30 Temmuz 2009

Kim bu Elano Blumer?

14 Aralık 1981 yılında Iracemapolis'te dünyaya gelen Elano Blumer, 34 kez giydiği Brezilya Milli Takımı forması altında 6 gol kaydetti.

Futbol kariyerine Guarani Campinas'la başlayan Brezilyalı yıldız, Pele, Robinho, Diego gibi oyuncuların formasını giydiği Santos'a transfer oldu. 2004 yılında Santos'la Brezilya şampiyonluğunu kazanan Elano 3 yılda 32 gol kaydederek, Avrupa kulüplerinin dikkatini çekti ve Ukrayna ekibi Shakhtar Donetsk'e 8 milyon Euro karşılığında transfer oldu.

Shakhtar'da oynadığı dönemde Brezilya Milli Takımı formasını sürekli giyen Elano, 2007 yılında bu kez İngiltere'de Manchester City'nin yolunu tuttu.

Manchester City formasıyla ilk golünü Newcastle United'a kaydeden Elano, iki sezonda 62 lig maçı ve 4 kupa maçında 16 gol buldu.

Orta sahanın ortasında oyun kurucu görevi üstlenen Brezilyalı yıldızın en önemli özellikleri uzak mesafeden çektiği sert şutlar ve frikikler.

GALATASARAY'A NE GETİRİR NE GÖTÜRÜR?

Galatasaray'da teknik direktör Rijkaard'ın oynatmayı düşündüğü 4-3-3 sistemi içinde hiç kuşkusuz, beyin görevini üstlenecektir.

Duran toplardaki yeteneği düşünüldüğünde, senelerdir duran toplardan gol bulma sıkıntısı yaşayan Galatasaray'ın rahat bir nefes almasını sağlayacaktır, Brezilyalı.

Elano transferiyle birlikte, sarı-kırmızılı takımın orta saha ve ileri uçtaki zengin görüntüsü biraz daha perçinlenecektir.

Öte yandan Galatasaray'ın son iki Brezilyalı macerası Felipe ve Lincoln istenildiği gibi bitmemişti. Yine bir Brezilyalı, yeni bir Brezilyalı ne yapar, bu iki isim üzerinden gittiğimizde bilinmez. Bu adamlar sevilmek, okşanmak, el üstünde tutulmak istiyor fazlasıyla. Ancak Elano'nun Premier League'den geldiğini de unutmamak gerekir.

Milli takımın defansını barındıran Galatasaray'da en büyük sıkıntı yeni kurulan bir takımın sancıları olacaktır. Burada iş, basının gazına gelmeden, bu yapılan transferleri gözönünde bulundurarak, taraftarın 'sabretmeyi' öğrenmesi.

Doğum sancıları her yeni kurulan takımda yaşanmıştır ve yaşanacaktır da. Bunun en güzel örneği Jupp Derwall'li Galatasaray'ın ilk sezonu. O yıl eğer birkaç seneden bu yana başgösteren garip refleksler yaşansa 2000 yılındaki UEFA şampiyonluğu da gelmeyecekti.

HALDUN ÜSTÜNEL'E TEŞEKKÜRLER

Öyle ya da böyle herkesin kabul ettiği bir gerçek haline geldi, genç yönetici. Tuttuğunu kopartan, istediğini alan bir izlenimi var. Keita, Elano gibi oyuncuları, posası çıkmış Türkiye Ligi'nde izleme fırsatı verdiğin için teşekkürler. Bu gözler İnamotoları, Lukunkuları izlediği için bu lige keyif verecek oyuncuları getirenlere teşekkür etmekten başka yapabileceğimiz bir şey yok.

Son not: Bu ülkeye, bu tip adamları getirebilmek cidden önemli bir mesele. Ama teknik direktörün Frank Rijkaard gibi bir isim olursa, çekincesi olan oyunların gelmesini kolaylaştırabilirsin. Başarı gelip geçicidir ancak marka olabilmek ve bu gücü kullanmak önemlidir.

Hiç yorum yok: