17 Haziran 2011

Bugün karne günü


Bugün karneler alındı. Bazı çocuklar karne hediyesi olarak, bisiklet, bilgisayar, tatil, ayakkabı alacaklar ebeveynlerinden.

Bazıları da, karnelerini bile tarlada aldı. Kimbilir ne vakittir gitmiyorlar okula. Tarlada, elde çapa, ekinlerin başında çoktan çalışmaya başladılar bile.

Onların tatili, 40 derece sıcakta öğlen paydosunda bir parça ekmek, bir parça peynir, iki-üç zeytinle bir domates olacak. Onların tatili, ufak bedenlerine, daha karanlık olmadan çökecek yorgunlukta, kafalarını yastığı koyar koymaz uyumak olacak.

Karneleri dağıtan öğretmenler, çocuklara 'iyi tatiller' dileyip, bol bol kitap okumaları tavsiyesinde bulunmuş. Sanki vakitleri olacakmış gibi, sanki kitap okumak için gözlerini aralayabileceklermiş gibi.

Bu ufak bedenler, kırmızı lastik bir top peşinde koştuktan sonra yorulacağına, güneş altında çapayı toprağa vurduğu için yorulacak.

Bu kadar çabaladıktan sonra eline günde 10 TL geçerse, şans sayacaklar. Bütün kazandıkları parayı annelerinin, babalarının eline verecekler.

Bugün karne günü. Alışveriş merkezleri dolmaya başlamıştır bile. Mutlu bir azınlık, kolundan tuttuğu çocuğuna, kimbilir hangi hediyeyi seçecek.

Bugün karne günü. Güneşin altında çatlayan tenlerine, nasırlaşan parmaklarına aldırış etmeden para çalışmak zorunda kalan çocuklar, karne hediyesi nedir bilmeden hayatlarına devam edecekler.

Kimileri trafik ışığında elinde pet şişelerle su satacak, kimileri denizde kulaç atacak. Kimileri kaportacıda yağ içinde bir araba altında üstünde tulumuyla yazı geçirecek, kimileri bilgisayar başında oyun oynayarak.

Onlar daha erken yaşlanacak, daha çabuk yıpranacak, 20'sine geldiğinde elleri semsert olacak. Kızlar birkaç sene sonra evlendirilecek, çocuk yaşta çocukları olacak. Evcilik oyunu, gerçek olacak. Bez bebekler yerine, kendi bebekleriyle 'oynayacaklar'.

Bu dünya adaletsiz ama bazıları için daha adaletsiz. Sadece bunun için bile mücadele etmeye değer.

Unutmadan, bir günlüğüne bile olsa, bir sokak çocuğuna kıyak yapın. Her gün olmasa da, bir gün yapın ama yapın.

DÜNYAYI VERELİM ÇOCUKLARA

Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında
dünyayı çocuklara verelim
kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler.

Nâzım Hikmet

Hiç yorum yok: