6 Ocak 2012

Bok çukuru


Dün elim gitmedi yazmaya çünkü salt küfürden oluşan bir yazı olmasını istemedim. Bu demek değildir ki, küfür olmayacak. Şöyle bir durumda kimse benden "Ay iğrenç" filan dememi bekmelemesin mümkünse.

Yazının gelişiminde, bazılarının hoşuna gitmeyecek ifadeler okuyacaksınız. Beynimdekini saklayacak değilim, düşündüklerimdir hepsi, o yüzden dini hassasiyetleri olan yazıya hiç başlamasın bile.

Bolu'nun Mudurnu ilçesinde 8 aylık hamile 11 yaşında Z.Ç. isimli bir kız çocuğu fenalaşarak hastaneye kaldırılıyor. Doktorlar, çocukcağızın hastanede kalması gerektiğini söylüyor ancak birlikte olduğu adam, kızı yanına alarak hastaneden ayrılıyor. Bu tip durumlarda işlem yapılması gerekirken, hiçbir şey yapılmadan çocuğu alıp çekip gidiyor.

Bazı durumlar ve bazı olaylar neresinden tutarsan tut, elinde kalır cinsten oluyor. Tıpkı şu rezalette yaşandığı gibi.

Bu çocukla birlikte olan pezevenk, kızı bir yıl önce Ağrı'dan getiriyor. Demek oluyor ki, bu kız aleni olarak ailesi tarafından satılmış. Kızı Bolu'ya getiriyor, imamın karşısına geçiriyor. İmam da bir güzel 'nikâh' kıyıyor.

Öncelikle 10 yaşındaki çocuğa nikâh kıyan imamın gelmişi, geçmişi, soyu, sopu, şahsiyeti, kişiliği ne varsa hepsinin ta dibine sokayım. Ulan orospunun evladı, karşına çocuk gelmiş, hiç mi vicdanın sızlamaz, hiç mi için kıyılmaz? Bu nasıl bir iman anlayışı, bu nasıl insanlık lan!

Haaa ama o imamın peygamberinin eşlerinden biri de 9 yaşındadır. Onu bir tarafa yazmak lazım. İmam denen götverenin mantığına göre 10, 9'dan büyük oluyor. Bu da, evlendirilebilir anlamına geliyor değil mi?

Şimdi bu hadiseyi yazarken, Ahzab Suresi'ni konuşmamak ve şuraya yazmamak ayıp olur. Önce bir onları yazalım.

Ahzab 50'de ne diyor önce ona bakalım: "50. Ey peygamber! Biz bilhassa sana şunları helâl kıldık: Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun cariyeleri, amcalarının kızlarından, halalarının kızlarından, dayılarının kızlarından, teyzelerinin kızlarından seninle beraber hicret etmiş olanları, bir de mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istediği takdirde, onu başka müminlere değil de sadece sana mahsus olmak üzere helâl kıldık. Onlara eşleri ve cariyeleri hakkında neyi farz kıldığımızı biliyoruz. Bunlar sana hiçbir darlık olmaması içindir. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir."

51'de ne diyor ona da bakalım: "Onlardan dilediğini geri bırakır, dilediğini yanına alırsın. Sırasını geri bıraktığın kadınlardan dilediğini yanına almanda da sana bir günah yoktur. Onların gözleri aydın olup üzülmemelerine ve kendilerine verdiğin ile hepsinin hoşnut olmalarına en elverişli olan budur. Allah kalblerinizdekini bilir. Allah her şeyi bilir ve yumuşak davranır."

Devam edelim ve 52'ye de bakalım: "Bundan başka kadınlar sana helâl olmaz. Bunları başka eşlerle değiştirmek de olmaz. İsterse güzellikleri hoşuna gitsin. Ancak sahip olduğun cariyen başka. Allah her şeye gözcü bulunuyor."

Bu üç ayetten hareketle. Herkes kendi istediğini anlar ve kendi istediği noktanın üstüne vurgu yapar. Yekten peygambere saldırmak isteyen "Baba ya, tüm mümineler peygambere helal kılınmıştır" der. Bu saldırıya yanıt veren Müslüman da, "Lan oğlum parça parça okumayın. İçinden cımbızlamayın. Peygambere muhayyer (seçmece karpuzdur bu, bildiğin seçme anlamındadır) kılınan 9 eşten başka kadınlar helal değildir" diye savunur.

