2 Ağustos 2011

Kadının toplumdaki yeri şekilleniyor, yersen tabii


Şanlıurfa'da yaşları 14 ila 17 arasında değişen çocuklar evlendiriliyor.
Türkiye sınırlarında çocuk yaşta evlendirilenlerin sayısı yüzde 14.
Çocuk yaşta evlendirilenlere oransal olarak bakıldığında Gürcistan'tan sonra dünyada ikinci sıradayız.
Gayri resmi rakamlara göre 5.5 milyon civarında çocuk gelin var.

Bazıları para karşılığı satılıyor.
Bazıları tecavüz edildiği için sözümona namuslarının kurtarılması için evlendiriliyor.
Bazıları, ilk eş 'eskidiği' için kuma olarak alınıyor.
  • 2002'de 66 kadın hayatını kaybederken, terör yüzünden 17 kişi hayatını kaybediyor.
  • 2003'te 83 kadın hayatını kaybederken, terör yüzünden 94 kişi hayatını kaybediyor.
  • 2004'te 164 kadın hayatını kaybederken, terör yüzünden 103 kişi hayatını kaybediyor.
  • 2005'te 317 kadın hayatını kaybederken, terör yüzünden 135 kişi hayatını kaybediyor.
  • 2006'da 663 kadın hayatını kaybederken , terör yüzünden 149 kişi hayatını kaybediyor.
  • 2007'de 1011 kadın öldürülürken, terör yüzünden 183 kişi hayatını kaybediyor.
  • 2008'de 806 kadın öldürülürken, terör yüzünden 222 kişi hayatını kaybediyor.
  • 2009'da 953 kadın öldürülürken, terör yüzünden 101 kişi hayatını kaybediyor.

Ülkede kadınların yüzde 52'si kaba dayağa maruz kalıyor.
Son 8 yılda kadına yönelik cinayet rakamları yüzde 1400 oranında arttı.
  • Tüm kadınların % 25'i Fiziksel şiddete uğruyor.
  • Şiddete uğrayan kadınların %75'i eşi tarafından şiddete uğruyor.
  • Şiddete uğrayan erkeklerin % 75'i aile dışından gelen şiddete uğruyor.
  • Cinayet sonucu ölen kadınların %40-70 eşi tarafından öldürülüyor.
  • Tecavüze uğrayanların %50 si 18 yaş altında ve bunlardan %10 erkek çocuk gerisi kız çocuktur.
  • Her 4 kız çocuktan biri cinsel şiddete uğruyor.
  • Daha çok 7-9 yaş arası çocuklar cinsel şiddete uğruyor.
  • 5-10 yaş arası çocukların %55'i ensest mağdurudur.
  • 10-16 yaş arası çocukların %40 ensest mağdurudur.
  • Cinsel saldırganların %75'i tanıdık biridir.
  • Ensest olaylarında faillerin %50'si öz baba ve sırasıyla amcalar enişteler, ağabeyler, dedeler ve dayılardır.
  • Acil yardım hattını arayan kadınlardan % 57'si fiziksel şiddete, % 46,9'u cinsel şiddete, % 14,6'sı enseste ve % 8,6'sı tecavüze maruz kalmıştır.
  • 1995'te başkent Ankara'daki gecekondularda yaşayan kadınlar arasında yapılan bir araştırma, kadınların % 97'sinin kocalarının saldırısına uğradığını ortaya koymuştur.
  • 1996'da orta ve yüksek gelir gruplarında yer alan ailelerle yapılan bir araştırmada, soruların başlangıcında kadınların % 23'ü kocalarının kendilerine karşı şiddet kullandığını söylemiş, fakat belirli şiddet tipleriyle ilgili sorular sorulduğunda bu oran %71'e yükselmiştir.
  • Başka bir araştırma, kadınların % 58'inin yalnızca kocalarından, nişanlılarından, erkek arkadaşlarından ve erkek kardeşlerinden değil, kadın akrabalar da dahil olmak üzere kocalarının ailesinden de aile içi şiddete maruz kaldığını tahmin etmektedir.
  • Bir grup orta ve üst sınıf kadının % 63,5'unun cinsel tacizin bir türüne maruz kaldığı bulgusuna ulaşılmıştır.
  • Bir araştırmaya göre, şiddet sonucu ölen 40 kadından 34'ü evde ölmüş, 20'si asılmış ya da zehirlenmiş, 20'sinde öldürüldüklerine dair kesin belirtiler görülmüş ve 10'u da ölmeden önce aile içi şiddete maruz kalmıştır.
  • Türkiye'nin kuzeybatısında yer alan Bursa şehrindeki halk sağlığı merkezlerinde yapılan bir araştırma, kadınların % 59'unun şiddet kurbanı olduğunu ortaya koymuştur.
  • Mor Çatı'nın 1990 ile 1996 yılları arasında 1.259 kadın arasında yürüttüğü bir araştırma, kadınların % 88,2'sinin bir şiddet ortamında yaşadığını ve % 68'inin kocaları tarafından dövüldüğünü göstermiştir.
  • Ankara'da yapılan başka bir kadın araştırmasına göre, kadınların % 64'ü kocalarından, % 12'si ayrıldıkları kocalarından, % 8'i birlikte yaşadığı erkeklerden ve % 2'si de kocalarının ailesinden şiddet görmektedir. % 60'ı, kocalarının kendilerine tecavüz ettiğini söylemiştir.

