniz boşbakanınıza.
Zaten her şey böyle yapılıyor. "Devlet kumaş mı üretir?" dendi, Sümerbank özelleştirildi. "Devlet bardak mı üretir?" dendi, Şişecam özelleştirildi. "Devlet fabrika mı işletir?" dendi, elde avuçta ne var ne yok satıldı. Şimdi "Devlet sağlık hizmetiyle mi uğraşır?" deniyor, yakındır bütün sağlık hizmetlerinin paralı ve özel olması. Sonra eğitim, ardından satacak bir şey kalmayınca artık arkalarında ne varsa onu satarlar.
Ulan çakacağım başka şeydi, döndük dolaştık yine siyasete.
Bugün itibariyle, artık ithal et girecek ülkeye. Bu haber haliyle önemli ve her yerde de görmüşsünüzdür. Öğlen şöyle bir bakındım, bütün haber portalları şu üstte görmüş olduğunuz fotoğrafı kullanmış. Aklınıza kim gelirse onu koyun bu listeye.
Bu meşhur et fotoğrafına ulaşmak için, 'Google'a et yaz' hemen ikinci sırada geliyor.
Ya arkadaş, insan işine hiç mi özen göstermez, hiç mi rahatsız olmaz sağa-sola baktığında aynı fotoğrafı gördüğünde, herkes mi iş yapmaktan kaçar? Benzer durumlarda benzer fotoğrafları görürsünüz.
Şimdi diyeceğim o ki; madem herkes aynı işi yapacak. Ne gerek var editöre, ne gerek var müdüre bilmem neye. Elin oğlu fotoğraf altı için, başlık için, spot için ayrı editör kullanır, bizimkiler gerizekâlı çalıştırıyor. Başlarındakiler de zaten adam değil, görmüyor, görse de bilmiyor.
Siz, siz olun et fotoğrafı kullanacağınızda bunu kullanın.
6 yorum:
muhtemelen bakanlardan birinin oğlu bu işin içindedir; mısır ithalatı, likit yumurta...
bu arada resim çok çirkin: vejetaryenim
kuvvetle muhtemel böyle bir durum vardır. Ben de etoburum fazlasıyla ama koymak durumundaydım, kusura bakma
Blog'unuzu bir suredir takip ediyorum; pek insanca seyler yaziyorsunuz acikcasi 'fazlasiyla etobur' olabileceginizi dusunmemistim. Saygılar...
Boşbakan abimiz bizim için et fiyatlarını da araştırmış hem de sadece diğer ülkelerdeki değil bizim ülkemizin de et fiyatlarını araştırmış sonra da demiş ki "Böyle böyle..." (?)
"Bu arada, ben de bazı arkadaşları görevlendirerek birçok markette, piyasada fiyatları istettim. Çünkü bazı yazılı, görsel medyadaki fiyatlar ne derece doğru, bizzat arkadaşlarımla araştırarak öğreneyim dedim. Kıyma, kuşbaşı, diğer et fiyatları nedir öğreneyim istedim. Fiyatlardaki bu dengesizliği, aşırılık karşısında, tarım bakanımız her türlü yöntemi denemesine rağmen beklenen düşüş olmadı. Bunun üzerine bazı AB ülkelerindeki fiyatları da araştırdım. Hatta uzak ülkelerdeki fiyatları da araştırdım. "
Erdoğan'nın ekmeğin fiyatını bildiği konusunda şüphem var artık. Bide halkın içinden gelen biri değil mi?
TBMM Genel Kurulunda, CHP’li Şevki Kulkuloğlu'nun 2002'de asgari ücretle 920 ekmek, 2010'da 800 ekmek alınabildiğini gayet basit pankartlarla ortaya koymuş. Ayda 120 ekmeğini AKP çaldı diyor. Haksız mı? Her şey pahalılaşıyorken verilen ücretler o günlerin bile gerisinde kaldı. Halk iyice yoksullaştırıldı. Bu durumdan hala memnun olanlar var. Memnuniyetlerini neye borçlular merak ediyorum.
Aslında çok basit. Ekonomi-politik bir yaklaşımla bakıldığında, kolaycılığa-fırsatçılığa ve maksimum nemalanmaya kaçma stratejisini; "ben halkıma pahalı et yedirmem, kimsenin hakkını kimseye yedirmem" -bizzat adamlarımla birlikte ben ve arkadaşlarıma yediririm- söylemiyle tamamlama.
En basitinden, çıkarılan sektörel krediler, sadece "tefecilik" sektörü olan bankalara akmasa, sistematik aşağıdan temellenerek, hayvancılık,tarım,tekstil vs vs destekler gelebilir.
Ama sorun ne?
Daha uzun zaman alır. Daha az insan çalabilir. Yoksulluk temelden düzeltilmeye çalışılır.
Ve bu da "egemen kapitalizm"in hiç hoşuna gitmez.
O değil de, resimde bir T-bone steak var (bilmeyen için domatesle mantarların arasındaki)... Aman yav.. bunun çiğ halinin de bu kadar güzel olduğunu tahmin etmemiştim... Bir sponsor bulup derhal bir yere yanlamak lazım bu fotonun üstüne...
Bu arada, tamam fotoğraf edşitörleri bok yemişler kitlesel pişti olmakla da, eğer oturup yeni bir stüdyo çekimi yapmazsan, bunun dışındaki et fotoları hep 5.0 mp koyun-kuzu butu be birader! Şuna baksana her tarafından büyükbaş akıyor resmin.
Türk işi olduğunu da sanmıyorum, bizde olmayan usullerle su kaybettirmek için sıkılaştırılmış, dry-aging için hazırlanmış parçalar da var fotoda...
Neyse ya, ben yine aşağıdan bir tost söylliyim en iyisi...
Yorum Gönder