8 Temmuz 2011

Ömrümden size ömür gitsin


Şu fotoğrafı bir arkadaş gönderdi dün. Sağda, solda denk gelmişsinizdir mutlaka.

Sinirleniyorum, öfkeleniyorum ve bu ülkedeki insanlara çok zaman laf ediyorum.

Umudu kesmemek lazım, içimizde umut yeşertmek için hep bir nedenimiz olması gerekir. Yoksa boşandığı eşini ve çocuğunu yakan bir manyağın, köpeğin kafasında şişe kıran psikopatın, kedinin ciğerlerini bıçakla deşen bir orospu çocuğunun olduğu ülkede yaşamak insana ağır geliyor.

Ama bu kadar boktan haber arasında şu iki koca yürekli çocuğu görünce, her şey birdenbire tersine önüyor. O umutsuzluk duygusu yerini; umuda, inanca bırakıyor.

İnsanlık böyle bir şey ama biz onun pek çok değerini unuttuk. Para, kariyer, hırs, ihtiras, güç v.s. v.s. Etrafımızda olup biten onca şeyi göremiyoruz. Öyle o kadar uzaktaki şeylere bakmaya gerek bile yok. Sokağa baktığınızda, gözlerinizi ve kulaklarınızı kapatmadığınızda emin olun her şey daha açık görülecektir.

Şu iki çocuktan öğrenilecek ne çok şey var diye düşünüyor insan. Kendi hayatını bile tehlikeye atarak, yavru köpeğe, kendi aralarında imeceyle, ellerini uzatıyorlar. Ne diyeyim ki, böyle birtakım alengirli kelimeleri biraraya getirip bir cümle kurmaktansa, sıkı sıkı sarılmak isterdim veletlere.

Bu hayat sizinle güzel lan, bunu bilin. Sizin gibi insanlar olmasa hakikaten çekilir çile değil bu ülke. Umarım daha çok şey öğretirsiniz bize.

Benim ömründen size gitsin lan, başka ne diyeyim ki...

Kedi Aklı

Bir diyeceğim yoktu hüzünden yana
Yıpranıyordu kötü kadınlarda aşkım pis karanlıklarda
Yetmiyordum yeni insanlara yetişemiyordum
Ölür kalırdım belki de sokak aralarında bir kenarda

Kimin umurunda dedi ama kendimi inandıramadım buna da
Yakışmıyordum eski pencerelere yosunlu sulara
Ölür kalırdım belki de sokak aralarında bir kenarda
Uyandırılacak çocuklarım vardı uyuyorlardı uykularında

Çok mu yaşamıştım az mı ölmek hakkım mıydı yıl varken akşamlara
Bu kedi nerden çıktı demeyin kapı aralıktı ben bıraktım da
Okşayacak bir şey ister ellerimiz kendi sıcaklığında
Yıpranıyordu kötü kadınlarda aşkım pis karanlıklarda

Ne iyi etmişim aldım düşündüm kedilerin yarı ak yarı kara aklında
Kedi işte kedi boğuyordu yavruyu engel görünce aşkında
Çekilmemişti denizlerim
Döndüm hırpalanmış geceden dayanıklı aydınlıklara
Ağlanır kedi yavrularına çocuksuz anaların arasında
Bu kedi nerden çıktı demeyin kapı aralıktı ben bıraktım da
Uyandırılacak çocuklarım vardı uyuyorlardı uykularında
Ne iyi etmişim uyur uykularında.

Arif Damar

9 yorum:

hagininsolayagi dedi ki...

Dün Urfa'daydı sanırım, bir borunun içine sıkışan köpekçiği saatler süren bir çalışmanın ardından kurtarmışlar. Bazen güzel şeyler oluyor ülkede. Bu çocuklara da helal olsun bu arada...

madamoz dedi ki...

Benimde gitsin ömrümden ömür...

Senin yazılarını çok beğeniyorum hepsine yorum yazamasamda X Kutucuklarla yetiniyorum çoğu zaman. X Süper noktalara ve konulara değiniyorsun,güzel yazıydı.eline sağlık.

bay tükancı dedi ki...

blogunu uzun süredir takip ediyorum, hemen hemen her yazını okurum.

çok defasında ökfeli, sinirli yazılarına senden çok biz alışmışız galiba.
fotoğrafı çok güzel, birçok insana ders verecek nitelikte bi fotoğraf ama senin yorum da güzel yani.
"ömründen size gitsin lan" heralde alışık olmadığımızdan :)

Adsız dedi ki...

yüreğin kimde olduğuna ayna tutmuş Ozan, teşekkürler

'..Sizin gibi insanlar olmasa hakikaten çekilir çile değil ...'

koala dedi ki...

@ Lionheart; oluyor değil mi? olsun zaten...

@ OzZ; boşver hepsine yorum yapmana gerek yok zaten. teşekkür ederim..

@ A.Şahin; alışmadık götte don durmazmış, o hesap oldu diyorsun :)

@ Adsız; ne diyeyim bilemedim, bir kuru teşekkürden başkası elden gelmiyor. teşekkür ederim.

Ogulcan dedi ki...

Tüylerim diken diken oldu, benim ömürümden de gitsin lan size çocuklar

byyesil dedi ki...

Helal olsun valla.. umut bitmesin hiç kimsede.

Hüseyin A. dedi ki...

resım Adana'da cekıldı abi. meshur sulama kanalımızda...

koala dedi ki...

@ Hüseyin Ataş; nerede olduğunu inan bilmiyordum. bakındım haberlerin arasında taradım, bulamadım da. adana'yı ve adanalı'yı nedense acayip severim, terim hariç