Bu istatistikleri bir tarafa koyun, kadının toplumdaki yerine bakın, Türkiye'nin gösterdiği ilerlemeyi hesap edin.

Tabii ki salt Akp iktidarı sorumlu tutulamaz şu tablodan ama kadına şiddet ve kadın ölümleri konusundaki ilerlemelerini de (!) görmemek mümkün değil.

Kadının toplumdaki rolü şekilleniyor.
Türkiye demokratikleşiyor.
Ekonomik olarak büyüyor.
Ortadoğu'da hakim güç oluyor.
Dünyada söz sahibi haline geliyor.

Al bak bu oluyor...

6 yorum:

Orion dedi ki...

Çoğu AKP karşıtında aynı algı bozukluğu var.Eğer biri hükümetin olumlu icraatlarından bahsetmeye başlarsa anında "AKP bunu yaptı!,AKP şunu etti!Al sana girsin hepsi!" tavrı takınıyor.Evet AKP muhafazakar bir parti bu blogda saydığın çoğu olumsuzluk bunlarda var,kimse bunu inkar etmiyor.Hatta AKP'yi destekleyen çoğu liberal de bundan rahatsız;ancak bir de kürtleri ve diğer azınlıkları katleden,sırf darbeye ortam hazırlamak için sivilleri katletmeyi planlayan TSK gerçeği var.Sanırım sen de bunu kabul edersin.Alternatif partiler içersinde de(MHP,CHP,BDP vs.)bu yapılanmaya karşı koyacak parti yok.(MHP ve CHP açık açık destekliyor bir de,kürtlerin ise meşruiyeti yok)Varsa da söyle bilelim.(Ben bağımsızlara verdim ama pişmanım)

Sonda saydığın şeyleri ve daha fazlasını da(açılım vs.) AKP gerçekten yaptı bunun tartışılacak yanı yok.Halkın yarısı boşuna bunlara vermiyor sonuçta.Kömür falan da bir yere kadar.Halk gerçekten senin de dediğin gibi oyunu yardımlar için satıyor olsaydı Kılıçdaroğlu'nun aylık ücretine tav olup onu iktidara taşırdı.Aylık para yardımı kömürden kat kat daha iyi.

Ben de AKP'nin olumlu icraatlarını kabul ediyorum, olumsuzlar içinse tavrım seninle aynı

(Seviyeli bir şekilde cevap vermeyeceksen hiç onaylama uğraşamam.)

Arsızkedi dedi ki...

kaç kişi kafa patlatıyor azizim.Sürekli bilinç altına yerleştirilen kadını ezik gösteren programlardan mı,aile içi sohbetlerden mi,dini kullanan yobazlar mı,"kutsal yuva" kurtarma çalışmalarıyla "yerimizi" belli edenlerden mi,kadınların kendi kendine sohbetlerinden mi dem vurayım.Tablo çok vahim.kadınların çoğu günlük hayatta ve sosyal medyada aşağılandığının farkında bile değil ve en kötüsü kendi kendini 2.sınıf atadığının.
ne cadı diye yakılmadığımız kaldı,ne küfürlerin baş kahramanı olmadığımız,boşandık diye namus cinayetlerinin kahramını sevdik diye en adi orospu olmadığımız kaldı.
Çileli iştir kadın olmak,hayatınız değersiz ön yargılarla,bilinçli bilinçsiz baskılar ve engellemelere göğüs germek,hep tetikte olmakla geçer.

