8 Ağustos 2009

Sezon başlamadan Premier Lig (2009-2010)


Avrupa futbolunu yakından takip eden futbolseverlere "İzlemekten en fazla zevk aldığımız lig hangisi?" sorusunu yöneltsek, sanırım Premier Lig açık ara önde gider. Tabii bu yıl, Los Galacticos etkisi ve Barcelona'nın geçen yıldan akıllarda kalan sükseli futbolu ile İspanya Ligi de, bu sorunun yanıtında ikinci sırada yer alır.

Özel televizyon kanallarının yayına girmesiyle, eskiden senede bir kez denk geldiğimiz Süt Kupası dönemi çoktan sona erdi. -En çok hatırımda kalanı Luton Town'ın Arsenali'i 90. dakikada attığı golle 3-2 devirdiği maçtır sanırım-

Yeni nesil futbolseverler tabii daha avantajlı bu konuda. Futbolun evrildiği yıllarda bol bol maç izleme olanağı buldular. Bizim gibi radyo başında "İnönü Stadı'nı bilenler için söylüyorum, Dolmabahçe tarafından, sağ köşe gönderinin 5 metre çaprazından Beşiktaş bir serbest vuruş kullanacak" türünden, şeyleri pek dinlemeden; İngiltere, İspanya, İtalya, Fransa, Almanya gibi Avrupa futbolunu doğrudan izlemeye başladılar.

Tüm bu ligler içindeyse, en çok ilgi çekeni, izlenilirlik ve futbol kalitesi açısından en fazla rağbet gören ligi tartışmasız Premier Lig. 15 Ağustos'ta Chelsea-Hull City maçıyla 'perde' diyecek İngiltere'de köprülerin altından çok su aktı. Suyun debisini ölçemesek de, kim taş taş üstüne koydu, kim eksildi bir bakmak istedik..

ARSENAL

Kadrosundan neredeyse, bir otobüs dolusu oyuncu kaybeden ve gönderen Arsenal, 15 Ağustos'tan önce elini çabuk tutmak istiyor. Kolo Toure ve Adebayor gibi takımın iki temel taşını kaybeden Gunners, şu ana dek sadece Ajax'tan Vermaelen ve Cheltenham'dan Jamie Edge'yi transfer etti.

Gündemde, Patrick Viera'dan Chamakh ve Kalou'ya kadar çok sayıda oyuncu bulunuyor. Şurası bir gerçek ki, Arsenal şaaşalı günlerinden uzaklaştı. Sürekli al-sat politikası güden Wenger bile şu andan itibaren deneyimli isimlere kapısını açıyor. Rosicky ve Nasri'nin sakatlıkları da tuz biber ekti tüm bunlara, yeni sezon başlamasına az bir süre kala.

Tabii işler bu kadar kötü giderken, iyi şeyler de olmuyor değil. Jack Wilshere isminde 17 yaşındaki genç adam, Emirates Cup'ta gösterdiği performansla Arsenal'e gönül verenlerin yüzünü güldürdü.

Fabregas, Theo Walcot, Arshavin, Eduardo, Van Persie ve Gallas takımı sırtlayacak isimlerin başında geliyor. Fakat her sene yüzüp yüzüp kuyruk kısmında takılan Arsenal'in şampiyonluk yarışını geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi zorlayacağını düşünmüyorum. Londra ekibine gönül verenleri zor bir yıl bekliyor.

Gelenler: Thomas Vermaelen (Ajax), Jamie Edge (Cheltenham)
Gidenler: Emmanuel Adebayor, Kolo Toure (Manchester City), Anton Blackwood (Tottenham), James Dunne (Exeter City), Rui Fonte (Sporting Lisbon, Abu Ogogo (Dagenham & Redbridge), Vincent van den Berg (Excelsior Maassluis), Paul Rodgers (Northampton), Rene Steer (Oldham), Pedro Botelho (Celta Vigo-kiralık), Havard Nordtveit (Nurnberg-kiralık), Amaury Bischoff (serbest).

