AK Parti Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Ankara Üniversitesi'nde kendisine 'yumurtalı' karşılama yapan üniversiteli gençleri, "Bu bir ay önce belirlenmiş bir toplantıydı. Süheyl Batum’a gösterilen tepkiler biraz düşük profilli kaldı.
30 yıldır hocalık yapıyorum. Bu kadar beyinsiz öğrenci grubunu bir arada görüyoruz. O yumurtaları atacaklarına yeseler, beyinlerine daha iyi gelir. Atılan bu kadar yumurtaya yazık.
Bu öğrencilerin hiçbiri fikir üretmiyor, bir hoca olarak onlara üzülüyorum. Polisin güç kullanımını eliştiriyorlar ama kendileri de farklı bir biçimde güç kullanıyorlar. Bizim konuşmamıza izin vermiyorlar." hakarete varan bu cümlelerle eleştirdi.
Burhan Bey için benzer duygulara sahibim. Kendisi ve gelişimi için yumurta öneriyorum. Beli o zaman, kendisine yönelen eleştirileri ve protestolara hakaretle karşılık vermez.
Kendisinin siniri aslında bu olaydan gelmiyor. Dün TBMM'de dün yakalanan bir karede partisinde istenmeyen adam olduğu açıkça ortaya çıkmıştı. "Kapağı nereye atarım" diye düşünürken, bir de üstüne bu olay, tuz biber ekti kendisine.
Hem Burhan Kuzu'ya hem de Süheyl Batum'a yapılanlardan ötürü, öğrenci arkadaşları kutluyorum. Öğrencilerin silkinmesi, toplumsal muhalefet açısından çok önemli.
Benzin 4 TL'yi aşmış, Türkiye'de özelleştirilmeyen kurum kalmamış, insanlar açlık sınırı altında yaşıyor, milyonlarca işsiz var, ekmekten simide her şeye zam gelmiş, (Anadolu Ajansı artık zam yazmıyor. Zam yerine 'artış' ifadesi geçiyor sürekli. Bunu da bir ara yazarım) ama Burhan Kuzu, sanki bu ülkede her şey normalmiş gibi, protesto edenleri beyinsizlikle suçluyor.
Siniz keyfiniz yerinde olabilir ama halk açlık, yoksulluk ve işsizlik belasıyla uğraşıyor.
Halk yoksullaşırken, kendinizini ve çevrenizin zenginleşmesinin hesabını vereceksiniz. Bugün yumurtayla olur, yarın mahkemelerde hesap verirsiniz. Ama verirsiniz, hem de eşekler gibi.
Mülkiyeli tüm arkadaşlara da selam olsun. Hepsine teşekkürler....
Burhan Bey ve benzerlerinin gelişimi için yumurta şart. Yeterli bir zekâ için bolca yumurta gerekiyor, öğrenci arkadaşlar bu eksikliği gidermiş.
10 yorum:
Domates pahalı olduğu için öğrenciler Unakıtan'ın yumurtalarını atıyorlarmış. Yoksa Domates de atacaklar. Baykal'ı Van'da yumurta yağmuruna tutan AKP'li beyin yoksunu vekiller gülüyorlardı. Bundan sonra her yerde bu manzaraya hazır olsunlar. Umarım yeterince yaklaşıp pastalı faaliyetlere de geçebilirler İsveç'te bir zamanlar yaptıkları gibi...
İsyan protesto nedeniyle 15 ay hapis cezası alan gençler nedeniyle çıktı. Bir gün kendilerinin de başına gelebileciğini gören üniversite öğrencileri bir de İstanbul'a sokulmayıp dayak yiyince hele de kız erkek ayrımı yapmadan polis bu hadiselere girince kayış koptu. Umarım polis böyle devam eder tek temennim bu. Etki-Tepki prensibi çalışmaya başladı. Polis ne kadar Etki gösterirse onun 10 katı Tepki görecek her çarpışmada ve bu dalga dalga yayılacaktır her yere...
dun Alex'in polis tarafindan oldurulmesinin ikinci yil donuydu. Ortaligin amina koydu cocuklar sag olsunlar...bizde biber gazindan nasibimizi aldik bu arada..su son gunlerde turkiye'de 3-5 ogrencinin yaptgi azda olsa umut isigi yakmaya basladi icimde, zira tepkisizlik konusunda dunyanin en onde giden toplumuyuz kanimca..hersey bir tarafa Alex olduruldugunde atina'yi ne hale getirdiklerini(bu ogrencilerin icinde pasoku, neodemokratiya destekleyenler ve anarsistler var, politik fikirlerden bagimsiz olarak) herkes gordu..dusunsenize sizin kardesiniz ya da cocugunuz devlet tarafindan bir sekilde katlediliyor ve aradan 2 yil gecmesine ragmen ne sizin ne de cocugunuzun tanimadigi onbinlerce insan onun icin sokaklarda..her ne kadar birisini kaybetmek acida olsa, bundan buyuk mutluluk olmaz diye dusunyorum..benim icimi acitan o iktidar ve muhalefetteki pezevenklerin ne yaptklarindan ziyade kimsenin yapilan seyleri sikine takmamasiydi ama azda olsa bazi kivilcimlarin cikmasi insani mutlu ediyo..bundan sonraki asama artik vatan sagolmasin olmali bence...vatan sagolsun vatan sagolsun diye diye binlerce genc canindan oldu..benim babamin katilini hazine arazisi vererek odullendiren, kiz kardesimin cocugunu cani sikildigi icin olduren benim verdigim vergiyle onun bunun piclerni besleyen vatanin da devletinde taaa...umarim bunlar bir saman alevinden ziyade corap sokugunun baslangici olur da ne iktidari ne mualefeti ne de burokrasisi kalir...belki geriye hicbirsey kalmaz ulkede ama en azindan kaybettigimiz onurumuzu serefimizi geri aliriz..
