11 Ocak 2011

Hırsız Bulgar, Orospu Rus, Çingene Romanyalı...


Adsız bir arkadaş, yorum bölümüne gönderince okudum şu postu. http://antoniobenerrivo.blogspot.com/2011/01/karabuk-uyuma-emenikeye-sahip-ck.html


Bunu yazan yeni yetme genç adam olsa, tepki vermezdim, üstünde tartışmaya da girmezdim. Ama bir gazeteci olunca, insan yazmadan duramıyor.

Ben önce Bener'e "Türkiye'ye hoşgeldin" diyorum. Türkiye'de ırkçılığın olduğunun ayırdına vardığı için. Böyle bir gerçekle yüzleşmek zor mudur, kolay mıdır kendisi açısından bilmiyorum ancak Türkiye'de ciddi bir ırkçılık olduğunu görmek çok da zor olmasa gerek.

Hadi diyelim ki, Emenike özelinde hadisenin namusunu kurtardık. Peki Beyoğlu'nda, Laleli'de, Galata'da, Hacı Ahmet'te, Kasımpaşa'da arkasından "Lan zenci piçine bak" diye seslendikleri onlarca Afrikalı konusunda ne yapacağız?

Genelde bizde sistem böyle işler. Aslında olan biten her şey göz önündedir ama bizim tatlı, pembe kılıflarımız vardır. İnsanlarla, taşak geçerek aşağılamayı "eğlence" şeklinde adlandırırız.
Yoksa bizim gibi seven var mıdır zencileri? Avrupa'da dışlanırlar ama burada hiç mi hiç!

Bu ülkeye gelen neredeyse her Afrikalıya maymun muamelesi yapmıyor muyuz lan? Birçok ülkede bunun karşılığı ırkçılıktır. Bizim için eğlenceden ibaret şeyin karşılığı, ırkçılık yani...

2003 yılında Türkiye'ye gelen (ve getirilen) 3 Afrikalı ile röportaj yapmıştım, Hacı Ahmet'te bir toprak top sahasında. Ganalı Moses Sakyi, Nijeryalı Frank Tagbo ve Rachid Adeba ile.

Adamlarla röportaj yapabilmek için tam 5 gün boyunca onlara, kendimi inandırmaya ve Türkiye'de her gazetecinin aynı olmadığını anlatmak için. Neyse en nihayetinde ne bok olduğumu anladılar ve konuştuk. Futbol dışında konuştuğum konuda hepsinin ortak noktası, kendilerinin ısrarlı bir biçimde uyuşturucu satıcısı olduğuydu. Gazeteciler, polisler, konu komşu yani sizin anlayacağınız herkes, derilerinin renginden ötürü, profesyonel futbolculuk yapmaya çalışan bu adamların uyuşturucu sattığından şüphe ediyor. İkinci ortak noktaları ise, kendilerine her yerde 'Arap' denmesi.

Bu ülkenin saçma sapan ve anlamsız kültüründe vardır, her siyah renkli insana 'Arap' demek.

Bener, yazısının sonunu, "Spor yazarlarına not: Siz de sessiz kalmayın ve köşenizde bir cümle de olsa Emenike’ye destek verin." diye bağlamış.

Ben saflık olarak değerlendireceğim. Çünkü bu ülkede Lucescu'ya, Hagi'ye 'çingene' denirken, Skibbe'ye, Werner Lorant'a ve bilimum Alman'a 'köylü' sıfatını yapıştıran medyadaki 'arkadaşlar' değil midir? Aynı arkadaşlar, ırkçılığın daniskasını yaparken, nasıl olur da Emenike'ye destek verebilir ki?

Bu iş böyle "Haydi sessiz kalmayalım" tadındaki çağrılarla olmaz. Daha bu ülke Festus Okey'in hesabını veremedi.

Hayır, benim şaşırdığım şey, bu olaya gösterilen tepki. İş futbol olunca mı ayağa kalkacağız.

Bu ülkede ırkçılık hep vardı. Zaten o yüzden Ruslar 'orospu', Romanyalılar 'çingene', Bulgarlar 'hırsız', Yunanistanlılar 'düşman', Fransızlar 'küstah', Afrikalılar 'Arap, zenci, uyuşturucu satıcısı' diyen, başka bir toplumun insanları mı?

"Türkler ırkçı değildir" söylemi, bu ülkedeki en süslü yalanlardan biridir. Siz kalkıp bunları görmezden gelir, Emenike'ye yapılan terbiyesizliğe tepki vermeye kalkarsak, yine aynı şeyi yapmış oluruz. Elimizdeki o mal aygıtla sivrisinek kovalarız ancak.
Bir akıllı insan da, fotoğrafın tamamını okumaya uğraşsın.

Türkiye'de ırkçılık tarih kitaplarını okumamızla başlıyor. Bunu görmek ne kadar zor olabilir ki?

Tüm bu yazılanların, Bener'e bir eleştiri olduğu düşünülmesin. Öyle bir amacım yok ama medyanın göbeğinde olup, sanki hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi konuşması da biraz saçma gelmedi değil.

26 yorum:

outlaw dedi ki...

@koala,

buyur bir de buradan yak derim:

http://gueneslipazartesiler.blogspot.com/2011/01/seni-sectim-kompela.html

Adsız dedi ki...

Şu anda ırkçılığımızın dikkat çekmemesinin tek nedeni, fiziksel olarak farklı ırkların ülkemizde azınlık olarak yer almaması.Her şehre 40 tane zenci yerleştir.O zencilerin birkaçı da türk kızlarıyla gezsin.O zaman görürürüz kim ırkçı kim değil.Vallahi zenci kalmaz ortalıkta.Irktan bağımsız olarak farklı dini inanış ve siyasi görüşlere bile halkın nasıl tahammülsüz olduğu ortada.Bu ülkede farklı olanlar Sivas,Maraş vb. katliamlarda yok edilmeye çalışıldı.O zamanki iktidarlar da bunu haklı göstermek için ellerinden geleni yaptılar.Tarih derslerinde bile ırkçılığın daniskası yapılıyor.