Hocam bak şimdi, 9 tane hatun almışsın, biri de 9 yaşında, sonra diyeceksin ki, "9 eşi dışındaki kadınlar helal değildir" diye savunacaksın. Bırak 9 kadınla evlenmeyi, saklambaç oynasak, sen 9'a kadar saysan ben uzaya çıkarım. 9 kadından ötesi de caiz olsaydı bari. Böyle savunma mı olur lan?

Ayşe'nin 9 yaşında evlendirilmediği de savunmalar arasındadır. 9 değil 18 yaşında evlendirildiği ve zifaf yaşadığı söylenir. Peki hocam, 9 yaşındaki bir çocuğu korumak kollamak için yanına alıyorsun. Kendi çocuğun yaşında bir kızı büyüyüp, serpilmesini bekliyorsun ve 18'ine geldiğinde de nokta atışını yapıyorsun. Bu nasıl bir mantık lan. Yanına evlatlık gibi çocuk alacaksın, yedirip, içirip, büyümesini bekleyip, sonra koynuna alacaksın. 9 yaşında evlenmesin de 18'inde evlensin. Bu savunma doğru mu kılıyor her şeyi?

Şu Mudurnu'daki olay nedeniyle sağda solda atıp tutan tiplerden bir tanesi, olayın bu yönüne bakmaz. Eleştiremezsin ki, peygamberi ya da söylediklerini. Bu aynı Fransa'da sağda solda alınan soykırım kararı gibi. Birilerinin "soykırım yoktur" deme hakkını elinden alıyorsun. Vardır, yoktur, orasını oturup konuşursun ama bir insana yasaklatamazsın "hayır" deme hakkını.

Böyle yazınca din düşmanı olursun, katlin vacip kıvama gelirsin. Danimarka'da adamın biri karikatür yaptı, hayatını siktiler herifin. Herkes, her şey eleştirilebilir olmalı, Buna dinler de dahildir.

Zaten yapılmıyor mu bu? Elbet yapılıyor. Müslüman din adamı başka dinlere eleştirilerde bulunur ama konu kendi dinine geldi mi "Hoooop dur bakalım" diye seti çekiverir. Eyvallah kutsala dokunmak hoş değildir de, e abi o zaman Budist adamla niye taşak geçiyoruz ya da ineğe tapan insanı niye yerin dibine sokuyoruz, ortam maymunu haline getiriyoruz? İnek o adamın kutsalı, doğru yanlış ama kutsal mı? Kutsal. O zaman yapmayacaksın, hep bana rabbena olmaz hocam.

"Sadece kendi kutsalıma dokunulmaz" diye bir mantık yok. Ayrıca kimse kusura bakmasın da, tartışılmayacak, eleştirilmeyecek hiçbir şey de yok, bu hayatta.

Bana kimse 9 kadınla evlenmenin mantığını anlatamaz. Duldu, muhtaçtı filan bunları geçeceksin. Hadi hepsine eyvallah ama 9 yaşında yanına aldığın bir çocukla birlikte olmanın sağlıklı bir şey olduğunu hiç mi hiç anlatamaz.

Neyse şimdi bugüne dönelim. İmama laf söylüyoruz ya, o küçücük kız çocuğunu evlendirdiği için. Şimdi şunlara bakınca, adama küfür etmek de haksızlık gibi oluyor. Adama göre bir terslik yok bunda.

Evlenen adamdan önce buna izin veren o küçük kız çocuğunun babasının götüne 50'ye 50 kalas sokmak lazım. Bir baba nasıl olur da, 9 yaşındaki kızını, ebesinin amından gelmiş bir adama verir ya da satar? Şunda mantık arayanın mantığını sikeyim. Hiç öyle sosyolojik tahlillere filan girmeyeceğim. "Vay efendim insanları bu duruma getirenler utansın" filan demesin kimse bana.

Son olarak da, bu hadise karşısında, hastanede hiçbir işlem yapmayan adli makamlara seslenmek lazım.

