27 Ocak 2013

Böyle buyurdu büyük başkan!


"Tribün ortamı sakin, barışcıl olamaz. Maça gelenlerin içlerinde taşkınlık ve isyan var. Onları kontrol etmek çok zor. “Sebo” diye bir reisimiz var. Onu çok severiz. Tribünde reisin ve bizim koyduğumuz kurallar kayıtsız şartsız uygulanır. Kuralları bozanın cezası kesilir. Herkes tribün aleminin ağır cezalarının olduğunu bilir. Bir taraftar için en büyük ceza sevdiği takımın maçını izleyememektir." Oğuz Altay

"Bir holding düşün, sahibi sensin. Başına bir CEO atamak istiyorsun. Neticede holding çalışanları o CEO’yu sevse de sevmese de kabul etmek zorunda kalır. Ama tribün bunu kabul etmez. O yüzden hepsi beni seviyor. 36 senedir tribünde Galatasaray için mücadele ediyorum. Saygı duyuyorlar. Reisin işaret ettiği kişi ben olduğum için başkan benim." Oğuz Altay

Canınız sıkıldı, kafanız bozuldu, “Bu maça gitmeyeceğim” deseniz kaç kişi gitmez?
"Bizim tribün gitmez." Oğuz Altay

Şu yukarıda söylenenlerin hepsi ibretlik cümleler. Reisin koyduğu kurallara kayıtsız şartsız uyulması, konulan kuralları bozanlara ceza kesilmesi, reisin işaret edip birilerinin başkan seçilmesi, istenilen kişinin tribüne sokulmaması gibi. İş öyle bir raddeye gelmiş ki, bir taraftar grubu değil de, TT Arena'nın sahibi konumuna yükselmiş eleman.

Bu ülkenin en başat problemlerinden biri 'biat' kültürüdür. O yüzdendir ki, Türkiye'den çıkmış 'lider'lerin pek çoğu, bu sorundan ötürü 'lider' olur. Ülkenin başındaki herif, insanlara kaç çocuk yapması gerektiğini öğütlüyor, ne yemesi gerektiğini işaret ediyor, nasıl yaşaması gerektiğine ilişkin ahkâm kesiyor, nasıl protesto edileceğini anlatıyor vs. vs.

Bu biat kültürünün tribündeki yansıması da işte bu adamlar. Zorbalıkla, vandallıkla, eşkiyalıkla insanları hizaya getirdiklerini açık açık söylüyor, kimse de bundan rahatsız olmuyor. Şu açıklamaları İngiltere'de, Almanya'da, Fransa'da yapmış olsa, hakkında soruşturma başlatılmış, değil tribün rüzgâr türbini bile göremezdi. Ama işte burası Türkiye ve zorbalık her zaman en geçer yol. Örnek istiyorsan, günümüz iktidarına ve uygulamalarına bak.

Bu röportajla ilgili kimse kılını kıpırdatmayacak, spor programları bu herifi bilirkişi gibi yine canlı yayınlara bağlayacak, bu herif Galatasaray Kulübü Başkanı ve yöneticileriyle rahat rahat görüşme yapacak, tribünde istedikleri gibi adam dövecekler, istedikleri gibi olmayanları tehdit edecekler.

Kafaya bak amına koyayım. Canı sıkıldı mı, tribünleri maça gitmezmiş. İyi siktirin gidin kendinize Ultraslangücü diye bir takım kurun, canınız sıkıldığında maça gidin, istemediğinizi tribüne almayın. Ama o takımın ismi Galatasaray'sa sikerler sizin keseceğiniz cezayı.

Bu ülkede futboldan soğumak için yüzlerce neden var ama hiçbirisi taraftar grubu denen asalaklar gibisi değil. Çarşısı, GençFB'si, Ultraslan'ı, otu boku hepsi aynı bokun soyu. Kulüplerin kanserli parçaları, asalaklarından başka bir şey değiller. 20 yıl önce kapıda bilet dilenen adamlardan, birinin otoparkı var, ötekinin restoranı var, berikinin altında Mercedes var, varoğlu var.

Hiçbir şey yapmayacaksın, sadece bu yavşakların 20 yıllık banka hesaplarını incelemeye alacaksın. Ak götü, kara götü o zaman görürüz.

Lan her şeyi geçtim, Levent'te tenis kulübünde 2 çocuk babası bir insana "Çocukların babasız mı büyüsün?" diyen bir adam şu açıklamaları yapan herif. Bunu söyleyen yavşak sokakta elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor, televizyonlarda boy gösteriyor, hiçbir suç unsuru taşımamasına karşın elinde pankart olan gencecik çocuk aylarca cezaevinde yatıyor. Böyle ülkenin gelmişini geçmişini sikeyim.

Tribün kültürüymüş! İtliğin, zorbalığın adına 'kültür' deniyor. Sorduğun zaman da, soğukta beklemiş, yağmurda, çamurda, karda desteklemiş, kavga etmiş, satırların arasına dalmış. Sen karda beklerken, itlik yapmayan taraftarın üstünde güneş açıyor, huriler üzüm yediyor sanki.

Başkanlar, yöneticiler şerefsiz olmasa, bu herifler böyle elini kolunu sallaya sallaya dolaşamazlar. Bu yavşaklarla görüştükleri, bunların cebini doldurdukları, tribünde hakimiyet sağlamalarına olarak verdikleri için.

Ayrıca reis ne lan! Bu kadar tiksinti verici bir sıfat olamaz. Takalar götünüze girsin.

Canınız çok sıkılsa da, siktirip gitseniz şu tribünlerden ne güzel olur.

4 yorum:

SekizNumara dedi ki...

Sırf şu bu adamlar elini kolunu sallayıp cüzdan şişirmekle uğraşırken pankart tutan ünv. öğrencilerinin savcı karşısına çıkmak zorunda olması bile hay koyayım böyle memlekete dedirtiyor hakkaten. İnsanın tribüne gidip takımına bağırası gelmiyor. Evimde oturur EPL izlerim anasını satıyım.

Cihan dedi ki...

Bir emriyle, koca tribun maca gitmezmis. Gitmeyin zaten, biz stadisiradan taraftarlar olarak doldururuz. Bunlar takimi falan degil, kendi egolarini destekliyorlar. Bunlar yuzunden kendi takimimizdan soguyoruz. Insan dusunuyor, lan ben bu adamlarla hangi ortak noktada bulustum da ayni takimi destekliyorum diye.

HotSauce21 dedi ki...

Harfine kadar katıldığım harika bi yazı, eline sağlık hocam.

Suç bunlarda değil bunları besleyenlerde...

Adsız dedi ki...

bunlara kombine satmayacaksin bir gunde bu is biter