25 Nisan 2010

Bünyamin-Aziz, Oğuz el ele hep beraber tribüne


Bünyamin Gezer, kendisine verilen görevi gayet başarılı bir biçimde yerine getirdi. Maçın berabere bitmesi için elinden geleni ardına koymadı.

Türkiye'de futbolda ciddi anlamda bir orta oyunu oynanmaya başlandı. Galatasaray, Bursaspor ve Beşiktaş da, bu orta oyununda figüran olarak rol alıyor. Esas 'oğlan'ın güzel kızı alması için her şey ayarlanmış, biz de izliyoruz sahneyi, acaba bu kez sonu farklı biter mi diye.

Hayal ediyorum; Bayern Münih, Manchester United, İnter ya da Real Madrid başkanının soyunma odasında hakem azarladığını; neler olup biteceğini az-çok tahmin ediyorum.

Bünyamin Gezer'in bu maça atandığı gün, maçın içine böyle sıçacağı ayan beyan belliydi ama hiç kimse sesini çıkarmadı. Her yönettiği Galatasaray maçı bir olay, bir vukuat. Bursaspor'un yenildiği son maçta yine bu arkadaş görev aldı. Sezonun en kritik virajlarında yönettiği bütün maçlar hep bir takım lehine bitti, her ne hikmetse. Herif devlet görevlisi o yüzden şöyle dolu dolu küfür de edemiyorum. Yarın öbür gün başımız belaya girecek diye.

Maç içinde Neill'ı atmasının ardından "5 dakikaya kalmadan Bursasporlu atacak" dedim, haliyle yanılmadım. Bütün bir maç boyunca verdiği kararları tekrar izleyin, nasıl adi bir biçimde ne şiş yansın ne kebap minvalinde bir maç yönettiğini anlarsınız.

Tabii tüm suçu Bünyamin'e yüklememek gerekir. Onun başındaki Oğuz Sarvan denilen haysiyetsize de değinmek gerekir. Güya lig bittiğinde görevini bıracakmış. Bırakır, ben de bırakırdım. Görevini huzur içinde yaptı.

Şu kadarını söyleyeyim, Galatasaray Kulübü, Bünyamin'e düdük astırtıp, Oğuz Sarvan'ın görevine son verdiremiyorsa, otursun aptallığına yansın.

Herifin Arda'ya özel bir hassasiyeti var. Sezonun daha başında Gaziantepspor maçında itip kalktı çocuğu, sonra Ordu maçında çocuğun dizini yardılar gözü önünde bana mısın demedi, bu maçta herkes konuştu fakat Arda konuştu diye sarı kart gösterdi.

Tempo açısından sezonun en iyi maçını izledim ama gelgelelim futbol yazamıyorum. Nesini yazacağım onu da bilmiyorum.

Son 10 haftada her şey Fenerbahçe'nin istediği gibi gitti. Hakemler, Federasyon kararları, rakip maçlarda yaşananlar. Kazanmaya giden yolu nasıl gideceklerse, o şekilde hareket edildi.

An itibariyle televizyon izlemiyorum ama insanların nasıl fevaran edeceğini tahmin ediyorum. Kimse kıçını yırtmasın boşuna, atı alan Üsküdar'ı geçti bile. Bundan sonrası artık Bursaspor için 'hayal' tadında geçecek. Her maç yeni bir umut tazelenecek ama her maç sonunda da o umut yok olacak.

Sezon başı verilen 3 şampiyonluk sözünün sonrasında kuzenime "Bu yıl lig boşuna oynanmasın, şampiyon olmak için ellerinden geleni yapacaklar ve başaracaklar da" demiştim. 3 şampiyonluğa gerek yok, biri gelse sözü söyleyen koltuğunu kurtarır. Bu yıl gelecek şampiyonluk diktatörlüğünün devamını sağlayacaktı çünkü.

Senelerce "Bu Külüpler Birliği nedir?" diye ağladı bütün Fenerbahçeli arkadaşlar, Aziz Yıldırım koltuğa oturunca kimsenin gıkı bile çıkmadı. Senelerce "Havuzdan ayrılırız" tehdidi savurdular, işler istedikleri gibi gittiğinde seslerini çıkarmadılar.

Ne Mahmut Özgener, ne Levent Kızıl ne de bir başka isim; Türk futbolunun başında Aziz Yıldırım vardır. İstediği her şeyi istediği gibi yaptırıyor. Bu yıl bunun resmi kanıtıdır.

Haaa, bu kadar saydırdık takıma gelelim. Hayatımda ilk kez bir Galatasaraylı futbolcu içinr "Siktir git" dedim. Caner bunu başardı, tebrik ediyorum. Oyundan çıktığı dakika olan 64'e kadar Dos Santos'a bir tane bile pas vermedi. Tek bir pas vermedi hem de. Benzer pozisyonlarda Arda soldan bindirme yapınca topu bekletmeden pası veriyordu ama Dos Santos'u en boş pozisyonlarında bile görmedi. Demek ki, suratına bir tane patlatıp, ağzını yarmak lazım ancak o zaman pas verebiliyor.

