29 Temmuz 2009

Seksist aşağılarken, düşünebilmek


Galatasaray'ın forma lansmanını gerçekleştikten sonra beklenen "internet geyikleri" gazetelerin, web sayfalarında yerini bulmaya başladı.

Milka ineklerinden, 'Mor'armalara, dantellerden fırfırlara 'espri'mahiyetindeki birçok klişesi önceden belli olan cümleler dökülmeye başladı.

En çok dikkat çeken şeyse, toplumun "seksist" hatta "hetoroseksist" yaklaşımları şüphesiz ki. Rakibiyle dalga geçmek için onu kadına benzeten, feminizmle alay eden ataerkil gençlerin anlamadığı şey şu: Kadınların alay objesi yapılmasının, aslında nasıl aşağılık bir tavır olduğundan habersiz olmaları.

Şimdi burada "bu cümleleri sarf edenleri de bir kadın doğurdu" gibi beylik sözlere girmeyeceğim. Ancak bir toplum içinde kadının bu denli aşağılama unsuru yapılması cidden rahatsız edici bir davranış. Bunu Galatasaray'dan ya da başka bir takımdan ilintisiz olarak rahatça yazıyorum.

Lafa gelince "Kurtuluş Savaşı'nda analarımız" edebiyatından vazgeçmeyen bu toplumun, hayatın her alanında kadına ve ona bakış açısına sergilediği tavrın sorgulaması gerekir.

Afrika kabilelerini aratmayacak nitelikteki bu bakış açısının, kendisinin sürekli geliştiğini başkalarına anlatmak için binbir takla atanların, rakibiyle dalga geçecekse bile daha zekâ kokan, ince cümleler yazmasını beklemek sanırım hayal olur. Çünkü yüzyıllar geçse de, kadının ezilmesini doğal bir olguymuş gibi gören bir toplumun zekâsı ancak bu kadardır...

Tabii, bunun aracı olarak medyanın kullanılması ya da başka bir deyişle medyanın kadını aşağılama yöntemini kullananları hiçbir beis görmeden sayfalarında yayımlamaları da olayın başka bir boyutu.

Hiç yorum yok: