İstanbul'un hem ciğerlerine, hem kalbine özel "Boğaz Köprüsü" saplanacak.
Şimdiden karşı çıkacaklara söylenecekler belli. "Yenilikleri istemiyorlar, çevreciler, geri kafalılar, bunlar her şeye muhalefet" v.s. v.s.
Ciddi anlamda bir doğa katliamı yaşanacak. Çıldırıyorum böylesi durumlarda. Biz ne zaman, neye tepki vermeyi öğreneceğiz acaba. Dünyanın en güzel şehirlerinden birinin ebesini siktiniz, yetmedi bir de arkasına geçip becermeye çalışıyorsunuz.
Bu kadar adice, şerefsizce, ahlaksızca bir biçimde, şehir kültürü yok edilmez. Hangi pezevenkler bu projeden rant sağlayacak merak ediyorum.
Uzun uzadıya yazmayacağım çünkü yazdıkça küfür etme limitim yükselmeye başladı. Burayı okuyan biri, "Bu herif ne kadar küfürbaz" diye düşünüyordur. Böyle durumlarda gayet rahat ediyorum, bu da itiraf olsun.
O köprünün dört ayakları var ya. Yapan, yaptıran, projede imzası olan, projeyi destekleyen, özelleştirildikten sonra sahibi olan, o köprünün yapılmasını sağlayan mühendis ve mimarlar.
Hah işte o köprünün ayakları var ya. Anladınız siz, numara yapmayın. O köprünün ayakları size.... (Eh sonunu yazmadım. Ola ki, dava açılırsa mahkemede söylerim ne olduğunu)
O köprünün ayakları var ya...
2 yorum:
bende şahidin olayım. o köprünün ayakları varya...
http://www.haberler.com/video-haber/video.asp?id=2031975
abi şu linke bir bak. bir meslektaşım yerde yatan. 112 acil'in türbanlı çalışanları 1.20sn den sonra kalp masajı yaptıktan sonra suni solunum'u pas geçip kalp masajına devam ediyor. ki Ambu adlı bir cihazla bunu ağızdan ağıza olmadan da yapmak mümkünken (acaba biliyorlarmı?). Bedava yaşıyoruz.
Yorum Gönder