6 Mayıs 2010

Şu köpekteki haysiyet


Yunanistan, IMF boyunduruğuna karşı başkaldırıyor. Eylemlere toplumun hemen her kesiminden insan katılıyor, en çok da öğrenciler. Bu eylemlerin ardından ne hükümet kalır ne de başka bir şey.

Benzer bir virajdan geçişimizi anımsıyorum. Tepkisizliğimizi, hissizliğimizi, bir köşeye çekilip sinmemizi. Şu aşağıdaki köpeğin gösterdiği onurlu duruşu, bu ülkenin insanının gösterememesi, çileden çıkmama yetiyor.

Türkiye'deki öğrenci profiline bakıyorum, bir de tarih boyunca bok attığımız Yunanistan'dakine bakıyorum. Bir arkadaşları öldüğü için günlerce eylem yapan, Yunanistan'ı ayağa kaldıran, denizin karşı kıyısındaki bu gençlerle, denizin bu kıyısındaki gençler arasında, o kadar çok fark var ki. Hangi birinden söz etmek gerekir acaba? Benim için en önemli fark; onur, gurur, şeref ve haysiyet.

Bu ülkede onbinlerce üniversite mezunu genç, yıllardan bu yana işsizlikle boğuşuyor, istemediği işleri yaparak mutsuz bir toplum yaratılmasına neden oluyor ama biz en ufak bir tepki bile veremiyoruz. Sanırım Ege'nin karşı kıyısından öğrenmemiz gereken çok şey var.

Bir gün akıllanmak umuduyla...

8 yorum:

MizahiGeveze dedi ki...

Örgütlenmelere izin verilmiyor.Dış istihbarat iyi çalışıyor.yunanistan kendi halinde bir memleket kimseyle sorunu yok.Ama Türkiye herkesin gözünün önünde olan,avrupalıların" ah keşke " dediği ve kuyruk acısı olan bir memleket.O yüzden adamlar bütün gizli örgüt ve istihbaratıyla bizleri uyandırmamak için uğraşıyor.Artık Askerimize bile sivil muamelesi yapacaklar belkide...MAlesef birinin çıkıp tekrar bizleri uyandırması gerek.

A. dedi ki...

@Bora-MAN Askere sivil muamele yapılmasında sorun yok ki; Arjantin'de 70lerdeki diktatörlük yıllarından sonra askerlere sivil yargı için canla başla uğraştı oradaki halk; çünkü kendilerini en ufak bir şeyde "gerektiğinin yapıldığı" konusunda efelenmeye ve aklamaya hazırdı asker ve polis. Burada da durum farklı değil. Ancak en büyük fark, sivil muamele yapılması ya da yapılmaması konusunu tartışacak kadar bile yeterli bir kamuoyunun oluşmamış olması. Sadece o da değil; sorun ordu zihniyetinin sadece "asker"liği kabul etmemesi; sivillerden tapınma bekleyişi, sivilleri askerleştirme çabası.

Örgütlenme izninin verilmemesi büyük problem ama malesef ki örgütlenmeye izin verildiği durumlarda bile bunlardan korkan, kaçan, susan insanlar dolu. Susmanın da çeşitli boyutları var elbet. Korkarak susmak, asalaklıkla susmak, susturulmak, vs vs. Ama bahane değil. Sanmıyorum ki Yunanistan'da da ayaklananların hepsi resmi, kayıtlı, cartlı curtlu örgütler olsun. "Halk" orda. Bir de bu yana bakın. Yunanistan'ın IMF'ye direnişini kınayan insanlar var öbek öbek.

Ama değişecek. Değişmek zorunda. Evet gençlerin başında işsizlikler, susturulmalar çok sorun var ama bir o kadar da konuşmaya çalışan da var. Yavaş yavaş, belli belirsiz ortaya çıkıyorlar, belli bir karşı çıkış belli söylemlerle ortaya çıkmıyor henüz -1 mayıs kutlamalarında da dikkatli bakınca gördüğümüz gibi- ama bu bile bir adım. Çünkü başka yol yok. Kendi kendini imha eden bir halk olmak ile direnmek arasındaki çizgiye gittikçe daha çok yaklaşılıyor.

Selocan dedi ki...

Dayı 80'den sonra kimsenin g.tü yemiyor. Örgütlenmeye kalkarsan seni siliyorlar ülkede. Yani bir anlamda yaşamak istiyorsan sinmen gerekiyor. O noktaya geldi yani. Geçen genel grev yapalım dediler binlerce insan işinden oldu, bir sonraki greve millet katılmadı. Çoluk çocuk aç, bir de işsiz kalıyorsun anasını satayım.

Yunanistan'ın örgütlenmesi güzel bir olay, ancak onlar da bu örgütlenmeyi araya sızanlar yüzünden terörize hale getirdiler. Bankada can veren insanların ne günahı vardı ? Hani hem haklılar ve başarılılar, hem de dünyanın her yerinde içlere sızıp olayları provake eden insanlar yüzünden bir türlü adam gibi eylem yapılamıyor hiçbir yerde.

