Her kulübün taraftarı için, o kulübün bir üyesi olmak gurur vesilesidir. Ben Galatasaraylı olmaktan mutlu olurum, bir başkası Fenerbahçeli olmaktan, bir diğeri Beşiktaşlı, öteki Tavşanlı Linyitli, beriki Adana Demirsporlu olmaktan gurur duyar.
Taraftar olmak acayip bir hadise. Bir kulübü destekliyorsun, o kazandığında havalara uçuyorsun, kaybettiğinde bütün bir haftan bok gibi geçiyor. Düşünsene, hayatta neler için havalara zıplarsın ya da ne olduğunda gözünden yaş gelir. Sayısı hep kısıtlıdır bunların.
Ben de zaman zaman bu duygulara kapılıyorum elbette. Her ne kadar soğukkanlı olmaya çalışsam da beceremiyorum kimi kez. Ve tıpkı yukarıda yazdığım gibi Galatasaraylı olmak da, benim için bir gurur kaynağı oldu.
Xamax maçında 5 tane koyunca, dünyanın en mutlu insanı olmuştum. Ülkedeki diğer futbol takımlarının, tokat üstüne tokat yediği dönemlerde bile Galatasaray'ın o Avrupa'da aldığı sonuçlardan daha fazla mutlu oldum. Ne bileyim işte UEFA'yı aldık, ötesi yok. Her ne kadar birileri, "Ulan başka da bir bok bilmiyorsunuz" dese de, ne zaman aklıma düşse, suratıma bir gülümseme yayılıyor, daha çok sırıtma şeklinde.
Lan ayrıca, niye unutayım UEFA'yı? Sen alsan, dünyayı ayağa kaldırırdın, elbette gurur duyacağım, hatrıma getireceğim, sen "şikenin mucidi Galatasaray" dediğinde, "Al sana UEFA Kupası, onu da mı şikeyle aldık, götten damlama" derim.
Neyse, yazının konusu bu değil. Taraftarlık, son 10 yılda fazlasıyla şekil şemal değiştirdi. Sadece Galatasaray'a özgü bir durum değil, her takımın taraftarında değişiklikler mevcut. Haa, diğerlerinin nasıl olduğu çok da umrumda değil ama değişenin Galatasaray taraftarı olduğunu görünce insan üzülüyor.
2006 yılıydı, Murat Özaydınlı'nın meşhur "fakir fukara" konuşmasını yaptığı zaman. "Deplasmana gidecek para bulamayan Anadolu kulüpleri bile böyle küçük düşmüyor. Fakir fukara edebiyatı yaparak buralara kadar geldiler" diyerek, ne denli aşağılık ve hamurunun nasıl olduğunu göstermişti.
Bu açıklamaya sadece Galatasaraylılar kızmamıştı. Etrafımdaki pek çok insanın, analı-bacılı küfürler ettiğini bilirim.
Bu üstten bakma, rakibini aşağılama, burnundan kıl aldırmayan beyzade tavrı, Fenerbahçe'nin neredeye her yöneticisinde ve taraftarında vardır. Ötesi yok ki, heriflerin yöneticisi "6S" diye açıklama yapıyor. Fenerbahçe nefret paratoneri haline böyle böyle geldi.
Burak-Hamit-Amrabat transferlerinden sonra Galatasaray taraftarlarının halini görünce durumun biraz bu yöne doğru kaymaya başladığını gördüm. Yapılan bir transferden sonra, rakip aşağılamak bir Galatasaraylı tavrı olamaz ve olmamalı. Elbette kimseye 'taraftarlık nasıl yapılmalı?' gibi bir ders verme çabası içinde değilim ama bu tavrı sergileyen adamlarla aynı takımı tutuyor olmak da, beni rahatsız etmeye başladı.
Bir insanın, başka bir insanı parasal açıdan aşağılaması, tipik orospu çocuğu tavrıdır; bunu kimin yaptığının önemi yok.
Bu tavır bize yapıldığı için ne kadar rahatszız olmuştuk, sadece bunu hatırlamak yeterli.
