26 Şubat 2010

Bedevi çadırı geleneği -siyasi içerikli yazı-


Erdoğan: Ben de şimdi o gazetelerin patronlarına sesleniyorum, 'Ne yapayım köşe yazarı, hakim olamıyorum' diyemezsin.

Akp Çorum Milletvekili Ahmet Aydoğmuş: Bu iktidara karşı olanların kanı bozuk

Akp Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan: 40 yıl onlar bizi fişledi, şimdi biz onları fişliyoruz.

Eh, iki kelime etmek elzem oldu. Erdoğan'ın isteği faşist cunta liderlerinin isteğidir. Ancak ve ancak faşizm dönemlerinde görülebilir, bu kadar açık bir istek. Tabii ki, her iktidar bunu medya patronlarına iletir ancak böyle aleni değil. Şifaen söylenir bu tip şeyler, iktidarlar tarafından.

Sen kendi adamlarına hakim olabiliyor musun peki? Yok, olamıyorsun. Peki adama demezler mi; "Sen önce tasması gevşemiş vekillerinin yularını sıkı bağla, sonra başkasına akıl ver" diye.

Hayır, millet başbakanını Bush'un köpeği yapıyor, kimsenin gıkı çıkmıyor. Sonra her yurtdışına çıktığında ülkeni şikayet edip, demokrasiden dem vuracaksın. Offf, nefis valla. Bu kadar salağı birarada bulsam, benzer şeyleri yaparım sanırım.

Bu ülkede açıklanması gereken çok şey olmaya başladı. Muhtemelen çocuklar, torun torbalar öğrenecek bu görüşmelerin içeriklerini.

Dolmabahçe'de ne konuşuldu? Erdoğan ve Büyükanıt arasında ve dün Çankaya Köşkü'nde Erdoğan-Gül-Başbuğ görüşmesinde ne konuşuldu?

Her konuşmada Hitler ve bilimum faşist lider ağzıyla 'Halkım, halkım' diyenler, bunların içeriklerini de 'halklarına' açıklasın. Öyle işine gelince cıvık halkçılık yapmak yok. Ancak koyunlara yedirirsin bunları. Bu çantaların içinde ne vardı?

Tekrar başa döneyim, yularını çözdüklerinin tasmalarını biraz sıkmak lazım ki, sonra medyaya laf edebilesin. Ayrıca hangi Bedevi çadırında sanıyor kendini merak içindeyim. Böyle istediğini sustur, istemediğini konuştur.

Hiç yorum yok: