Var mı anımsayan bu fotoğrafın kime ait olduğunu ya da hikâyesinin ne olduğunu. Nasıl bittiğini fotoğraftan anlıyoruz ama ismini bile hatırlamıyoruz muhtemelen.
Öğrencileri 'patolojik' olarak addeden yavşaklara 'Ömer Çetin' ismini söylesem söyleyebilecek bir şeyleri olur mu? Olmaz çünkü kimse Ömer'i hatırlamıyor.
Peki ya öğrencilerin eylemlerini 'demode' olarak niteleyenlere 'Ömer Çetin' desem, kendileri için bir şey ifade eder mi? Etmez çünkü Ömer'i unutalı çok oldu.
Öğrencilerin eylemlerini 'illegal' ilan edenlere 'Ömer Çetin' ismini hatırlatmaya çalışsam, tepki verebilirler mi? Veremezler çünkü Ömer Çetin unutuldu.
Köşelerinde iktidar payendeliği yapıp, öğrenci eylemlerini illegal, yasa dışı; fikirlerine köhne, demode yaftası yapıştıranlar Ömer Çetin'i bırakın unutmayı, inşaatın 4. katından 15 metre aşağıya kafa üstü düşerek ölmesini görmediler bile.
Onlar için Ömer bir şey ifade etmiyor. Ne yaşaması ne de ölmesi umurlarında bile değil.
Bugün köşelerden kalem sallayan götverenler, devletin parasıyla satın alınmış medya kurumlarında özgürlük ve demokrasi dersi verip, güzel ahlaktan, insanlıktan dem vuruyorlar. İktidara yönelmiş her tür protestoyu Ergenekoncu diye yaftalayıp, eylem nasıl yapılmalı, protesto adabı nasıl olmalı diye akıl veriyorlar.
Aldıkları maaşlar bu yoksulluğa mahkûm edilen halkın vergileriyle devlet eliyle verilen kredilerden çıkıyor. Sonra bu öğrencilerin seviyelerinden sual edeceksiniz.
Ömer Çetin, harç adı altında alınan haracı ödeyebilmek için hiç bilmediği bir işte yani inşaatta çalışıyordu.
Ölümünden YÖK'ün varlığı, devletin resmi haraç mantığı, iktidar, muhalefet, gazeteci herkes sorumludur.
Kimse kimseye terbiye, seviye dersi vermesin. Verenlerin zerre terbiyesi varsa, bu öğrencilerden özür dilemeli.
Polis tekmesiyle hayatını kaybeden genç kızdan, suratına onlarca yumruk atılan gençlerden, inşaat tepelerinde ölüme mahkûm edilen Ömer'den...
Demokrat özgür Türkiye değil mi? İleri demokrasiyi hazmedemiyor bu gençler değil mi? Soruşturmalar daha şimdiden açıldı tıpkı 12 Eylül döneminde olduğu gibi. Tıpkı tüm darbe dönemlerinde olduğu gibi. Öğrencilerin öldüresiye döven polislere soruşturma yok ama rektöre, öğrenciye var. Sikeyim sizin demokratik Türkiye anlayışınızı.
Kendilerini imam-hatipte okuyor diye zenci olarak niteleyenler, otobüslerin ön koltuklarında otururken, Türkiye'deki milyonlarca insanı da arka koltukta oturtuyorlar.
Bu ülkenin zencileri öğrencilerdir, bu ülkenin zencileri açlık sınırı altında çalıştırılan emekçilerdir.
Zenciymiş. O zencinin aletinin boyunu bir gün hep birlikte göreceksiniz; siyasetçisiyle, satılmış kalemleriyle, genç bir kızın bebeğini tekmeleyen polisiyle birlikte çok sağlam muamele sizleri bekliyor.
3 yorum:
diyecek söz bulamadım abi harika bir yazı olmuş ellerine sağlık
' O zencinin aletinin boyunu bir gün hep birlikte göreceksiniz.'
görmeliler.
yahu ozan bu ulkede zencimi kaldi? usuyorsan agustos sicaginda komur yiyeceklerin bozuluyorsa kisin sogugunda buzdolabi,ac kaldi isen ramazanlarda semt boyunca acik bufeler, sen hala zenciden bahsediyorsun:))))
Yorum Gönder