"Memleketin savcısı, hakimi var" diye bir söz vardı eskiden. Haksızlığa uğramış, isyan eden insanlar bu cümleyi sık sık kullanırdı. Artık ne yazık ki, kimsenin ağzından çıkmıyor. Maaşallah herkesin silahı var, herkes kendi adaletini uyguluyor. Çünkü adalet dediğin şey, garip işlemeye başladı.
Bakıyorsun, domuz bağıyla insan öldürenler elini kolunu sallaya sallaya çıkıyor.
Bakıyorsun, katliam yapanlar, hiçbir şey olmamış gibi sokaklarda dolanıyor.
Bakıyorsun, Hüseyin Üzmez gibi çocuk yaşta kızlara tecavüz eden şeref yoksunları özgürlüğe kavuşuyor.
Bakıyorsun, gazeteciler haklarındaki suçları bile bilmeden cezaevine giriyor.
Bakıyorsun, seçilmiş milletvekilleri 'halkın iradesi' diye kıçını yırtanların iktidarında hapislere tıkılıyor.
Bakıyorsun, evinde 19 tane çakmak bulunan üniversiteli genç, 'hayatın olağan akışına aykırı sayıda çakmak bulundurduğu gerekçesiyle' diye cezaevlerinde çürüyor.
Bakıyorsun, poşu takmış üniversiteli Cihan, 2 yıldan fazla süre içeride tutuluyor.
Bakıyorsun, 3 yıldır toplanamayan deliller için insanlar tutuklu yargılanıyor.

Şu geldiğimiz noktaya bak. Ne kadar küfredersem küfredeyim yine de içimdeki isyanı karşılamıyor. Her şeye alıştırıldık, her şey sıradan hale geldi.

Yarın beni biri evimden alsa, "Bu ibnenin en büyüğüdür, KCK'nin başı, Ergenekon'un kıçı" diye bir suçlamada bulunsalar, hakkımda hiçbir şey bilmeyen insanlar "Vay lan yavşağa bak hem Ulusalcı hem Kürtçü hem ibne" diye atıp tutarlar.

Demokrasi, özgürlük diye diye ülkenin anasını siktiler. Ülkede adalete güven kalmadı, memleketin dört yanından her gün -abartmıyorum- yüzlerce tecavüz haberi yağıyor, eyleme çıkan herkes gözaltına alınıyor, üniversite kitlesine gözdağı vermek için neyle suçlandığını bilmeyen gençler cezaevlerine giriyor, daha şurada sayamayacağım kadar boktan iş yaşanıyor, biz de hepsini oturup izliyoruz.

Şu 10 yaşındaki kızı hamile bırakan puşta kızanlar var ya, bırakın masal anlatmayı. Ülkenin neresinden tutsan elinde kalıyor, hiçbirine ses çıkartmayıp, bir tane götverenin üstüne çullanıyorsunuz. Götü yiyen ona değil de, bu iğrençliğin çıkış noktasına çullanın.

Bugün sen, yarın ben, diğer gün bir başkası... Ülkenin içine düştüğü bok çukurunun haline bakıverin bir zahmet.

19 yorum:

Adsız dedi ki...

Evet çok hoşgörülü bir din ve ülke içerisinde yaşıyoruz, o kadar hoşgörülüyüz ki her şeye bahane üretip, eyvallah diyebiliyoruz artık. Din denen şeye bir şey söyledin mi ağzına sıçıyorlar ama diğer inançların ebesini sikebiliyorsun.

Lisede ülkücü bir hocamız vardı, şerefsizin önde gideni, beni de hiç sevmezdi, sınıfın %95'i hayatında gazetenin spor sayfasından başka bir yerini okumamuş, kitap okumamış adamlar. Bir gün derste Madrid hakkında söylediklerini yazayım; "lan oğlum Madrid'de insanların hepsi çıplak dolaşıyor nerdeyse, sokakta sevişiyorlar, öyle mi olmak istiyorsunuz, ne özgürlüğü" demişti. Sınıftakiler de inanmışlarcasına tepkiler verdiler. Şimdi sen milletin kültürüne, dinine, beğenmediğin her şeyine bok atarsan, sorarlar adama, bir kendine bak diye. 9 yaşında çocukla yatıp, 10 yaşında çocuğa nikah kıymaya benzemez bu işler, aynaya bakmalı ilk önce.

Ve son olarak dediğin gibi, bu hayatta eleştirilmeyecek hiç ama hiçbir şey yok...

Adsız dedi ki...

din kötülüktür. peygamber yalancı ve sapkındır. nerede bir hata, yanlış, sapkınlık varsa biliniz ki bunun sebebi din ve peygamberdir.

hani sen küfürü seviyorsun ya birader seni peygamber devesi mi sikti bilmem ama durduğum yerden yaptığın eylemlerin ne kadar çiğ ve provokasyon koktuğu belli.

