'Modern, uygar, demokratik, insan hakları'na saygılı Avrupa'nın göbeğinde 2000'e 4 kala soykırım yaşandı. Bütün dünya oturduğu yerden bu soykırımı izledi.
Onların insanlığı, kendilerine sığınanları soykırımcılara teslim edecek kadar.
Halen yüzlerce anne çocuklarının kemiklerine erişemiyor, kocalarından buldukları bir parçaya seviniyorlar.
Uygar Avrupa'nın orta yerinde mayınlarla çevrili bölgeler var.
16 yıl sonra bugün, kimliği ancak belirlenen 613 kişi için cenaze töreni düzenleniyor.
Srebrenitsa, Avrupa'nın ve dünyanın kara lekesi olacak.
4 yorum:
Bilmem nereye sözüm ona Türk okulları açan sömürgeci grup, bu katliam hakkında hiç bir zaman gıkını çıkarmadı. Bunlar da müslüman. Kimse neden diye sormadı bugüne kadar.
Yanarım yanarım da burnumuzun dibindeki hadiseye sessiz kaldığımıza yanarım.
İsviçreli Alexander Dorin, 2009'da yayınlanan Die Geschichte eines Salonfahigen Rassismus [Salon Irkçılığının Tarihi] adlı kitabında, aslında Srebrenica'da ne Soykırım ne de katliam yapıldığını; bu yalanın kendi emellerini (Bosna-Hersek'i kurmak) meşrulaştırmak için Aliya İzzetbegoviç ve Bill Clinton tarafından uydurulduğunu, olaylarda ölenlerin sayısının 2-3 kat şişirildiğini, öldürülenlerin de aslında Bosna Hersek ordusuna mensup askerler olduğunu iddia etmektedir.
Noam Chomsky de NATO harekatı öncesi çoğu cinayeti Kosova Kurtuluş Ordusu'nun işlediğini, Sırpların NATO saldırılarından sonra silaha sarıldığını iddia eder ve bu yüzden ciddi şekilde eleştirilir. [44-48] Arada bir fark var mı?
Yunanistan'daki aşırı sağcı basın da, tezini güçlendirmek için Türklerin Ermenilere, Rumlara, Kürtlere uyguladıkları zulümleri sıralayıp; Nazilerin bile Türklerden esinlenerek ve Türklerin imha yöntemlerini kullanarak Yahudi Soykırımını yaptıklarını, Kıbrıs'ta da benzer bir etnik temizlik uyguladıklarını iddia edip, Türkiye'nin Barış Gücü çerçevesinde Kosova'ya asker göndermesini de 'Balkanlara tekrar nüfuz etmek isteyen yayılmacı Türkiye Cumhuriyeti, Kosovalı Müslüman Arnavut azınlığı yıllardır silahlandırdı ve Sırplara karşı kışkırtarak bu isyana sebep oldu. Nitekim Prizren bölgesine Türk askeri yerleştirmeyi başardılar.' [49] diyerek, etnik temizlik sırasının Balkanlara geldiğini ima ediyordu. Bu yorumlarda Türklerin emellerini (Balkanlara geri dönmek) gerçekleştirmek için hem Kosovalı teröristleri yıllardır silahlandırdıkları, hem de Sırpların Kosova'da bir katliam yaptıkları hikayesini uydurdukları iddia ediliyordu. [50] Yine düşünelim, bir fark var mı?
Sırplara göre de dünyayı, petrol zengini Müslüman elitler ve petrol tröstleri beraberce yönetmektedir: Sırp basınında, Bosna vahşeti sırasında, petrol zengini Suudi Arabistan, Kuveyt, BAE ve Katar gibi ülkelerin petrol gelirleriyle, Batı'da satın aldıkları şirketlerin listesini de ekleyerek, sık sık dile getirilen “Bazı nüfuzlu Müslüman ülkeler ve petrol endüstrisinde büyük çıkarları olan ABD ve NATO üyesi yardakçıları, önce Yugoslavya'yı parçalayarak zayıflattılar, sonra Bosnalılar eliyle Avrupa'nın göbeğinde bağımsız bir Müslüman devlet kurabilmek için, savaş sırasında ortaya çıkan ufak tefek bazı zorlukları abarttılar, gerçeği saptırarak Sırp askerlerini Srebrenica'da Soykırım yapmakla suçladılar ve bu yalanlarını petro-dolarları ile satın aldıkları uluslararası basını eliyle dünya kamuoyuna servis ettiler. Şimdi Kosova'da aynı oyun bir kez daha sahnelenmekte. türü ırkçı savlardan pek farkı yoktur.
http://www.youtube.com/watch?v=i1a-_LzxDyE
Srebrenica Planned in Washington and Sarajevo
Excerpt from Dutch television documentary on Srebrenica. Features interview with Hakija Meholic the Muslim police chief of Srebrenica during the war.
İzzetbegoviç'in, uluslararası kamuoyunu harekete geçirecek, NATO müdahalesinin önünü açacak bir etnik temizliği öngördüğünü ve Srebrenitsa'yı kurban ettiğini iddia eden Boşnak yetkililer vardır ki olayların gelişimi de bunu doğruluyor (1993'teki bir görüşmede Bill Clinton'un Aliya İzzetbegoviç'e "Sırplar Srebrenitsa'da 5.000 kişiyi öldürürse askeri müdahale düşünülebilir" demesi)
Srebrenitsa'da kenti korumakla görevli bir diğer birlik ise Boşnaklara ait 28. Tümen idi ancak bu tümen saldırı başlamadan kısa bir süre önce kenti terk etmişti. Kentin güvenliğinin sağlanmaması nedeniyle Srebrenitsa'nın düşmesinden Bosna Hersek'in eski Devlet Başkanı Aliya İzzet Begoviç de sorumlu tutuluyor. Srebrenitsa eski polis şefi Hakiya Meholiç'e göre İzzet Begoviç bilerek Boşnak sivilleri sürgüne terk etmişti.
Srenrenitsa aslında bir sembol. 4 senelik cinayetlerin bir fragmanı.
Bosna'da 4 sene boyunca savaş olmadı, soykırım oldu.
-Sniperla insan avladılar sokakta.
-Genç sivil erkekleri toplayıp, şehir dışına götürüp kafalarına sıktılar.
-Hamile kadınların bebeğine süngülerle cinsiyet testi yaptılar. Bahis koydular bunun için.
-Kocalarının önünde karılarına, annelerinin önünde çocuklarına tecavüz ettiler. Yaşlarının 7, 10 ya da 15 olması farketmedi.
-Toplama kamplarında kadınlara odalara doldurdular, kampta canı sıkılan askerler gitti o odalara. Ve öldürmediler onları, kendilerini öldürmelerine de izin vermediler. Hamileliklerinin son ayına kadar tuttular. Sonra saldılar. Bazıları intihar etti, bazıları doğurduktan sonra bebeğini öldürdü, bazıları o bebekleri büyüttüler.
Daha fazla yazmak istemiyorum.
Her savaşın arkasında politik sebep, kısaca para, meselesi vardır.
Ancak bu, savaşı açıklar, vahşeti değil.
O bir savaş değil, faşist bir soykırımdı.
Batının azmettirdiği bu suçu da tüm dünya izledi.
asker gramofonu nasil tamir eder: yuguslavya ve parcalanisi hakkinda:
http://stalker-21.blogspot.com/2009/09/asker-gramofonu-nasl-tamir-eder.html
Yorum Gönder