11 Ocak 2011

Varsın onlar şiire-türküye ağlasın














Hepsi birbirinden duygusal insanlar. Şiir dinlediler mi, koyverip gidiyorlar kendilerini. Bazen Başbakan konuşuyor vekilleri ağlıyor, bazen de bir tiyatro oyunu onları böylesine ağlatıyor.

Bazen, ayrı ülkelerde yaşadığımızı düşünüyorum bu insanlarla. Arada gecekonduya girdikleri oluyor. İlk aklıma gelen, o yoksulluğun kendi zenginlikleriyle doğru orantıda olduğunun akıllarına düşüp düşmediği oluyor.

Acaba halkın anası ağlarken, şiire-türküye-şarkıya ağlayan devlet büyükleri ve onların çok sevgili yakınları ağlayabiliyor mu?

Evine ekmek götüremeyen bir garibanın kendisini sokak direğine asması, bankadan aldığı krediyi ödeyemeyen işadamının kafasına kurşun sıkması, mali durumu bozulan eşinden ayrılan kadının kendisini pazarlaması, işsiz kalan memurun kalorifer borusuna kendini asması, işsiz kalan işçinin çaresizlikten fare zehiri içmesi, ataması çıkmayan öğretmen adayının bileklerini kesmesi, 4 çocuğuna bakan gündelikçi kadının tüpgazı bırakması v.s. v.s.

Bunlara ne zaman ağlayacaklar? Ya da gelinen noktanın, kendilerinden kaynaklandığını görüp ağlayacaklar mı?

Hepsi ne duygusal insanlar. Ayrıca ağlıyorlar da, bizim gibi insanlar onlar, etten ve kemikten.

Bizi onlardan, onları bizden ayıransa et ve kemik dışındakiler. Biz bu halka, bu halkın yoksullaştırılmasına, o yoksul halkın çocuklarının sokaklarda tekmelerle bebeklerinin düşürülmesine, söylenen yalanlara gözyaşı dökmeden yumruğumuzu sıkarak direnmeye çabalarken, varsın onlar şiirlere-türkülere ağlasın.

Bizi onlardan, onları bizden ayıran insanlıktan başka şey değildir.

ONUR DA AĞLAR

Gözlerinin pınarında
Bir bulut,
Boşandı boşanacak
Nerdeyse.
Aklımdan geçenleri
Okuyorsun su gibi.
Dünya gördü
Bizi boğazladılar...

Tutma gözyaşlarını
Onur da ağlar...
Bırak yıkansın gökyüzü,
Lacivert, yeşil, altın
Işıkları günbatımın.
İşte şafaktayız gene
Çırılçıplak
Ve mavi.
İşte sanki dağ yeli
Ve işte sanki meltem...

Kimse toz konduramaz
Kesip attığımız tırnağa bile.
Sen en güzel kızısın
Bütün galaksilerin
Bense tözüyüm artık
Akkor tözüyüm
Prometheus'u yakan
Kara sevdanın...

Ne alnımızda bir ayıp
Ne koltuk altında
Saklı haçımız
Biz bu halkı sevdik
Ve bu ülkeyi.
İşte bağışlanmaz
Korkunç suçumuz.

Ahmed Arif

5 yorum:

Adsız dedi ki...

bi bak abi istersen
http://antoniobenerrivo.blogspot.com/2011/01/karabuk-uyuma-emenikeye-sahip-ck.html

ozdmroz dedi ki...

@ Koala,

Abi koyuyorsun böyle fotoları sonra yorum yapınca da onaylamıyorsun :). Sen de damardan giriyorsun ama bi söz etmemek olur mu hiç?

koala dedi ki...

@ ozdmroz; sen yap yorumunu, "yapma" diyen mi var. ama ikimizi de düşün derim...

ozdmroz dedi ki...

@koala; yok abi takılıyorum kendimce. Ölçüsü var herşeyin haklısın. En azından burada.

murat dedi ki...

2007 seçimlerinde bıraktım ben bu millet için kaygılanmayı..demek ki ben yanlış düşünüyorum oldu vardığım sonuç..ama bugünki kare ile ilgili bişeyler söylemeden edemeyeğim..hangi kanalda izledim hatırlamıyorum yemen türküsü eşliğinde bir bakan ve cumhurbaşkanı gözyaşlarına hakin olamayıp ağlıyorlar..ulan kaç tane devlet erkanı o var o karade bir tek sizin mi gözlere vurdu o şiir tribüne oynamassanız olmuyor dimi?..