1) peygamberin eşi aişe'nin yaşı hakkında milyon tane rivayet var. 9 yaşında olduğunu söyleyenlerin büyük bölümü bunun hakikat olduğunu söylemez. 17-19 yaşında olduğunu söyleyenler çoğunlukta. aişe'nin çocuk ruhlu olmasının belkide çocuk olmasıyla alakası yoktur.

2) peygamberin neden çok evlilik yaptığı konusunu da aç bir oku haysiyet yoksunu adam. o dönem erkek azlığından bahset. evlendiği kadınların eşi ölmüş ortada kalmış olduğundan bahset. barışı sağlamak için evlilik yaptığından bahset.
şerefsizlik değil adamlık yap ve bir sapkınlık hikayesini dine mal etme.

son olarak hakan şükür'ün burun bantı siksin seni çakma sosyalist.

koala dedi ki...

@ Adsız; önce okuduğunu anla sonra küfür edersin. peygamberin evlendiği kadınların dul, muhtaç olduğunu zaten yazdım embesil, götünden okumazsan sağlıklı olur. son olarak, asla sosyalist olduğumu söylemedim, hiçbir yerde hem de. peygamberin devesi beni siksin sikmesine de, olayı hakan şükür'e getirme çabana hayran kaldım. aferin böyle devam et sen

Saunders82 dedi ki...

Lan ökaryot adsız, sapkınlık hikayesi kendi dininde var. Çocukları koyunlarına alan orospu çıkartmaları neyden kimden ilham alıyorlar sanıyorsun?

Adsız dedi ki...

Yazında dikkat çekmeye çalıştığın nokta güzel abi teşekkür ediyorum da, yorumlara bakınca Türkiye'nin bir başka sorunu da göze çarpmıyor değil. Bu ülkede hiç kimse anladığını idrak edemiyor. Sonra da 'adsız' hesaplardan küfür ediyor.

Bu peygamberin bir sürü eşi olması mevzuunu da bizim din kültürü hocası, 'o zamanlar islamı anlatmakla görevli olduğu için peygamber efendimiz farklı yaş gruplarından kadınlarla evlenmiştir ki, kadınlar da kendi yaşındaki insanlara onların anladığı dilden anlatabilsin islamı' gibisinden bişiler gevelemişti. Bilmiyorum ne derece doğru. Eğer hocamın anlattığı gibiyse bile bu olay, bu gazetenin sadece magazin sayfasını okuyan örümcek beyinliler kendi isteklerince yorumlamış da olabilir kuvvetle muhtemel. Biliyosun, bizim ülkemizde bişeyin nasıl anlatıldığı ya da yazıldığı değil önemli olan, senin nasıl yorumlayabildiğin.

Saygılar abicim, kalemine sağlık.

Adsız dedi ki...

hasbelkader adam olsan yüzüne tükürmem. sapkınlık islam dininde vardır bunu da peygamber başlatmıştır diyen adamlarla aynı ortamda yaşadığım için utanıyorum. sizleri kendi pislik dünyanıza ve gerçek kimliklerinizle bırakmak lazım.

koala dedi ki...

@ Adsız, ben adam olduğumu da hiç iddia etmedim. senin gibiler varken, adamlık bize düşmez

Adsız dedi ki...

Süper bir yazı olmuş.

selaminko dedi ki...

