12 Şubat 2011

Buram buram faşizm


Tayyip Erdoğan Sakarya'ya gitti bugün. Şu gördüğünüz fotoğraf Sakarya'da çekilirken şunları söylüyordu:

"Son zamanlarda bazı grupçuklar, çıkıp bizimle ilgili olarak yaptıkları bazı gösterilerde, 'Mısır halkının sesinin dinlenmesini istiyorsun, ama siz burada Türk halkının sesini dinlemiyorsun' diyorlar. Bazı grupçuklara bir sözüm var. Bir defa elmayla armudu birbiriyle karıştırmayalım. Elma elmadır, armut armuttur."

Bu fotoğraf mı ne? Elektrik arıza ekibinin, Özel Harekat tarafından şüphe üzerine aranması.

Aslında elma ile armutu bilen gayet iyi biliyor. Elma ile armudun özellikle karıştırılma çabası var.

Bu ülkenin sokaklarına öğrenci çıkıyor; gaz ve dayak,
memur çıkıyor; gaz ve dayak,
işçi çıkıyor; gaz ve dayak,
Torba Yasa protesto ediliyor; gaz ve dayak,
TEKEL işçileri eylem yapıyor; gaz ve dayak,

Eee Mısır'a akıl verirken, senin aklın nerede o zaman. İnsanların bu ülkede de hak talepleri, istekleri var. Mısır halkına gösterdiğin müsamaayı kendi halkına neden göstermiyorsun?

Cevaba bak, "Elma elmadır, armut armuttur."

Bugüne dek herhangi bir eleştiriyi zeki biçimde savuşturabildiğini görmedim. Olayı kakafoniye boğup, onu bunu azarlamaktan başka bir şey bilmiyor. Böyle ülke başbakanı olur mu?

İktidarına, partisine yönelik tek bir eleştirinin bile haklılık payı yok. Hiç akıl kârı mı bu?

Şu yukarıdaki fotoğrafın kendisine demokratik diyen bir ülkede yaşanması söz konusu olabilir mi? Düşünün Merkel Frankfurt'a gidiyor, bir minibüs dolusu siyah gözlüklü adam, yoldan çevirdiği işçileri yere yatırıp, güya arama yapıyor.

Bir siktirin gidin hakikaten. Sikerim böyle aşkın ızdırabını. Nedir lan bu paranoyaklık? 3 tane suikast olayı yaşandı, hepsi de boş çıktı. Bülent Arınç hakkında suikast düzenleneceğine dair Türkiye velveleye verildi, hiçbir şey çıkmadı. Günlerce konuşulmadı mı bunlar? Atabeyler davası neden açıldı da, savcı geçtiğimiz günlerde "Dava kapansın" isteminde bulundu.

Kendi kendine gelin güvey olmak deniyor buna. Kimsenin bir suikast hazırlığı yok, saldırı hadisesi yok ama önlem adı altında ancak faşist yönetimler altındaki ülkelerde yaşanabilecek görüntüler var.

Hâlâ Balyoz'du bilmem neydi diye tartışıyoruz. Ülke sıkı yönetimle idare ediliyor. Çıkın sokağa, hava biraz karanlık oldu mu 2 kişiden fazlaysanız, pat diye polis çöküyor yanınıza "Kimlikler" diye başlayıp, GBT'yle sonlandırıyor.

Hayır işin ilginci günlerdir Türkiye'nin her yerinde Hizbullahçıların içeri alınmasına dair protesto gösterileri düzenleniyor, bir tanesinde gaz yok, polis yok. İsteyene protesto özgürlüğü var, üstelik kime? Yüzlerce adam öldürmüş bir örgütün üyeleri "Neden içeri alınırmış?" diye yapılıyor.

Ama Ankara'ya öğrenci, işçi, memur çıktı mı, tepesine çıkılıyor.

Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz sahne, buram buram faşizm kokuyor. Bunun başka bir adı yok.

Bu ülkede hâlâ demokrasi olduğunu söyleyenler, ya gerizekâlıdır ya da gerizekâlıları inandırmaya çalışıyordur.

1 yorum:

murat dedi ki...

Keşke Türk Ceza Kanunu' nda " Milleti aptal yerine koymak" diye bir suç düzenlenmiş olsa....