Irkçılığın sadece futbol boyutunun konuşulmasının sebebi ise ırkçılığın en açık şekilde burada yapılıyor olması.Mesela extensor blog'da okumuştum.21 yaşındaki Uğur'un sözü"Bir yabancının Bülent kaptanın formasını giymesine izin veremezdim.O yüzden ben aldım."
Al işte eğitim sistemimizin güzide bir eseri."Ben aşırı aşırı aşırı milliyetçiyim"diyerek ortalıkta gezinip yabancıları dışlayan bir kaptan."Yabancılar sakatlandığında, türkler kazanacak diye sevinirdik" diyen bir kral.Tek kişilik dev kadro Yılmaz Vural.Hiddink milli takımın başına geçtiğinde ve sonrasında yapılanlar vs.
http://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli/561069-hiddink-gitsin-diye-mi

Daha çok örnek var yaz yaz bitmez.

koala dedi ki...

@ 13_rüzgar_13; aynı şeyleri söylüyoruz. benim dayanamadığım şey, saf saf bunların sanki birdenbire çıktığını sanmak. ya da emenike ile ilk kez olduğunu sanmak. zaten var, bugüne kadar neredeydiniz.

L dedi ki...

abi ben şeye şaşırdım, hani son dönem bu gibi abilerin her blogu bilmesine alıştığımızdan, tıvitırda senin bu yazıyı "bu baba kimdir acaba, geçirmiş de geçirmiş" diye sunmasına. demek ki hepsini de bilmiyorlarmış. e normal aslında bi yandan.

Alfonker Tapir dedi ki...

Koala:

Abi meseleyi o kadar karman çorman algılamışsınız ki, anlaşılır gibi değil. Zira, yazınızda yazdığınız kadar kıt anlayışlı olmadığınız, kafası çalışan biri olduğunuz anlaşılıyor. O zaman neden, çok kafam basmıyor.

Şunlarda hemfikir olduğumuzu baştan belirteyim ki, garip bir kendinden pek memnun çaprazından anlama yine vuku bulmasın:

- Güzide ülkemizde ırkçılık ilkokuldan başlar, kürdünden ermenisine, hem de en alasından, herkese yapılır.

- Irkçılık değil sadece, Türk/Heteroseksüel Erkek/Sünni üçlüsüne dahil olmayan herkes, hayatı boyunca türlü çeşitli götleklikle karşılaşmaya mahkumdur.

- "Bizim ülkemizde siyahlara (araplara yani, demek istiyorum) ırkçılık yoktur" yalanını herkes söyler.
Halbuki sanırım hatırladığım (Tempo'da mıydı, Vefa stadı hani?) röportajınızda konuştuğunuz Afrikalılara yapılan torbacı muamelesinden, Yeşilçam'ın Arap Bacı/Harem ağası tiplerine, -outlaw'un yazısında hatırlattığı- şen şakrak kişiliğinden televole palyaçosu yarattığımız Kompela'ya kadar, Türkiye'de elbette Afrikalılar için de -diğer tüm ötekilere olduğu üzere- ırkçılığın ağababası, yeri geldiğinde Festus gibi canı da hiçe sayacak derecede, mevcuttur.

Eh şimdi, bunlarda mutabık olduğumuzu varsayarak konuşuyorum, esas meselenize... Şöyle özetleyebiliriz sanırım -yanlışım varsa düzeltin hacı- dediğinizi:

-Bu ülkede ırkçılık hep vardı, yeni mi gördün?
-Git tarlabaşındaki Afrikalıların çektiklerine bak; Festus'u hatırla, naif kardeşim.
-Ohooo, Emenike'ye gelene kadar, neler var neler!
-Sadece zenci değil, bütün yabancılara ırkçı lakap takanlar var spor basınında, sen nasıl bir saftoriksin ki bunlara konuşuyorsun.

Herhalde doğru anlamış olduğumu zannediyorum, noğ?

Bu dedikleriniz, dolayısıyle, şunları varsayıyor hacı:
-Bener Onar, 30larında bir gastecidir, daha ülkede ırkçılık olduğunu yeni öğrenmiş!
-Kendisi şu ana kadar ırkçılık yapan tribünlere, yabancılara gerzekçe lakap takan spor yazarlarına tek laf etmeyip, şimdi birden nedense celalenmiş bir saftoriktir.
-Bu ülkede daha önemli problemler varken, sen bugüne kadar ağzını açmadın, "bu ülkede ırkçılık yoktur" dedin, yahut birşey yapmayarak onayladın; durup dururken Emenike'ye mi kaldık. Git mültecilere, kürtlere, resmi tarihe, ülkemizin karakterine işlemiş içre ırkçılığa bak!

Koala Başkan, hacı nerden biliyorsunuz B.Onar'ın türk sporundaki ırkçı manşet ve tribünlere şimdiye kadar laf etmediğini? Nerden çıkardınız ülkedeki ırkçılığın durumundan şu olaya kadar bihaber olduğunu? Bu yukarıdan havanız nereden kaynaklanıyor bilemeyorum, belki benim aksime, Bener Onar'ın politik görüşünü, hayat anlayışını siz biliyorsunuz; şu ana kadar Türkiye gerçeklerinden bihaber bir arkadaş idi kendisi şu dakkaya kadar. Öyleyse eyvallah.

Ama benim sadece birkaç yıldır okuduklarımdan gördüğüm kadarıyla, Bener Onar, tıpkı Radikal Spor'un diğer köşe yazarları gibi, hem tribün hem de spor medyasındaki ırkçılık, yabancı düşmanlığı vs. meseleleriyle bir mevzu olduğunda hep uğraşmıştır. Bazen spor sütunu yazdığını unutup öğrenci olaylarına girecek kadar kendini tutamadığı da olmuştur.

Ama kendisi bir SPOR GAZETECİSİ'dir; bir SPOR BLOGU vardır.
Eğer TÜRKİYE MUHABİRİ olsaydı, Ermeni, Kürt, Mülteci karşıtı ırkçılık çeşitleriyle ilgili haberler ve dosyalar hazırladığını görebilir; Spor harici, misal ULUSLARARASI POLİTİKA sütunu olsaydı, ders kitaplarımızdaki apaçık Yunan, Ermeni, Yahudi ırkçısı pasajlara hem insani hem de Avrupa Birliği normları açısından değindiğine müşahede edebilirdik.