Öncelikle o cocuğu kendisine kadın diye getiren ve onlara nikah kıyan götverenlerin pezevenklerin topunun götüne shaqınki girsin.
Lakin inançlı olmadıgını zaten biliyoruz. Eleştiri hakkın da var. eyvallah. Yazdıgın sureyi sen farklı anlıyorsun. ben farklı anlıyorum. taktıgımız gözlükler cok farklı. ama bana yıllarca öğretilen öyle din adamlarından veya din kulturu ogretmeni adında gezenlerden değil bizzat her gün kuran okuyan ve namazında abdestinde olan babamdan öğrendiğim sey sudur: İslamiyet o dönemlerde evet dört kadına izin vermiş ama o o dönemin kosullarında ve ilk eşinin rızası olacak sekilde onun hakkını gasp etmeyecek sekilde. simdiki dönemde böyle birsey olması mantıksız diyoruz ya hani. adam mesela evli mahallesinde de dul kalmış bir kadıncagız var. adam yardım etmek istese o kadıncagıza bizim agzına sıctıgımın cahil yobaz kafalı mahallelisi neler der tahmin edebiliyormusun. işte bu ve bunun cok daha ötesindeki iftiraları engellemek o dönemde daha yeni anlatılmaya baslanan bir din icin bu tarz iddalar ne derece tehlikeli anlayabiliyormusunuz? Hz. Ayse'nin kac yasında oldugu mevzusuna gelince o konuda kimse birbiri ile tutarlı konusmuyor. o nedenle o konuda yorum yapmak bana mantıksız geliyor. Suc sende ya da bende değil. Suc senelerce Kuran'ın arapcasını öğretip türkçesini öğretmeyen ve öğrenmemizi istemeyip kendilerine doğru yontan adamlarda. herkesten ricam Kuran'ın mutlaka ama mutlaka türkçesini okuması.
herkese saygılar. son olarak dokuz yasında kızı para karsılıgı alan ve ona nikah kıyan imamı bütün afrika siksin a.q.

Hikmet KESKİN dedi ki...

Selaminko'nun dediklerine katılıyorum. Kuran'ın arapça okutulması ve örümcek kafalı yobaz şerefsizlerin anlattıkları ile öğrenilmesidir bu yaşanılanların sebebi.

Örnek verdiğiniz ayetlerden ben peygamber her istediğini alır gibi bir alam çıkartamadım. Yorum meselesidir bu. Yanlış yorumlamışta olabilirim tabii. Ama samimi olarak yorumlamaya çalıştığımıda düşünüyorum en azından. Kendi inanmak istediğim gibi değil.

Diğer bir konu; çocuk yaşta insanlarla evlenmenin din ile bir alakası yoktur. İnsanlar inandıkları dinlere göre yorum yapıp vicdanlarını rahatlatmak istiyor olabilir tabii ki ama bu olayı islamiyet ile bağdağtırmak doğru değil. Dünyada bu şekilde evlilik yapan sayısız insan var ve bu insanların dinleri birbirinden farklı. O yüzden bu olayı din ile bağdaştırmak doğru gelmedi bana.

Bu olayda o kızla evlenen, hamile bırakan, evlendiren ve en çokta bu olayı bilip müsaade eden yargı mensubu ve yetkili kuruluşların Allah belasını versin.

Adsız dedi ki...

8 aylık hamile kız çocuğu 17 yaşında çıktı sayın küfürbaz din düşmanı. şimdi ne olacak. dine çamur atmak için yaptığın bu provakasyon amacına ulaştı ne de olsa.
11 yaşında kız çocugu hamile kalıyor ve bunun sebebi peygamber'in sapkınlıkları...ee şimdi ne olacak kızın yaşı 17'ymiş. şimdi bu sapkınlığın sebebi kim olaki. yolundan dönme peygamber olmazsa din alimleri olur. sen bulursun bir kılıf. şerefinle yazarsın bi'şeyler artık.

koala dedi ki...

@ Adsız; Ayşe kaç yaşında peki? O da 27 mi? Olayı güzel kapattılar merak etme. Zaten bu ülkede hiç 10-11 yaşında evlendirilen kız da yok. Hangi amına koyduğumun ülkesinde yaşıyorsun merak ediyorum. Ayrıca din düşmanıysam, düşmanıyım, sana ne be adam, sana ne? itaat etmek zorunda mıyım?

Adsız dedi ki...

evet koala evet. ayşe kaç yaşındaydı istihareye yat belki birileri kulağına fısıldar senin. kızın 17 yaşında çıkması ve senin hata ettim timsaha yattım diyememen sana yakışıyor tavrını bozma. buldum muydu bir kirli iğrenç olay onu hoop dine bağlama içgüdüm yine yattı ama olsun sonuçta çamuru attım izi elbet kalmıştır mantığın işe yarıyor korkma.

bu ülkede eğer bir kız çocuğuna tecavüz edilirse, bir çocuk istismar edilirse, bir cocuk cocuk yaşta evlendirilirse bunun sebebi peygamberdir. çünkü o 9 yaşında bir kız çocuğuyla evlenmiş diyorlar. di mi sayın küfürbaz?

koala dedi ki...