Kimsenin kimseden bir farkı kalmamaya başladı. "Türkiye'dir Galatasaray" diyenler haklı çıkmaya başladı. Bu takımın taraftarı da, tıpkı bu ülke gibi boktan, aşağılık ve yavşak olmaya başladı. Ne kadar gurur duysanız azdır, bu tabloyla övünün.
Fakat ilerleyen yıllarda, nefretin odağı haline gelinirse, kimse bundan şikâyet etmesin.
3-5 transferde götü kalkan, bir şampiyonlukla rakiplerini aşağılayan adamdan adam olmaz. Puştluğun alemi yok, adam olun götverenler.
Ayrıca Galatasaray mümkünse Türkiye filan olmasın. Bu ülke katillerin dışarı salındığı, şike yapanların omuzlarda taşındığı, tacizin tecavüzün tavan yaptığı, dolandırıcıların beyefendi anıldığı, ülkeyi soyanların adam gibi adam sıfatı kazandığı bir yer. Bir arkadaş söylemişti, onun alıntısı ile kapatayım; "Bugün Milli Takım ile Galatasaray maç yapsa, sapına kadar Galatasaraylıyım."
6 yorum:
"Puştluğun alemi yok, adam olun götverenler." bu ne ya! yıkıldım valla:)) evet haklısın dostum."parasıyla siker, seni bu kapalı...." tezahuratları çıkmıştı.elebaşının sözlerine bende çok sövmüştüm. biz yapmayalım özellikle bjk bu durumdayken yapmayalım.
@ and1905; bu çok aşağılık bir tavır. umuyorum hakim görüş halin gelmez.
anladım
Türkiye'de futbol biteli, taraftarlık biteli çok oldu. Son 10 yılda her geçen gün daha da eridi. "Benim kulübüm böyledir", "Benim camiam şöyledir" triplerine girmeye hiç gerek yok. Bugün artık Türkiye'de hiçbir kulübün, hem yönetimsel açıdan, hem taraftar açısından birbirinden farkı kalmadı. "Kulübe bolca para döken aşırı fanatik taraftar" yaratma işlemi, ülke genelinde büyük başarıya ulaştı.
Spor Kulübü denen büyük şirketlere para yağdırmak, onun maçlarda aldığı sonuçlara hayat bağlamak, günümüzün en büyük sapkınlıklarından biri. Hele bir de onun aracılığıyla kişilere peygamber muamelesi yapmak... Al işte, FB'liler için Aziz neyse, GS'liler için de Terim odur. İlla şike yapmasına gerek yok. Bir UEFA Kupası kazandırdı diye büyüttü iyice egosunu, el atıp batırmadığı bir yer kalmadı. Eh, ne de olsa milyonlarca geri zekalının sonsuz desteği var, koy gitsin...
Neyse, ne diyorduk... Günümüzde -özellikle Türkiye'de- kulüp desteklemek, en aptalca davranışlardan biridir. Gidip hipodromda at desteklemek bile daha mantıklıdır benim gözümde. Sonuçta atın senden fazla beklentisi yok. Karnını doyur, yeter...
Klasik türk milletinde dicem kızacaksın abi o yüzden insanoğlunun genel refleksi olmuş durumda artık bu götü kalkık modda dolaşmak. En baba olduğun dönemde 2000/2001 şampiyonluk kaybetmişsin Fener'e 2-3 transferde nirvanaya vurdu bizim taraftarın bir kesiminin götü.
belli bir kesim bu kafada olsada genel anlamda hala hakedene hakkettiği saygıyı duyduğunu düşünüyorum kendine galatasaray'a karşı aidiyet duygusu hissedenlerin.
2 gun once galatasaray baskanina ana avrat dumduz sovenler, bir anda yumusadilar. yikama yaglama moduna girdiler. 2 gun once olduk bittik rezil olduk diyenler, 2 gun sonra sampiyonlar ligi sampiyonu olur muyuz la moduna girdiler.
ben anlamiyorum ya. turkiyede beni ilgilendiren son sey galatasaraydi, onu da birakma asamasindayim. futboldan hizla sogudum. ulkeden sogudugum gibi
Yorum Gönder