CHELSEA

Jose Mourinho'nun gidişinden sonra geçtiğimiz seneyi Luiz Felipe Scolari şanssızlığı ile kotarmaya çalışan ancak hatadan Hiddink kararı (çok geç kalındı) ile dönen Chelsea, bu yıl da -kişisel olarak çok da benimsemediğim bir teknik adam- Ancelotti ile lig ve Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu hedefi ile yola çıkıyor.

Manchester City'nin tüm ısrarlarına karşın kadrosundaki hiçbir önemli ismi kaybetmeyen Maviler, şampiyonluk yarışının en ön saflarında yer alacaktır. Kalecisinden forvetine kadar lige hazır durumdaki Chelsea'da Joe Cole ve Paulo Ferreria dışında sakat futbolcu bulunmuyor. Kadrosunu CSKA Moskova'nın gizli kahramanlarından Yuri Zhirkov'la takviye eden Chelsea bu sezon şampiyonluğun en büyük favorisi durumunda.

Gelenler: Yuri Zhirkov (CSKA Moscow), Frank Nouble (West Ham), Daniel Sturridge (Manchester City), Ross Turnbull (Middlesbrough)
Gidenler: Ben Sahar (Espanyol), Sergio Tejera (Real Mallorca), Jimmy Smith (Leyton Orient), Ryan Bertrand (Reading-kiralık), Slobodan Rajkovic (FC Twente-kiralık), Lee Sawyer (Southend-kiralık), Jason Tabor (Cheltenham).

MANCHESTER UNITED

Son şampiyon Manchester United, dünyanın en flaş transferinden birine çok istemese de imza attı. Cristiano Ronaldo'yu 80 milyon sterlin karşılığında Real Madrid'e satmak zorunda kalan ManU'da hâlâ bu adam konuşulmaya devam ediyor. Ronalda şoku ile sarsılan Manchester United, Tevez'in de takımdan ayrılmasıyla bir anda eşekten düşmüş karpuza döndü.

Son iki şampiyonlukta çok önemli payı olan Ronaldo'nun yerine ise Wigan'dan Antonio Valencia transfer edildi. Bir dönemin İngiliz futbolunun en büyük ümidi konumundaki ancak kariyeri 'acıların çocuğu' kıvamında geçen Michael Owen'dan herkes bir dönüş bekliyor.

Şampiyon etiketine sahip Manchester United, Premier Lig'de bu sezon da şampiyonluğun en büyük favorilerinden biri. Sezon öncesi sakatlık sorunu ile boğuşan 'Kırmızılar'ın en büyük kozu Sir Alex Ferguson. Bobby Robson'un ölümüyle İngiliz futbolunun en saygıdeğer menajeri konumundaki Ferguson, teknik direktör becerisi ve adam yönetebilme yetisiyle elinde sihirli değnek olduğuna inandığım tek teknik adam. Bu yüzden de sezonu şampiyonlukla bitirirlerse kimse şaşırmasın, "Ronaldo gitti ama yine de şampiyon oldular. Kişiler değil sistem kazandı" yazılarını da hazırlayın.

Gelenler: Antonio Valencia (Wigan), Gabriel Obertan (Bordeaux), Mame Biram Diouf (Molde), Michael Owen (Newcastle)
Gidenler: Cristiano Ronaldo (Real Madrid), Carlos Tevez (Manchester City), Fraizer Campbell (Sunderland), Lee Martin (Ipswich), Richard Eckersley (Burnley), Manucho (Real Valladolid), Daniel Galbraith (Hibernian), Rodrigo Possebon (Sporting Braga), Mame Biram Diouf (Molde-kiralandı).

LIVERPOOL

Premier Lig'de geçen sezon şampiyonluğu sonuna kadar kovalayan ve oynadığı futbol ve aldığı sonuçlarla geniş bir kitleyi arkasına çeken (ManU ablukası yıkılsın adına) Liverpool, sezon başlamasına kısa bir süre kala Xabi Alonso ve Arbeola'yı kaybetti.