Ha belki de etmezdik; belki Bener Onar öküzün önde koşanıdır (ki Türkiye'de ırkçılık olduğunu bugüne kadar görmemiş saftorik hıyar), gider Demet Akalın yazardı, sporcu olmasaydı bile. Ama ben hem hazırladığı haberlerden, hem de köşe yazılarından böyle bir hava almadım açıkçası.

Alfonker Tapir dedi ki...

Şimdi gelelim, "Emenike'ye mi kaldık, bugüne kadar neredeydiniz Emenike çığırtkanları" meselesine.

Yahu Emenike meselesine eğilenlerin mülteci sorunu olsun, diğer ırkçılık çeşitlerimiz olsun, bugüne kadar sus pus olduklarını nereden biliyorsunuz birader? Mantık şunu gösterir ki, bu mevzulara ZATEN duyarlı olanlar Emenike'yi gündeme getirmeye bu mesele hakkında düşünmeye daha meyyal olacaklardır...

Bir Spor gazetecisi, Emenike meselesini dile getirip kendi okuyucusunda bu vesileyle bile olsa bir bilinç/bir tepki oluşturmaya çalışıyorsa, bu ancak alkışlanır. Zira bir "Spor gazetecisi" olarak, okuyucusu itibariyle elinden gelen budur. Gidip Haftalık bir dergiye Irkçılık ve Festus Dosyası hazırlayacak değil! Kokuşmuş ve yabancı düşmanı Türk Spor Basını'nda eğer bir iki aykırı ses bile çıksa yeğdir, kenks.

Bu kadar uzun yazmamın sebebi üç tanedir:
a) vaktim var.
b) "Yeeeeaaaa, yeni mi öğrendiniz lan bunları. Hay Allah saftoriklere bak!" tavrı; cahil olmadığı, bile isteye burnu büyüklükle karışık küntlük yaptığı için, alınabilecek en kötü pozisyondur.
Bir noktada, gerçekten inanarak söylüyorum, "Lan Allah'ın Arabı için amma tatava yaptınız" şekilli lümpen tavrından daha tehlikeli ve kötücüldür.
c) Bugün ülkemizde ırkçılık olduğunu öğrenince çok şaşırdım, içimdekileri boşaltayım dedim.

koala dedi ki...

@ Alfonker Tapir; bak önce bir düzeltelim, hayatımda kimseye tepeden bakmadım.

Adım adım gidelim, benim düz mantıklı, kıt beynim daha rahat anlatabilsin.

1- Bener'in yazdığı yazıyı eleştirirken, asıl sorunun Emenike olmadığını bu ülkenin damarlarında ırkçılık olduğunu anlatmaya çalıştım.

2- Muhtemelen beni ilk kez okuyorsun o yüzden üslubumun neyi, nasıl anlatmaya çalıştığı konusunda zorlandın. Bener'in ırkçılık konusundan ilk kez haberdar olduğunu ya da bu konuda bugüne dek hiçbir şey yapmadığını kast etmedim. Haa, bunu kast etmem zaten, öyle olduğunu düşünsem hiç çekinmeden direkt söylerim.

3- Ben hiçbir konuya özelden bakmam. Bu bir üsluptur, kabul edilebilir diye düşünebilirsin ama konuya Emenike'den girip sadece orada kalmak gibi bir üslubu da, kendi açımdan kabul edilebilir bulmam. Türkiye'de sistem böyle işler çünkü, bu dandirik deniz yıldızı hikâyesi gibi. Birini kurtardın mı, vicdanının sesini susturursun. Yok işte öyle değil. Bu ülkedeki ısrarlı bir biçimde kabul edilmeyen, dile getirilmeyen ırkçılığa karşı genel bir duruş olmalı. Ama dediğim gibi bizde işler Emenike meselesinde kilitlenir, özür dilenir, hadise kapanır.

4- Sen gayet güzel dile getirmişsin 4 köşeyi. "Türk/Heteroseksüel Erkek/Sünni" yani. Buna karşı bir ortak ses dile getirecek miyiz?

5- Tekrar söyleyeyim. Çünkü ciddi anlamda rahatsız oldum. Hayatımın hiçbir bölümünde kimseye tepeden bakmadım. Burada kendimi anlatmak istemiyorum ama ne bugün ne de yarın insanlara tepeden bakma gibi bir tavrım olmayacak.

6- Valla eve geldim benim de vaktim çok şu an.

bora dedi ki...

Senin yazdığın bu postu görmeden bir mail yolladım az önce.

Adsız dedi ki...

Bener Onar'ın Emenike'ye yapılanı gündeme getirmesi güzel;ancak bu duyarlılığın sadece popüler kişilerin yaptığı ırkçılıkla sınırlı kalmaması lazım.Bugün birçok yerde Okan B'ye tepki gösterilmiş.Bana göre yıllardır Almanlara köylü,Romenlere çingen denildiğinde hiçbir tepki gösterilmeyip de Emenike mevzusuna tepki gösterilmesi ikiyüzlülük,populizm artık ne dersek.(Bener Onar için söylemiyorum.Daha önce yazısını da okumadım zaten.Lafım genele)
Aurelio milli takımda oynadığında yapılanlar hala aklımda.Türküaz espirileri falan.Bugün hala Ahmet Çakar,Erman Toroğlu gibi isimler basından ekmek yiyebiliyorsa,basının şimdi sırf popüler olduğu için Emenike'ye yapılanları kınamaya hakkı yok.Elvan Abeylegesse için bile burun kıvıran yazılar var basında.Basının bunca olay karşısında susup da Okan Bayulgen=popüler yapınca konuya mal bulmuş bilmem ne gibi atlaması sinir bozucu

Alfonker Tapir dedi ki...

Koala: Abi, Outlaw'da sanırım burada dediklerine cevap vermişim, bunu görmeden. Aşağıya imlasını düzeltip kopyalayacağım. Ama önce sıradan adım adım gidelim abi, evet.

1-Bu ülkede ırkçılıkla ilgili tek sorun Emenike değil herhalde. Bu kısmı sanırım zaten hallettik.

2-İlk kez okuyorum, evet, temel meselelerde bir yanlış anlama olduğunu sanmıyorum.

