"Rafineri bir adım attı. 4 liradan bahsediyorlar. Nerede 4 liradan satılıyor, ben hiç görmedim. Hiç bir zaman 4 lirayı bulmadı. Bir çok petrol istasyonunda fiyatlar 3,75 hatta daha aşağıda olan yerler var."
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek böyle söylemişti 20 Aralık günü. Aradan 20 gün geçti artık her yerde görebilir kendisi benzinin 4 TL'nin üstüne satıldığını.
Yavaş yavaş, ucundan ucundan, korkutmadan ürkütmeden, minik minik, ağır ağır sikiyorlar, o yüzden sanki olmuyormuş gibi geliyor bize.
Gözümüzün önünde olup bitenlere "Yok aslında öyle değil" diye kılıf buluyorlar. Son örneğini ucubede yaşadık. Başbakan aleni olarak heykele ucube dedi, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay "Başbakan gecekondulara öyle dedi" diye, durumu anlatmaya çalıştı. Başbakan "Ben heykele ucube dedim" deyince de, "Görüşlerimi basın önünde paylaşmam" diyerek, görüşlerini Başbakan'la özel olarak paylaşacağını söyledi.
Benzin konusuna geri dönecek olursak, sanırım dünyanın en pahalı benzinini kullandığımızı tekrar etmenin bir anlamı yok. Herkes az çok biliyor, durumun ne şekilde olduğunu.
Önceki gün otomotiv sektörü 2010 yılını 760 bin 913 adetle rekor yılı olarak açıkladı.
Benzinin 4 TL'yi aşması ve otomotivin rekor kırdığını yan yana getirirsek, ülkenin zekâ haritası da çıkmış oluyor. Dünyanın en pahalı benzinini kullanan ülkede, otomobil satışları rekor kırıyor. Aslında trajikomik bir durummuş gibi görünüyor. Bununla ilgili bir senaryo yazılabilir.
Ne bileyim benim aklıma ilk düşündüğümde Tarrakiye diye bir ülke geldi. Dünyada değil, başka bir galakside. Bu ülkenin insanları yoksul, yöneticileri ise sürekli zenginleşiyor. Tarrakiye'nin Kerep Mallip Doganer diye bir başbakanı var. Bu Kerem Mallip, 30 yıl önce Tarrakiye'nin vapur hatlarında memurken, kirada oturuyorken, Başbakan olduktan sonra kendisinin, çocuklarının ve eşinin malvarlığı milyar dolarlarla ölçülür duruma geliyor.
Tarrakiye başbakanı Kerep Mallip Doganer, ülkenin hızlı yoksullaşması ve fakirliğine karşın her seçimde gücüne güç katıyor. Yakınları, dostlarının Tarrakiye'de daha 10 yıl öncesine kadar isimleri bilinmezken, gelinen noktada ülkenin sayılı zenginleri haline geliyor.
Ülkenin en önemli geçim kaynağı ise tarrak bitkisi. Bu bitki her türden cinsel sorunun çözümünde kullanılıyor. Bütün dünya, sadece Tarrakiye'de bulunan tarrak bitkisinden alabilmek için deliler gibi para veriyor. Tarrağın bir tutamı 1 milyon dolar değerinde. Ama işte senaryo yazdık ya, Tarrakiye'de tüm erkekler, erken boşalıyor, tüm kadınlar vajinismus sorunu çekiyor.
Ancak senaryoda olur lan dünyanın en pahalı benzininin satıldığı ülkede otomobil sektörünün satış rekoru kırması.
Sanal ülkemiz Tarrakiye'ye ne mi oldu? Halk ayaklandı, hem askeri, hem de siyasi iktidarı yok etti. Ülkedeki bütün tarrakları, başbakanın götüne soktular. Tarrakiye şimdi çok mutlu...
Bizim ülkemizde olmaz öyle şeyler. Ancak hayal ürünü senaryolarda yaşanır böyle şeyler.
Helal lan Tarrakiye!
Kayıtlar
3 yorum:
abi bir şey rica edeceğim, koyma şu öldürülen, işkence edilen hayvanların resimlerini bloga. biliyorum, insanlar görmezlikten gel(e)mesin, gözlerinin önünde dursun diye yapıyorsun. haklısın da. ama yapma ne olursun, ben bakamıyorum. türkiye'ye gelip faillerle robert rodriguez filmi çekmek istiyorum gördükçe. yapamayınca da kahroluyorum... sen yazını yine yaz, resimleri koyma, gözünü seveyim...
@ outlaw; benzer duyguları taşıyoruz ama gerçekler her zaman en yalın haliyle gösterilmeli. yoksa bu ülkede gerçek olduğunun farkına varılmıyor
Merhaba Sevgili Ozan,
7 yıldır petrol sektöründe çalıştığım için ne gibi dolapların döndüğünün farkındayım. Petrol sektörü kadar ekonomisi farklı olan sektör sayısı azdır.
Örneğin geçtiğimiz kriz ortamında bir çok sektör eleman çıkarırken bu sektör zerre etkilenmedi. Bırak eleman çıkarmayı, 2010 Ocak ayında yeni maaş zamları yapılmıştı. Çünkü petrol sadece özel otolara gerekmiyor. Tüm çalışan yatırımlar, şantiyeler petrole bakıyor.
Dünyanın en pahalı petrol ürünleri de Türkiye'de satılmaktadır, doğrudur. Bir petrol ürünün artması İtalya'da Genoa'daki petrol borsasındaki fiyat değişimlerine ve bunun paralelinde döviz kurunun değişimlerine bakıyor. Bu veriler oynadıkça fiyatlar da inip çıkmakta. Ama özellikle son iki aydır fiyatları köklemiş durumdalar. Petrolün Türkiye'de insanlara daha fazla girmesinin nedeni inanılmaz basit. Çünkü ÖTV adı altında devlet satılan her ürünün yarısını vergi olarak cebine atıyor. Evet, doğru. %5, %10 gibi bir oradan bahsetmiyorum. Rafineri çıkış fiyatının yarısı ÖTV adı altında devlet kasasına giriyor, yetmezmiş gibi bir de onun üzerinden alınan %18'lik KDV de cabası. Aslında 2 TL'ye alacağınız benzini, devlet yüzünden 4 TL'ye alıyor bu millet.
Ama bu millete bazen her şey müstehak. Bu kadar açım, ağzım kokuyor diyip de herkesin altında arabasının olduğu kaç toplum vardır bilmiyorum. Çevremde de şahitlik ediyorum. Adam parasızlıktan ağlıyor ama altında araba var. :)))) Çoğunluğu böyle. Çünkü insanlarda feci bir gösteriş merakı var. Bu milletin ruh yapısı bozuluyor her geçen zaman.
Yorum Gönder