Takımın orta sahadaki en dinamik ve en aklı çalışan adamını kaybeden Liverpool, olay sıcağı sıcağınayken, Roma'dan Alberto Aquilani'yi alarak gönüllere su serpti. X.Alonso-Aquilani'yi terazi kefesine vurup, kim ağır basar demek gereksiz. Ama 'isteriz' diye veryansın edenlere direkt olarak "İspanyol olanı" diye yanıt veririm.

Sağ kanadını Glen Johnson takviyesi ile güçlendiren Liverpool, bu yıl da şampiyonluğu kovalayacak ekiplerin arasında yer alıyor. Eğer şampiyonluk gelmezse tartışılan menajer Benitez'in koltuğu da sallanmaya başlayacaktır.

Gelenler: Glen Johnson (Portsmouth), Aaron King (Rushden&Diamonds), Chris Mavinga (PSG), Stephen Sama (B.Dortmund)
Gidenler: Xabi Alonso (Real Madrid), Alvaro Arbeloa (Real Madrid), Sebastian Leto (Panathinaikos), Jack Hobbs (Leicester), Paul Anderson (N.Forest), Sami Hyypia (B.Leverkusen), Jermaine Pennant (Real Zaragoza).

MANCHESTER CITY

Süleyman El Fehim'in takımı satın almasıyla Avrupa ve dünya transfer piyasasında ne kadar adam varsa talip olan ve bu yıl birçoğunu takıma getiren, diğer kısmını da transfer etmeye çalışan Manchester City'yi herkes ayrı bir gözle izleyecektir.

Şu ana dek 7 futbolcuyla sözleşme imzalayan, 17'sini de gönderen (hakikaten yedeklerle birlikte takım çıkıyor) paranın oluk oluk akıtıldığı, adeta Binbir Gece Masalları'nı andıran kulüp, tarihinin en zor sezonunu yaşacak. Çünkü beklentiler o kadar yükseldi ki, Şampiyonlar Ligi ve Premier Lig birlikte kazanılsa "Ehh, o kadar transfere olmasalar ayıp" diye hayıflanacak kitleler var.

2009-2010 sezonunda kaliteli isimlerden oluşturulmuş toplama takımla neler yapacağı meçhul City'nin ancak bir gerçek var ki; herkes onları izlemeyi bekliyor, herkesin gözü üzerlerinde olacak. Açıkçası, şampiyonluk şansı vermiyorum ve sezon içinde olası bir teknik direktör değişikliğine gitmelerini bekliyorum. Yine de, neler yapabileceklerini ve oynayacakları futbolu izlemek için sabırsızlanıyorum.

Gelenler: Carlos Tevez (Manchester United), Emmanuel Adebayor (Arsenal), Roque Santa Cruz (Blackburn), Kolo Toure (Arsenal), Gareth Barry (Aston Villa), Nils Zander (Schalke), Stuart Taylor (Aston Villa)
Gidenler: Elano (Galatasaray), Ched Evans (Sheffield United), Gelson Fernandes (St. Etienne), Daniel Sturridge (Chelsea), Darius Vassell (Ankaragücü), Valeri Bojinov (Parma), Joe Hart (Birmingham), Jo (Everton-kiralık).

ASTON VILLA

Kaptanı Gareth Bary'i transfer canavarı City'ye kaptıran Aston Villa sanki Bary'nin kopyası Stewart Downing'i Boro'dan aldı.

Orta sahasına bakıldığında Ashley Young, Downing, James Milner, Nigel Reo-Coker gibi kaliteli ve zaman zaman İngiltere Milli Takımı'nda da forma giyen oyuncuları bulunduran Villa için kan kaybetti demek, yanlış olur. Üstelik İngilizlerin gelecekte çok şey beklediği Fabian Delph de, orta sahadaki forma savaşına ortak olacak.

Geçtiğimiz sezon kovaladıkları Şampiyonlar Ligi hedefine bu yıl ulaşabilmeleri ne kadar mümkünse şampiyonluk kovalamaları da o kadar mümkün değil.