3-"Konuya özelden bakmak - bakmamak" demişiniz abi.
Bu, meseleyi ıskalamak gibi geliyor bana.
Zira buradaki mesele, birini kurtarıp vicdanını kurtarmak değil.
Mesele şu: SPOR BLOGU olan bir SPOR GAZETECİSİ, muhtemelen okuyucusu olan FUTBOL MERAKLILARIna, bir SPORCU'YA yapılmış olan yavşakça ama hafife alınamayacak kadar rezil ırkçılığa tepki gösterme çağrısı yapıyor.

"Özelden bakmak"tan kastınız ne? Mesela "Türk ırkçılığını Emenike'ye indirgemek" mi? E, Almancasıyla NAYN abi. Ne demişsiniz: "Bu ülkede dile getilmeyen ırkçılığa karşı genel bir duruş olmalı".
Hop, bakalım Bener Onar ne demiş:, mevz-u bahis postunda:
"Türk toplumunda 'Bizde ırkçılık yoktur. Hele ki zencileri çok severiz' diye hakim bir görüş var. Zencileri severler çünkü onlara komik gelirler. Yabancı toplumlarda 'ırkçı' sayılan her türlü pisliği yaparlar ama bunun ne anlama geldiğini idrak edemezler."
Eh, herhalde toplumun içine işlemiş ırkçılığı outlaw ve sizin postlarınızla da tam paralel doğrultuda daha düzgün söyleyemezdi.

Peki şey mi, mesela, "özelden bakmaktan" kasıt: "Türklerin her türlü öteki'ne yaptığı hayvanlıklara, ırkçılıklara, zorbalıklara karşı -sizin deyiminizle- şu ana kadar '3 maymunu oynamış'" olmak, şimdi birden tek adam Emenike üzerinden "vicdanını rahatlatmak" mı? Onun da cevabı var, basitçe Fransızcasıyla NOĞ.

Zira, bir kaç senelik bir okuyucusu olarak ben biliyorum ki Bener Onar'ın Diyarbakırspor'a Kürtlük üzerinden yapılan tribün ırkçılıklarına da; tribündeki seksist öküzleşmeye de; yabancı hocalara takılan her türlü aşağılayıcı ırkçı lakaba da karşı çıkmışlığı, bunları köşesinde diline dolamışlığı; haberini yazmışlığı; yeri geldiğinde öküz spor yazarı taifesine de bu hususta çakmışlığı var.

Zaten bu mevzular Tanıl Bora olsun, Altınsay olsun, Uğur Vardan olsun, Yelkovan olsun; gerekse yapılan imzasız haberler olsun, Radikal Spor'da görmediğimiz mevzular da değiller.

E o zaman ne diyorsunuz? "Bener Onar ve bu Emenike meselesini diline dolayanlar (ki bloglarda şu ana kadar sadece Acetobalsamico ve Outlaw'da gördüm, 3 kişi yani totalde), önce ırkçılığa karşı temelden tavır alsınlar" mı? Birader nereden biliyorsunuz almadıklarını, bireysel hayatlarında? Mesleki olarak ise bir spor gastecisine tanınan köşeler ve imkanlar ölçüsünde, hatta bazen bayağı da aşarak zaten bu tavrı alıyorlar. "Bursa maçı 2-1 bitti; bu arada C.tesi Festus Okey olayı için Galatasaray Meydanı'nda buluşalım" diyebileceklerini mi savlıyoruz mesela Koala Birader?

"Hayır"sa, mesleki olanaklar ölçüsünde bir SPOR GASTECİSİNİN sorumluluğu olan Spor-related ırkçılığa karşı zaten tavrını alıyor herif.
"Hayır, benim şaşırdığım şey, bu olaya gösterilen tepki. İş futbol olunca mı ayağa kalkacağız." Bu ne demek abi allasen?
Aynısını Aktüel Politika yazarı bir mevzu olduğunda kendi köşesinde; Türkiye muhabiri Festus benzeri bir durumda hazırladığı dosyada yapacak. Spor yazarı da bu şekilde. Zaten beklenmesi gereken bu Sertaç, haksız mıyım?

Bu meseleden sonra yine karşımıza çıkacak Türk sporu kaynaklı ırkçılık mevzularında Bener Onar'dan laf duymazsak, durumu bir daha düşünebilirim. Ya da Bener Onar özel hayatında "kodumun mültecileri İstiklal'i bastılar", yahut "ya şu Kürtler/Ermeniler de çok oldu kanka" filan şeklinde takılıyorsa, onu da bilemeyeceğim. Ama o zamana kadar, duruma "Emenike'den girip Emenike'de kalmak" lakırdınız görüntü itibariyle balon oldu uçtu gitti abi zannımca.

Alfonker Tapir dedi ki...

4-Ortak ses derken? Mesela bundan sonra diyelim bir politikacı "ya bu Aleviler zaten Ermeni" demiş olsun. Şey yapalım mı? Bu duruma "lan nası böyle bir laf dersin ırkçı herif" diyen gazeteci, blogger falan olursa, onlara "bu ülkede daha 1915 adam gibi konuşulmuyor, hala Maraş'ın katilleri dışarda. Siz hala tek bir adama yüklenin durun saftorik hırbolozlar. Türkiye'ye hoşgeldiniz! Halbuki bizdeki Alevi ve Ermeni karşıtı ırkçılık/götleklik çok derindir, ilkokuldan başlar" diyelim ikimiz beraber. Çünkü bu saftoriklere böyle yaklaşmak gerekir.

5-Abi tepeden bakmaktan kastım sizi yanlış anlamamdan kaynaklanmıyor, üslubunuzdaki "hah hay, kim bu ne yaptığından habersiz türk ırkçılığıyla yeni tanışan saftorikler yahu" tandansından kaynaklanıyor.

Alfonker Tapir dedi ki...

Outlaw'un blogundaki sizin yorumunuza yazdığım kontra-yorumu da buraya alakalı olduğu için kopyalıyorum müsaadenizle:


Abi, "ülkede hemen her yabancıya yönelik ırkçılığı ne yapacağız?" "Ne yapacağız"ı var mı?! Yazacağız, çizeceğiz, meselelere sahip çıkacağız, ya ne yapacağıdık?