Elano için bir şey yazmayacağım, zoraki oynadığı her halinden belli oluyor. Kızamıyorum da, yabancı futbolculara. Ülkede aleni bir biçimde yabancı futbolcu faşistliği yapıldığı için adamların, maç dışında neler yaşadıklarını bilmiyoruz. Ama yok, bu yıl itibariyle ligin ilk yarısının sonları ve ikinci yarının birkaç maçı dışında kendisini göremedik.

Her şeyi bir kenara bırakırsak, Galatasaray için kayıp bir yıl daha oldu. Yine Şampiyonlar Ligi'ne gidilemedi, yine yapılan yatırımların karşılığı alınmadı.

Galatasaray'ın ciddi anlamda arınmaya ihtiyacı var. Takımın taraftarı, kendi kaptanına küfreder, takımın kaptanı antrenmanda arkadaşının ağzına çakar, takıma gelen yabancısı haftalardır arkasındaki adamdan pas alamaz, yöneticisi protesto tertip eder.

Galatasaray'ın transferden önce ciddi anlamda kendini sorgulaması lazım. Futbolcusu, taraftarı, teknik direktörü, yöneticisi, çaycısı, doktoru; her kimse o. Yoksa her yıl bu filmi izleriz.

Bursaspor üzülmesin, herkes biliyordu yedirmeyeceklerini. Fenerbahçe olmaz, Beşiktaş olurdu yiyen ya da Galatasaray.

7 yorum:

Adsız dedi ki...

Abi eline, gözüne, yüreğine sağlık. Mükemmel bir şekilde özetlemişsin.

Ozan dedi ki...

abi inanırmısın aynı sözü bende çevremdekilere söyledim hatta liderken bile hatta sezon başında bile o 8'de 8 yatpıklarında bile çok belliydi şampiyon yapacakları 3'ün 1'ni aldılar seneyede cl'de bir güzel rezil ederler bizi gerçekten yazık bize ya bu hakeme bugün küfür bile edemedim çünkü alıştım artık saçma sapan kararlarına

Kaan Eren dedi ki...

Türk futbolunun insanları ne kadar kör edebildiğine inanmak gerçekten güç. Bütün yazdıklarını okudaktan sonra buraya Fenerbahçe aleyhine çalınan ve maça ciddi etki eden kararları birer birer yazmak çok kolay ancak benim sana sormak istediğim sadece ve sadece bir şey var;

Sen kendi seyircin önünde rakibinin önündeykeni rakibini yenip onu yarış dışı edebilecekken, yeniliyorsun ve ezeli rakibini yarışa dahil ediyorsun ve sonra gelip burada Aziz Yıldırım alayını satın aldı ondan burada Fener demeyi nasıl başarıyorsun?

koala dedi ki...

@ Kaan Eren; tek tek sayacaklarını ben de sayabilirim. Ortada Türk futbolu filan yok Aziz Yıldırım kuralları var. Her şeyi geçtim, bana hakem odasını basmayı açıkla özür dileyeceğim her şey için.

Adsız dedi ki...

bu ülkede yaşamaktan nefret ettirdiler...

Saunders82 dedi ki...

Polis Bünyamin sahada, iş arkadaşları dışarıda çalışmışlar:

http://www.holigan.com.tr/n.php?n=Galatasaray---bursaspor-maci-oncesi-olaylar-cikti..-2010-04-25


http://dha.com.tr/n.php?n=bursaspor-maci-oncesi-olaylar-cikti-2010-04-25

Resmen olay çıksa da 3-5 kişiye dalsam, copla orasını burasını yarsam ifadesi var hepsinin suratında. Nedense bu olay saman altı edilmiş. Fener lider oldu ya GS taraftarı polisten bir sopa dayak yemiş çok mu?

Kaan Eren dedi ki...

Aziz Yıldırım'ın hakem odası basması tabi ki kabul edilinemez bir olaydır ve cezası neyse de verilmeliydi ancak bu olayı sanki ülkemizde hiç böyle olaylar yaşanmamış, hakeme kızılmamış altına alınmaya çalışmamış, federasyon başkanına mesajlar çekilmemiş gibi lanse etmek ve Aziz Yıldırım'ın hakeme verdiği tepkiyi hakemi satın almak gibi göstermek bir o kadar da yanlıştır.

Madem her hakemi satın alıyor Aziz Yıldırım Denizli'de olanları kim, nasıl, açıklayacak bana ya da Galatasaray Fener'i yenmiş olsaydı Sami Yen'de nasıl ortaya çıkabilecekti GS ve Bjk taraftarları tarafından başlatılan şikeci Fener kampanyası, eğer kazansaydı GS, FB gelecek sezon için avrupa ligine gidicek şampiyonukla uzaktan yakından alakası olmayan takım olacaktı. Spor medyası, düşman kardeşler rahat edeceklerdi aynen Fenerbahçe'nin içinde olamadığı 08/09 TSL şampiyonluk yarışında olduğu gibi.

Ancak artık alıştık bizler taraftar olarak, büyüklüğün getirisi bu isteyen istediğini yazmakta özgürdür ancak Fenerbahçe'nin sahada ki mücadelesini taraftarının her deplasmanda kendine ayrılan tribünü fulleyip müthiş deplasman performansları sergilemesini, inancını göz ardı edip bu büyük camianın kazanacağı başarıya gölge düşürenler sesimiz çıkar.