@ Adsız; timsaha yatmıyorum çünkü olayın kapatıldığı kanısındayım. peygambere gelince, sen inanmaya devam et, benim eleştirime de eşek gibi katlanmayı öğren. katlanamıyorsan da, fazla takılma buralarda

Adsız dedi ki...

senin ve senin iğrenç provokasyonlarına göz yuman da senin gibi olur koala. nefesim yettiğince senin ve pisliklerinin peşinde olacağım. utanma duygunun da olmadığını biliyorum. ama umarım yaptıklarını gören senden utanacak insanlar bulunur. yaptıkların yanına kar değil boynunda vebal olacak.

koala dedi ki...

@ Adsız; valla 9 yaşındaki çocuğu koynuna alan utansın, benim utanacak bir şeyim yok. sen nefesin yettiğinde pisliklerime takıladur, hadi eyvallah sana.

Adsız dedi ki...

eğer koyna alınan 9 yaşında bir çocuk yoksa utanacak kişi bunu var gibi gösterendir.
eğer koyna alınan 9 yaşında bir çocuk varsa bunun sebebi son dinin peygamberi değil yozlaşmış toplum ve yozlaşan sapkın ruhlardır. din değil, çünkü islam dini bu değil...
son sözüm budur.

Saunders82 dedi ki...

İslam dini bu değil diyen adsız, İslam dini aslında bu, onu kendi yorumlarımızla ılımlı hale bizler getirmişiz kendi örf ve adetlerimize uymayan kısımları silip atmışız. Araplarla Türklerin İslamı ne kadar farklı şekilde yaşadıklarını inkar edebilir misiniz? Araplar kimin izinde gidiyor İsa'nın mı? Bak biraz sonra bir video koyacağım,kendisi Arap ulemasının ünlü simalarından ve lafı geçen biri diyor ki " Evlenmek için minimum bir yaş yoktur. 1 yaşındaki bir kızla bile evlenilir, 7-8-9 yaşındaki kızlardan bahsetmeye bile gerek yok." diyor. Lütfen buna bir cevap verin: Bu ulemamız kimden feyz alarak insanları yönlendiriyor? Hz.Muhammed'den mi Kur'an'dan mı?

Kendisi cevabını veriyor, izleyelim öğrenelim:

http://www.youtube.com/watch?v=aEysWEDkZNc&feature=share

Bu yazıda Koala'ya bak atanlar, dönüp de bir aynaya baksınlar olur mu? Biraz neye inanıyoruz, bizim inandığımız kitap ve peygamber ile, Arapların inandığı aynı kitap ve peygamber değil mi diye bir yüzleşin kendinizle. Türkiye kendine göre İslamı yorumlamıştır. Bunda kimin payı olduğunu da sizin tarih bilginize bırakıyorum...

Adsız dedi ki...

ben sana 12435676879 tane alimin evlilik akdi için gerekli olan şartların buluğa ermek ve yetişkin olmak şartı gerekir diye alim örneği veririm. zaten kur'an'da bunu söylüyor. ama sen çıkmış güya arap ulemasının en önemli ismiymiş!!! cubbeli'de türk ulemasının en önemli ismi o zaman. artık şu algılarınızdan bir kişi kötüyse tüm toplum kötüdür, dini kötü aksettren bir kişi varsa dinin tümü kötüdür önermesinden çıkarın.

son dönem başta olmak üzere sözü geçen tüm islam alimleri artık sadece imam nikahının geçerli olmayacağını savunuyor. neden olarak sundukları gerekçe ise nikahın bir duyuru olmasıdır. yani senin gizlice kıydığın nikah kabul hükmünde değil. nikah kıydığını insanlara duyurmalısın zaten nikahın emeli de bu. bunu diyen alimler bir kızın evlenmesi için yaş haddini buluğ çağından da alıp devletin belirlediği şartlara bağlıyor.

islam dininin her yerinde ve her anında bilinen gerçekliklerde buluğ çağına ermeyen bir kız çocuğunun evlendirilmesi diye bir şey yoktur. bunun olabileceğini iddia eden insan sapkındır ve din düşmanıdır.

değişen insan fizyolojisiyle zaten artık kızların dahi buluğa erme yaşı 13-14 olmuştur. ve artık toplumsal süreçte kızların evlenme yaşı da kademe kademe artmıştır.

koala hakkında ise söyleyeceklerim şudur o dine bok attığı sürece onun boklarını yüzüne sıvamaya devam edeceğim.