Karakol'da Festus'u mu öldürdüler? Unutturmayacağız.
Bursa Tribünü "Ermeni'ler Beşiktaşlı!" mı dedi? Gündemden düşürmeyeceğiz.
Bir politikacı "onun zaten anası Ermeni" mi dedi? Haddini bildireceğiz, elimizden geldiği kadar.

Bu işler, birikir hacı. "Türkiye ırkçılığına topyekün savaş açmazsan, tekil olayları gündeme getirmenin bir manası yoktur." lakırdısı, maalesef külliyen yanlış.
Zira Türk ırkçılığına karşı topyekün savaş, tam da bütün bu tekil olayları gündemden indirmeyerek yapılır; başka türlü değil.

"Üç maymunu oynayıp, bu ülkedeki ırkçılığın sınırlarını görmeyeceksin sonra 'Emenike'ye sahip çıkalım' diyeceksin." lafını da hiç anlamıyorum harbiden hafız.

Nasıl bir otoriteyle Emenike mevzuunda kelam edenlerin daha önce Türkiye ırkçılığı hususunda 3 Maymunu oynadıklarını buyuruyorsunuz, meraktayım.

koala dedi ki...

@ Alfonker Tapir; söylediğim şeyi temelinden anlamışsın ama şöyle özetleyeyim yeniden. evet bu ülke 1915'le hesaplaşmak zorunda, katillerini dışarı salan bu ülke katliamlarıyla yüzleşmek ve hesap vermek zorunda.
biz bunları konuşmayıp, bunlarla hesaplaşmayıp, Emenike'ye takılalım, Emenike'de kalalım. biz bunlarla hesaplaşmadıktan sonra tek tek Emenike örnekleri daha ortaya çıkar, biz de tek tek konuşuruz, geriye dönüp bakmadan. "yaşandı, bitti, saygısızca" deyip, bunları konuşmayalım, bunları halının altına süpürmeye devam edelim. maraş'ı, yozgat'ı, malatya'yı erzincan'ı hepsini unuttuk, sonra baktık ki sivas çıktı karşımıza. şimdi sivas'ı unuttuk, artık kısmet hangi ile düşer diye bekleyelim. 3-5 gün üstünden geyik döndürelim, sonra her yıl anma töreni düzenleyelim.
dediğim şey tam da bu, hesaplaşmamız gereker çok şey var.
ama bu söylediklerimden "Emenike'ye yapılan terbiyesizliğe karşı durmayalım" cümlesi de çıkmıyor.

bak tekrar edeyim, "buyurmuyorum ve tepeden bakmıyorum" kimseye karşı böyle bir tavır sergilemem. ama sen böyle yaptığım konusunda ısrarlıysan da, daha fazla anlatmaya çabalamayacağım.

"Nasıl bir otoriteyle Emenike mevzuunda kelam edenlerin daha önce Türkiye ırkçılığı hususunda 3 Maymunu oynadıklarını buyuruyorsunuz, meraktayım."
bu cümleye geleyim. bu ülkede insanlar patır patır intihar ediyorsa, yokluktan, yoksulluktan, açlıktan, çaresizlikten; bu ülkede insanlar işkence altında ölüyorsa, sokaklarda polis tekmeleriyle, joplarıyla bebekleri düşürülüyorsa; kimliklerinden ötürü işkencelerden geçiriliyorsa, köylerinden, yurtlarından ediliyorsa, bu listeye daha yüzlerce madde ekleyebiliyorsam; eli kalem tutan, yazan, çizen herkes bu işten sorumludur. 3 maymun dediğim şey tam da budur.
işi hâlâ Bener'in yazdığı konunun ucundan tuttuğumu yazdığımı düşünüyorsan, bence blogdan rastgele birkaç sayfa oku derim sana. o zaman 3 maymun hadisesine yeniden döneriz.

Saunders82 dedi ki...

Suni gündem yaratacak pek malzeme yok bu sıralar anlaşılan. İleri demokrasiye geçtik ya girdi bize ileri demokrasi kökünden, ırkçılığa karşı da bişeyler bulmak lazım. Amına koyyim, Emenike üzerinden konuşulan konuyu sikiim. Hadi asalım Okan Bayülgen'i. Bu aralar sesi çok çıkıyor zaten. Durmadan sosyal konulara giriyor, atanamayan öğretmenleri canlı yayında 10 dakika falan konuşturuyor. Ekmeğe yağ sürmek lazım. Irkçı 'bu' Okan!

Millet olarak tek eksik yanımız siyahilere yapılan ırkçılık. Çözemedik bu konuyu bir türlü. Götümüze kalas sokmuşlar millet yetmedi bi tane daha sokun diyor resmen ya delirmemek elde değil. Muhteşem Yüzyıl vardı ona ne oldu bu arada, kurtardık mı Kanuni'yi? İbne değilmiymiş? İbnelerin hakları ne olacak bu arada? Niye ibne diyoruz onlara? Gay demek gerekmez mi?

Neyse hanginiz zenci mahallesinde yaşadı bilmiyorum ama 1 yıla yakın yaşadım. Gereksiz bir konu tartışıyorsunuz o kadarını söyleyebilirim size...

Alfonker Tapir dedi ki...

Koala:

Abi blogunuzu okudum, politik tandansınızı ve dediklerinizi anlıyorum, lakin ben ne dediğimi anlatamıyorum belli ki. Mecburen bir tur daha deneyeceğim:

-Bu ülkenin, evet, hesaplaşması gereken çok uzun bir sicil kaydı var.

-Yerleşik cinsiyetçi, ırkçı, yaptığını inkarcı, körcahil milliyetçi, terbiyesiz evladı genel toplumsal karakterimizle olan mücadele makro ve mikro diye ikiye ayrılamaz.

-Kimsenin olayı Emenike'ye indirgediği, Emenike üzerinden vicdanına bahar temizliği yaptırdığı, daha temel mevzulara burun kıvırdığı yok. Olan, 2-3 tane blogcunun açık bir ırkçılığa tepki göstermesi.

-3 Maymun meselesi hakkında dediklerin pek durumu açıklamıyor Koala.
Yazınızdan ve Outlaw yorumundan benim anladığım, zannediyorsunuz ki Radikal'in tatlı su solcusu yazarlarından biri Okan Bayülgen'e laf çakıp Emenike üzerinden vicdanını rahatlatacak.