Beşikten mezara savunmayı güçlü tutmaktır kadın olmak.çünkü kadın gerekmedikçe saldırmaz!!!

Saunders82 dedi ki...

AKP cehaleti arttırıyor, çünkü dini öncelik tutan bir parti. Bir ülkedeki siyasi bir partinin önceliği din ise, cehalete daha fazla önem veriyor demektir. İnsanların duygularını ve inaçlarını sömürerek güç kazanmaya çalışıyor demektir. 10 yıldır bunu görüyoruz zaten. Cehalet, özellikle de erkeklerin cehaleti dini kurallara duyulan inanç giderek kuvvet kazandıkça konu başlığında sayılan her bir satırı rahatlıkla açıklar.

Türkiye'nin büyük bir çoğunluğunun iman duyduğu dinde kadının rolü yoktur. 2. sınıf bile değildir. İnanılan kitabın içeriği o kadar boştur ki çoğu şey yoruma açık bırakılmış veya o konulara kafa yorulmamış, kadının neresini nasıl örtünmesi gerektiği hala tartışılmaktadır. Kadına dayak atmak serbesttir. 1 erkek 1,2,3,4... tane kadını eş olarak alabilir.

Başka bir şey söylemeye gerek yok. Dini kitabı bunları emreden bir topluluktan daha fazlasını beklememek gerekir. Türkiye büyüyor diye bir balon var ama ancak büyüyen ülkenin insanları nedense kendini geliştiremiyor, aydınlanamıyor, kültürel olarak kendini yetiştiremiyor. Hala 10 yaşındaki kızlarla imam nikahı kıyılıp hamile bırakılıyor. İstenilen ortam da bu zaten. Kadınları köle olarak kullanabilecekleri eski sistemlerini geri getirmeyi taptıkları şeyden daha çok istiyorlar... Zaten taptıkları da cennette onlara bakire huriler vaad etmiyor mu?!!!!

http://2.bp.blogspot.com/_7M6fWcyTLr4/SyjP6rZpTFI/AAAAAAAAArI/Pzwy9jjwO1c/s1600-h/karikat%C3%BCr+huri.jpg

Orion dedi ki...

@Saunders82

Linklerdeki muhafazakar feminist yazarlar ülkemizdeki çoğu muhafazakar kadın tarafından takip ediliyor,okunma oranları yüksek. Kadınlar konusundaki fikirleri de bence toplumumuza göre bayaa ileri.Belki biz de batıdaki gibi bir din aydınlanması yaşarız bir gün ki yavaş yavaş yaşamaya başladığımızı düşünüyorum.


http://www.stargazete.com/yazar/sibel-eraslan/yazilari/

http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?s=1&y=HilalKaplan

http://www.stargazete.com/yazar/elif-cakir/yazilari/

http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?s=1&y=OzlemAlbayrak

http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?s=1&y=AyseBohurler


(Geçmiş yazılarından kadınlarla ilgili olan kısımlarını bul özellikle,siyasi görüşlerini salla)

koala dedi ki...

@ Orion; Kim, ne zaman anti militarist oldu, ben mi kaçırdım acaba?

@ Arsızkedi; şu küfür konusunda ne yapacağım düşünüyorum. ben de çok kullanıyorum çünkü. bir yolunu bulmak lazım.

Orion dedi ki...

@Koala

Antimilitarizmden kim bahsetti?Siyasete müdahale etmeden,seçilmiş hükümete sadık olarak görevini yapan orduyla hiçbirimizin problemi yok.Bir de mümkünse Hrant Dink, Rahip Santoro gibi azınlıkları öldürtmesinler.

Ha bir de muhtıra verip darbe planlamasınlar ekonomiye zarar veriyor:

http://www.stratejikboyut.com/haber/e-muhtira-ekonomiye-darbe-vurdu--41133.html