Taş atıp bina yakmakla eylem yapılmasına açıkçası karşıyım ben. Eğer eylem yapacaksan maske takıp kendini saklamayacaksın, o köpeğin arkasındakiler gibi. Bu adamların amacı eylemden çok olay çıkartmak. Toplarsın milyonları yürürsün, Yüzler açık korku olmadan, o zaman zaten mesajı alır birileri (tabi bizim ülkeyi dışarıda tutuyorum)

gp maksimov dedi ki...

Gecen yil aleksinin oldurulmesiyle baslayan olaylarda da ayni kopek basroldeydi! En az 3-4 forograftada var kendisi. Ya yunanistana has bi tur ya da bi sekilde devrimci bilinc gelistirmis bi arkadas.

Saunders82 dedi ki...

"Bir arkadaşları öldüğü için..." yerine "Bir arkadaşları polis tarafından öldürüldüğü için" dersen bilmeyenler için daha faydalı bir bilgilendirme olur. Öldürülen gencin adı da Alexandros Grigoropoulos. Bu tarz durumlar halkı devlete karşı örgütlendiren, bir araya getiren ve isyan bayrağı açmasına neden olan kıvılcımlardır. İş bizde o raddeye gelmedi henüz. Yunanistan iflas etmek üzere. Almanya, Yunanistan'ı Euro'dan çıkaralım teklifi verelim diyor. Durumları çok kötü. O duruma biz düşsek merak etme burdaki olaylar daha felaket olur. Hiç isyan etmeyen bir halk olsa neyse ama darbe üzerine darbe yiyen bir halkın ebeveynlerinin çocuklarına öğütleri "Aman oğlum/kızım siyasi gruplardan uzak dur" oluyor. Yaşadıkları tecrübeleri, işkenceleri, haklarında açılan davaları çocuklarının da yaşamasını istemiyorlar.

Ayrıca orası Yunanistan; Demokrasinin, Hukukun, Eğitimin, Felsefenin ve daha bir çok dalın doğduğu topraklar... Sokrates'i tanrı tanımamazlık ettiği için ölüme mahkum eden öte yandan öğrencisi Platon'un İ.Ö.398 yılında Atina'da kurduğu "Akademia" adlı bugünkü üniversitenin dünyadaki ilk örneği olan okulunda felsefe, matematik ve beden eğitimi dersleri veriliyordu.

O yüzden karşılaştırmak için bence oldukça yanlış bir ülke seçmişsin. Her ne kadar komşu olsakta bu komşuluğumuz bizim kalem yerine kılıçı daha iyi kullanmamızdan kaynaklandı. Yoksa Türkiye'deki şehirlerin tamamına yakınının Yunan adlarına sahip olmaları onları bizim Türkçeleştirmiş olduğumuz gerçeğini de değiştirmiyor.

Onlar sokakta isyan da etse, taş da atsa haklı nedenleri olduğu için bizdeki gibi fişlenmezler. Bizde adamın hayatını duman ettikleri için, adamın hayatı kendiliğinden duman olmadan isyan bayrağını çekmeyecektir.

Zaten Amerikan trendleri günümüz gençliğini aptallaştırmak için her türlü medya gücünü kullanıyor. Aptal, ezik, ağzından iki kelimeye bir sadece marka isimleri çıkan bir dünya jenerasyonu yaratıyorlar/yarattılar. İnsanların kendilerini geliştirecek vakitlerini çalıyorlar. Bu insanlar genç yaşlarında bu eğitimi alamazlarsa 30'undan sonra sistemin içinde bir minyatür bir çark olmaktan öteye gidemeyeceklerdir.

MizahiGeveze dedi ki...

Ben şunu bilir şunu söylerim.Dış güçler Mustafa Kemal' küçümsediler ve başlarına geleni her Türk çocuğu gibi hepimiz okuduk,öğrendik.

Ve Atatürk sornası dönem de Avrupa her bu çıkışı yapmaya kalkanları daha başlamadan susturdu sindirdi.

Sindiremediği tek adam vardı onu da vurdurdu.Uğur Mumcu'nun ruhu şad olsun.Bu ülkede il il gezip gezip "her fesatın arkasıdna Amerika ve İngiltere var." diyen bir insandan bile tekrar bir hezimete uğrama korkusuna hemen ortadan kaldırdılar.

Bundan sonra bize tekrar Allah ın bir mucizesi gerekli.Şu anda malesef yurdumun dört bir yanı başka eller tarafından yönetiliyor.Bunu hepimiz biliyoruz.

Adsız dedi ki...

Köpeğin katıldığı eylemlerde çekilmiş tüm fotoları aşağıdaki linkte mevcut.

http://www.thisblogrules.com/2010/03/dog-that-hasnt-missed-a-single-riot-for-years.html/

Adsız dedi ki...

Asagidaki linke gore bu kopegin adi; Kanellos ve Google translate Yunanca'dan cevirisine gore ölmüş. Ve bir Universite'nin bahçesine gömülmüş. Linkte yer alan videolara göre yalnız degilmis: eylemlerin icinde bir cok kopek yer almis.

http://athens.indymedia.org/front.php3?lang=el&article_id=889733