-Hayır, benim gördüğüm, durumu tam da tersinden okuyorsunuz. Meseleyi sadece Emenike üzerinden algılamak değil söz konusu olan, bu meselelerde ZATEN hassas olduğu için Emenike'yi gündeme getirmek.

1 Mayıs meselesinde Muammer Güler'le şöyle taşağını geçen (http://bit.ly/gCO2ec); daha geçenlerdeki öğrenci eylemleri mevzuunda Akif Beki'ye şöyle geçiren (http://tinyurl.com/37jpj5t); yabancı düşmanlığı hakkında şunu yazmış olan (http://bit.ly/gm1eL0); Diyarbakır tribünleri istiklal marşını ıslıklayınca, tahrik edildiklerini, zaten maçlarda milli marşın gereksiz milliyetçilik yarattığını ve iptal edilmesi gerektiğini söyleyen bir herif var karşımızda.

Bu halde, "Bener'in yazısı hakkında konuşmuyorum, genel eli kalem tutanların 3 maymunluğunu diyorum" da deseniz, zaten kendisi, benim takip edebildiğim kadarıyla, eli kalem tutan bir spor gazetecisinin yapabildiği kadarıyla sizin de hassas olduğunuz meselelerdeki sorumluluğunu yerine getiren biri. E, 3 Maymun hakkında da: zaten totalde 3 blog entrisi var, genç? E nasıl yani, "Üç maymunu oynayıp, bu ülkedeki ırkçılığın sınırlarını görmeyeceksin sonra 'Emenike'ye sahip çıkalım' diyeceksin." lafı kime gidiyor anlamıyorum doğrunu isterseniz.

Burada temel derdim hasbel kader takip ettiğim bir spor yazarı olan Bener Onar'ın savunması yapmak değil, bana ne yahu Bener Onar'dan; esas meselem toplumsal tepkisellik ve aktivizm bakımından çok ciddi tehlikeli bulduğum sizin yaklaşımınızla ilgili Koala; bu tavırla genel bir derdim var, yoksa sizle kişisel bir derdim varmış gibi de algılanmasın elbet.

Bu "ya arkadaşım sen bu ülkenin gerçeğini bilmiyorsun, safsın" tavrını tehlikeli buluyorum. Çok da tanıdık.

İşte bu, "hacı şunun altına elimizi koyalım mı?" diyene "ya bırak, ne minör meselelerle uğraşıyorsun, daha neler neler var, hiç birinden haberin yok" şımarıklığı gibi geliyor bana bu tavrın derininde yatan. Bazen de işte böyle ezbere yazılar yazdırıyor (mesele hakkındaki ilk yazınızı kast ediyorum).

Son diyeceğim şu: Emenike meselesini gündeme getiren Seda Sayan da olsa desteklenirdi; zira bu meselelerdeki toplumsal duyarlılık böyle böyle oluşur. Emenike'de ırkçılık üzerinden kıyameti koparırsan; hatta Okan Bayülgen'in bu gerzekçe laflarının verdiği olanakları da kullanarak mülteci meselesini de gündeme getirirsen (ki Bener Onar onu dahi yapmaya çalışıyor); bir dahaki Festus'da sesin de daha gür çıkar.

Damlaya damlaya bu işler. Kimi Tarlabaşındaki Afrikalılarla röportaj yapacak; kimi Emenike'ye yapılan açık ırkçılığı diline dolayacak; kimi Ermeni konferansı düzenleyecek; kimi rebetiko dinleyecek...

Bu işler damlaya damlaya Mecnur kanımca, herkes elinden geldiği kadar.

Selam sabah.

Ozan dedi ki...

abi tabi yüzleşelim 1915 ile haklısında adamlar sürekli aracı koyarak haklarını savunmak istiyorlar amerika ve fransa yasa çıkartıyor fransayı bilmiyorumda amerika zencilere ve kızılderililere yaptığı soykırımları ne çabuk unuttu da ermenilerin hakkını savunuyorlar yani ne biliyim saçmalıyor olabilirim ama birazda samimiyet meselesi iki tarafında hataları var olayların buraya gelmesinde bende eskiden kitaplarda ermenileri sürgüne gönderidk iyi yaptı diye bilirdik ama ortada doğru yapılan birşey yokmuş eskiden olsa çelişkide kalırdım şu yazında hak veriyorum abi bakış açım çok değişti

Anoz dedi ki...

Su ana kadar bu konuyla ilgili okudugum en iyi yazidir. Acikcasi digerleri bana hic samimi gelmiyor, hepsi fake den ötürü. O bloglardaki hem yazarlar hem okurlar "Nonda, ücüncü Bogaz köprüsü..." diyen adamlar, "Fener, zenci sever" vs. diyen, hepsinin icinde binevi irkcilik var. Hele Hele siyahi futbolculari durmadan penis boyutlarinla adlandirmakda (ki istatistiksel olarak dogruda degildir, normaldir, ama medyada/pornolarda gördükleri tabiki daha uzundur) irkciliktir, ama bizimkiler bunu "yahu saka ya" diye gecerler. Okan Bayülgenin önce bilgi, kültür ve entellektüel seviyesine gelmiyen adamlar irkci lakapi takmis hava atiyorlar, ki kendileri onun gibi üretici olmamislardir hayatlarinda. Erman Torogluna / Sansal Büyüka / Ahmet Cakar ve tayfalarina laf atmazlar, atamazlar, ama Okan Bayülgen bir gaf yaptimi irkci lakabi takarlar. Skibbeye "Sik-kibe" demekte aynen bu saygiziliktan oluyor. Bursa Diyarbakir macindaki olaylara daha deginmemis adamlar, burdan Okan Bayülgene saldiriyorlar! Zaten bazilarin "mesur" olduktan sonra bir celiskiye girecegini düsünmüstüm, ki normaldir, ilk önce tam nerede olduklarini anlamazlar. Ama bu Okan Bayülgene irkci lakapi taktikdan sonra bende cogu seyin farkina vardim. Acsinlar TVyi Okan Bayülgen gibi kac adam sayacaklar. Lanet olsun!

koala dedi ki...