Gelenler: Stewart Downing (Middlesbrough), Courtney Cameron (Northampton), Fabian Delph (Leeds United)
Gidenler: Gareth Barry (Manchester City), Zat Knight (Bolton), Stuart Taylor (Manchester City), Sam Williams (Yeovil), Martin Laursen (futbolu bıraktı), Robert Elvins (futbolu bıraktı).

TOTTENHAM

2008-2009 sezonunun hayal kırıklığı içinde 8. bitiren Londra ekibi, bu yıl Kyle Naughton ve Crouch transferi dışında ses getirecek bir işe imza atamadı.

Harry Redknapp'ın öğrencileri için bu sezon da şampiyonluk hayal. Ancak 38 hafta boyunca alabilecekleri sansasyonel sonuçlarla isimlerini duyurabilme ihtimalleri var. Sezon sonunda Tottenham'ı lig tablosunda 4 ila 10. sıralar arasında görebilmemiz mümkün.

Gelenler: Kyle Naughton (Sheffield United), Kyle Walker (Sheffield United), Peter Crouch (Portsmouth), Anton Blackwood (Arsenal)
Gidenler: Didier Zokora (Sevilla), Darren Bent (Sunderland), Chris Gunter (N.Forest), Cian Hughton (Lincoln), David Hutton (Cheltenham), Adel Taarabt (QPR), Kyle Fraser-Allen (serbest), Gilberto (serbest), Ricardo Rocha (serbest).

EVERTON

Geçen sezon Premier Lig'i 5.likle bitiren Everton, kadrosunda pek fazla bir değişikle gitmedi. En flaş tranferini Manchester City'den Jo'yu kiralayarak yaptı, dediğimizde zaten durum anlaşılacaktır.

David Moyes'le birlikte 8. sezonlarına girecek olan Londra ekibi bu yıl da Şampiyonlar Ligi'ni zorlayacaktır. Oturmuş kadrosu ve sistemine, Arsenal'in güç kaybını da eklersek, bu hedef imkânsız sayılmaz.

Gelenler: Anton Peterlin (Ventura County), Luke Garbutt (Leeds), Shkodran Mustafi (Hamburg), Jo (Manchester City-kiralık)
Gidenler: Lars Jacobsen (Blackburn), Thomas McCready (Hibernian), Andy van der Meyde (serbest) Nuno Valente (emekli)

PREMIER LİG'İN DİĞERLERİ

Yazıdan da anlaşılacağı üzere bu yıl da şampiyonluk yarışı Chelsea, Manchester United, Liverpool, Arsenal ve her şeye karşın Manchester City arasında geçecektir. Bu 5 ekibi zorlayacak takımlar arasında ise Aston Villa ve Everton'u saymak mümkün.

Burnley, Birmingham City, Hull City, Blackburn ve Wolverhampton Wanderers, Championship'e düşmemek için mücadele verirken; Porstmouth, Bolton, Fulham, Sunderland, West Ham ise ligin tadı tuzu olacaklardır.

Ronaldo'suz da olsa bizi harikulade bir Premier League bekliyor. Şimdiden iyi seyirler....

2 yorum:

halk dedi ki...

gönlümüz her sezon başlangıcında olduğu gibi liverpool yana lakin, manu ve chelsea arasında geçecekmiş gibi görünüyor yarış ve chelsea biraz daha ağır basıyor tabi tek engel ancelotti!!

zhirkov -ki bana göre dünyanın en etkili sol kanat oyuncularından-,valencia, tevez ve adebayor transferleri ilk dörtte yer alır.

liverpool'dan gayri rüce rabbimin arsene wenger'in de yüzünü güldürerek en azından bir avrupa finali ya da ne bileyim bir fa cup, lig kupası göstermesini diliyorum.

bu arada subcommandante marcos'u da yeni gördüm sağ tarafta, gözlerindne öperim, ya basta viva zapata ve de yu vil nevır volk alon.

koala dedi ki...

@halk,
benim de tahminim chelsea, manu mücadelesi şeklinde geçeceği. ama gönlümden geçen ayrı tabii :)