@ Alfonker Tapir; hocam şöyle yapalım, sen dilediğini yazmaya devam et ama şımarıklık, tepeden bakma gibi hadiseleri uzatma istersen.
bak bakalım bu bloğun üstünde kimlerin fotoğrafı var, "siyasete karışmayız" deyip götlerini yırtıp, reklam alabilmek için bu konulara girmeyen, endişelerinden "futbola siyaset karıştırmayan" arkadaşlarladır benim derdim.
2-3 tane blogcu demişsin ya, hah işte bir bak bakalım kim onlar

outlaw dedi ki...

@alfonker tapir,

öncelikle bener onar'ı tanımadığımı, dolayısıyla şahsına yönelik herhangi bir eleştiride bulunamayacağımı söyleyerek giriş yapayım, kafa karışıklığının önüne baştan geçeyim. (tanımamaktan kastım yüz yüze gelmemiş olmak değil, hayatımda yalnızca bir tek yazısını okumuş olmam.) uzun lafın kısası sözüm tartışmanın geneline.

futbolu, depolitize etmek, "sadece futbol"laştırmak için elinden geleni ardına koymayan, kendi çapında da başarılı olan insanların
ırkçılık konusunda bir anda kendi düsturlarının dışına çıkması ilgi çekici. ya "sadece futbol" konuşuruz, yazarız, mesela dolayısıyla nazi kulüp başkanını sadece ekonomi yönetimiyle, futbolcu transferleriyle vs. değerlendiririz, bir futbolcu çıkıp - ne bileyim - "keşke bu ermeniler'den hiçbiri kurtulmasaymış elimizden" derse ayağının dışıyla köşeye zımbaladığı falsolu şutlardan başka bir şeyle ilgilenmeyiz. ya da gerçekten "futbol hiçbir zaman sadece futbol değildir." bu konuda bir samimiyet talep etmek mantıklı geliyor bana.

bener onar'ın başka konulara da değindiği yazılarını örnek göstermişsin. (yalan atmayayım şimdi, okumadım yazıları...) belki böylece belirli bir "çizgi" aranabilir, yani kendi profesyonel olduğu alanda tutarlılığının bir sağlaması yapılabilir. aceto balsamico'nunsa futbol ve siyaset konusunda genel tavrı açıktır ve ne yazık ki, yukarıda eleştirdiğim tavırla büyük ölçüde örtüşüyor.

"sadece ırkçılık karşıtı" olmasın mı? olsun tabii, hiç yoktan iyidir bence. ama tutarsızlık eleştirisinin de kendince bir haklılığı vardır.

outlaw dedi ki...

@saunders82,

"yapay gündem" konusunu bir de festus'a soralım derim... bir de umarım "ben zenci mahallesinde yaşadım, konu gereksiz" sözlerin, "bu adamlar ırkçılığı hakediyorlar, boktanlar" anlamına gelmiyordur. ben yanlış anlamışımdır.

@ozan,

konunun çözümü, bence "sıradan ermeni"yle "sıradan türk" arasında, siyasetçiler, devletler vs. her zaman çıkar peşindedir, "siyaset" yapar. abd'nin yaptıklarının benzerini fransız devleti de yapmıştır tarihte, daha başka birçok devlet de. ama işlenen suçlar birbirini dengeleyip ortadan kaldırmıyor. hepsiyle uğraşmak, hepsiyle hesaplaşmak lazım. abd'de, fransa'da da kendi devletlerinin yaptıklarıyla uğraşan insanlar var, biz de doğup büyüdüğümüz topraklarda egemen olan devletin sabıka siciliyle uğraşmalıyız en çok derim. 1915'te ölen ermeni'nin, fransa'nın, abd'nin, ermenistan'ın tavrında ne gibi bir sorumluluğu olabilir.

@anoz,

bilmiyorum saydığın "fake"lere ben de dahil miyim... cevabın evetse, açar bakarsın bloga, ırkçılıkla ilgili ne kadar yazmışım, çizmişim görürsün.

bir de okan bayülgen'i eleştirmek için ilk önce "onun kadar üretken" olmam gerekiyorsa: sergen'i eleştirmek için önce onun kadar iyi futbol oynamam da gerekir mi? mustafa kemal'i eleştirmek için önce kendim devlet kurmuş olmam, muhammed'i eleştirmek için kendi kurduğum bir dinin olması?

outlaw dedi ki...

ekşibeşiktaş'taki yazı da sıradan ırkçılık konusunu iyi açıklamış, atalım buraya linkini:

http://eksibesiktas.blogspot.com/2011/01/hepimiz-tekneyle-geldik.html

Unknown dedi ki...

beşiktaş'ın 8-0'lık liverpool maçında ismini hatırlamadığım spor yorumcusu "şu yahudi bile 3 tane gol attı." gibisinden bir şeyler demişti. bir an düşündüm "israil milli takımı dandik lan" mı demek istiyor diye. yok, la herif direkt bilinçaltındaki yahudi düşmanlığını kusuyordu. hem de canlı yayında. ertesi gün ne bir gazetede ne de televizyonda bu konu hakkında bir şey yazmıyordu. çünkü ırkçılık yok bizde. asdfgfdafdg
ırkçılıktan bahsetmişken faşizme de bir selam çakıp yorumu bitireyim: "faşizm insanlar arasındaki ilişkilerde başlar, iki insan arasındaki ilişkide başlar. (malina)

not: bener onar, bu yazısını blogu yerine gazetesinde yazsaydı keşke. çünkü kendisinin samimiyetine inanıyorum:)

Adsız dedi ki...

İşte örnekler saymakla bitmiyor.Bu kadar çok örnek varken bir kişinin çıkıp Okan Bayülgen'i lince çağıran yazı yazabilmesi için daha önceki tüm ırkçılık olaylarında aynı tutumu göstermiş olması gerekir.
Mesela zamanında Ahmet Çakar ve @Can Metin'in örneğindeki spiker için tepki gösterme çağrısı yapmayıp da Okan Bayulgen için yapması eleştiriyi hak eden nokta.Ahmet Çakar,Rıdvan Dilmen,Yılmaz Vural,Bülent Uygun,Sergen Yalçın gibiler elini kolunu sallayarak ırkç.lık yaparken Okan Bayülgen'in suçu ne de tepki gösteriliyor.

Not:Merak edip yazarın çoğu yazısını okudum.Birçok güzel konuya değinmiş; ancak bir kişi hakkında bu ölçüde bir çağrı yapabilmek için tümünde aynı tepkiyi göstermiş olması gerekir.Yoksa iş ama benim suçum neydiye geliyor.

Alfonker Tapir dedi ki...

Outlaw:

Abi, şimdi, durum şu bence:
Spor sayfasındaki haftalık sütununda 1 Mayıs ve Muammer Güler'den, öğrenci eylemleri ve polis dayağına; Diyarbakırspor'a karşı gelenek haline gelmiş tribün ırkçılığından, Türk basınındaki yabancı düşmanı ırkçılığa kadar birçok mevzuda kalem oynatmış birinden bahsediyoruz.

Ben, Ekşi'de Okan Bayülgen-Emenike mevzuuna denk gelince; zaten Bener Onar'ın bunu Çarşamba günü sütununda dile getireceğini düşündüm. Getirmezse, zaten ya Okan'a çakmaktan imtina edip götleklik etmiş; yahut haberi yok diye düşünecektim.

Blog'unda yayımladı derdini. Bugün de Radikal spor yazıları yayımlanmadı, neden hiç bir fikrim yok. İhtimal ki zaten Radikal Spor'un TanılBora/Yelkovan/B.Onar günü iptal olduğu-ertelendiği-artık ne zikimse ondan blogunda yayımlamıştır; bu mevzua köşesinde de geçirir diye umuyorum.

Zira, bence durumu okuduğum kadarıyla mevzu, apolitik futbol için götünü yırtan bir reklam meraklısının Emenike'ye keyfe keder değinmesi değil; bu ve benzeri Spor-related HATTA bazen pek de alakasız (linklere bir zahmet bakın, "okumadım ama" nereye kadar?) ama yine politik mevzulara her zaman SPOR sütununda yer veren birinin tepki oluşturma çabasıdır.

Diyeceğim şu: Apolitik Futbol-Politik Futbol meselesinde bir tutarlılık aranıyorsa, B. Onar "apololitiktin, birden celallendin; hayırdır, yeni mi gördün?" denecek biri değildir.

Ama, Kırıtikıl mesele B.Onar'dan yahut Koala'dan bağımsız (çok da bir derdim yok bu ikisiyle): öyle bile olsaydı (yani B. Onar sürekli "Emre'yi oynattın Neill'i oynatmadın ot bok" BİLE OLSAYDI -ki öyle değil-), dediğim gibi, bu işler birikimseldir.
Gülben Ergen yahut Küçük Ceylan bile olsa "Emenike-Mülteci-Bayülgen" mevzuunu dile getirene burun kıvrılması değil destek olunması gerekir. Zira, bilinç meselesi zor, bilinç meselesi yavaş yavaş...

"Lan bilmeden konuşuyorsun düdük, halbuki daha neler var" diyeceğin kahve çocuğu, sevdiği futbolcuya yapılan aşağılama üzerinden kafasına dank edip bir sonraki Festus eyleminde yürüyüşe gelebilir, gelecektir. En azından, abi dur bak, mültecilerin de derdi şuymuş, der. Böyle olur bu.
Ha, bir olur, iki olur. Ama bu böyle olur.

Neyse, "durup dururken politikleştiniz, hayırdır saftorikler" denecek adam Bener Onar zaten değil. Ama hasbel kader Tanıl Bora bu meseleye değinse gelecek sütununda ona da böyle diyecek miyiz, onu da merak ederim.

Bu arada gerek Outlaw'un gerek Koala'nın çoğuyla hemfikir olduğum blog yazılarından, solun solunda -akp suyuna gidelim, müslümanlar sayesinde bürokrasiyi kıracağız diyen DSİP ve benzeri tayfanın aksine- olduklarını anlıyorum.

Eğer sizin bile Türkiye ırkçılığına karşı derdi olan adamlara yaklaşımınız buysa; durum zor be hafız...

Ha, "şu ana kadar hiç bi politik mevzuda konuşmadın, şimdi nerden çıktı bu" denecekse, ona B.Onar zaten eski yazılarında cevap veriyor.

AMA bunu gündeme getiren "Küçük Onur" bile olsa, bize DÜŞEN meseleyi "alevlendirmek, üzerine gitmek, ebesiyle telefonda konuşmak"tır; arada da genel tavrını beğenmiyorsak, "Küçük Onur"a gidip, "bak Polis öğrencilerin ağzını yüzünü kırdı, bir şey demedin; ırkçılığa hassasiyetin güzel, ama arada başka mevzulara da bak, öküz olma" demek olmalıdır.

Velhasıl derdimi bu memleketin akıllısına, okumuşuna dahi hala anlatamıyorsam, Koala ve Outlaw biraderler, harbi benim de işim zor.

outlaw dedi ki...

@alfonker tapir,

ben bener onar'a ne dedim ki şimdi yukarıda? "tanımıyorum, dolayısıyla eleştirmem doğru olmaz" demişim, sonuçta sözlerimin hedefinin açıkça o olmadığını belirtmişim. (ya da belirttiğimi düşünmüşüm.)

yazılarını okumadığımı parantez içinde belirtmemin sebebi de, birisi çıkıp da "iyi de bu yazılarda siyasi bir şey yok ki" derse, okumadan herhangi bir iddiada bulunmamış olmak içindir. (kısacası senin yazdıklarının doğru olduğunu varsayarak yazdım.)

eleştirinin geri kalanı aceto balsamico'ya ve benzerlerinedir. ha, onları da kişisel olarak tanımam, ama az çok blog yazılarından bilirim... ki onun (onlar) için de eklemişim yine de, futbolu gayrisiyasi kabul edip ırkçılık konusunda tavır almak tutarlı değilse de sadece ırkçılık konusunda aldıkları tavrın da başımın üstünde yeri var diye...

şimdi anlaşamadığımız nedir bener onar konusunda, açıklayabilir misin?

Adsız dedi ki...

Uzun yıllar önce izlediğim bir filimde birisi "Heeeeeey Zenciiiii!" diye bağırıyordu. Ne kadar çirkin bir yaklaşım tarzı. Ama şuna eminimki, izde de o zihniyette azımsanmayacak kadar insan var.