Yumurta lazım gelişim için evet...
SBF'ye gidip de kürsüden konuşma yapabileceğini zanneden Kuru'ya da, siyasi mücadeleyi insanların üzerine birşeyler fırlatarak kazanacağını zanneden sebefe'lilere de bol bol yumurta yazmalı doktor...
Yumurta önemlidir, yumurta-tavuk paradoksunun aktörlerinden biridir... burada bir taraftan gelen türlü şiddeti yüceltip, aşağıda başka bir yazıda karşı cenahın personelinden gelen şiddeti eleştiren yazarın da problemidir bu...
Nicelik tartışmasına da girilemez, zira herkes elinde olan makul silahla şiddeti uyguluyor işte... Sen adama yumruta attığın veya bunu alkışladığın sürece, polisin götüne cop sokmasından dert yanman veya bunu eleştirmen değerini kaybediyor...
Kopuş savunması mı yapacaksın? O halde polisin ne yaptığıyla ilgilenmeyeceksin, masum rollere girmeyeceksin... sen bir dahakine varsa elinde el bombası atacaksın, polis de artık muhtemelen cop yerine şarjör boşaltacak götüne... Ama karşındakini bunu yaptı diye suçlamayacaksın...
Yok eğer demokrasiyi savunacaksan da, kimsenin kafasına birşey atmayacaksın, "senin" ilan ettiğin topraklara gelen misafir can düşmanın da olsa, orada olduğu sürece üzerine titreyeceksin, kılına zarar gelmesini engelleyeceksin... Sonra sen gittiğinde protesto için başına birşey gelirse de bunu protesto edeceksin, demokrasi diyeceksin, insan hakları diyeceksin vs. Bunu yapmaya hakkın olacak...
Sen "devrim"den bahsederken, düzenini devirtmemeye çalışanlara "ama insan hakları" diyemezsin. Sanki bir mucize olsa da devrii becersen o insanların haklarını umursayacakmışsın gibi...
@ frodo555; sondan başlayayım. insan hakları mı dedin? hangi insan haklarından söz ediyoruz peki? cezaevinde öldürülen engin çeber'in insan hakları mı, bir imzayı 100 gün geciktirdikleri için ölüme terk ettikleri güler zere'nin insan hakları mı?
insan haklarından devam edelim istersen. anayasal hak olan bir şeyi gerçekleştirdikleri için bebeğini kaybeden genç kız için "gayrı meşru ilişkiden bebeği olan" diye söz eden bülent arınç için insan hakları ne ifade ediyor?
demokrasi meselesine gelelim. hayatım boyunca demokrasi denen kavramı savunmadım ki? bana biri açıklasın demokrasi denen olguyu. eğer sen açıklarsan sevinirim. dünyanın en büyük yutturmacalarından biridir demokrasi denen şey. abd'ye göre ırak'ı işgal edip, insanların karılarına, kızlarına tecavüz etmek de demokrasi. yıllarca bir halka ambargo uygulamak da demokrasi.
iktidarlara, kişilere, ülkelere göre değişen bir kavramı neden savunayım? sen diyorsan ki, "madem savunmuyorsun o zaman başına gelenlere katlan" eh ben de katlanıyorum zaten ülkede olan bitene. ama hep de söylüyorum, "keser döner sap döner, elbet hesap döner."
polisin ne yaptığıyla ilgilenirim. hem de alasıyla ilgilenirim. benim vergimle maaş alacak, benim kardeşimi coplayacak, biber gazı sıkacak, tekmeleye tekmeleye bebeğini düşürtecek.
kusura bakma senin dediğin filmlerde olur ancak. insanlara her türden şiddeti uygulayacaksın, sonra ne yaptığıyla ilgilenmeyeceğim. valla güzelmiş. insan olmayı öğrenecekler önce.
şiddet şiddeti doğurur, bu kadar basit. karşındaki şiddet uygulamadığı sürece sen de uygulamazsın. haaa, uygularsan yanlış yaparsın. fizik, etki-tepki oku derim mutlaka...
Süheyl Batum'a yapılmasına anlam veremedim ama sonra normal karşıladım mesaj açık ve net olmuş
devrimler kanlı olur dimi darbelerde dökülen kanlar kadar 1 devrim için kan dökülseydi herşey farklı olabilirdi ama şuan bir devrim gerekirsede kan dökülmesine gerek yok
sadece işe düşünce devrimi ile başlamak lazım
şiddete şiddetle karşılık vermemek gerekir ama yumurta atmak biber gazı sıkmak job vurmak ıslatmak yanında devede kulak kalır yumurta atmak şiddet falan değil tepkidir
frodo demokrasiyide bize değil git o daha da demokratikleştik diyenlere söyle
' polis de artık muhtemelen cop yerine şarjör boşaltacak götüne... '
zulmedenlerin,destekleyenlerin götünde patlasın.
bunlar bu kadar adi yaratıklar işte karikatüre bak ya
http://i1012.hizliresim.com/2010/12/9/1453.jpg
hepsi orospu çocuğu bunların
O karikatürü çizenin alt belleğinde bence kafası yine bu şekilde bomba şeklinde çizilmiş başka bir zaatın çizimi kalmış. Bunlara müstehakmış şimdi onu anlıyorum. Ben de saygısızlık demiştim başta ma saygı karşılıklı olur. Çizene o karikatürü göndermek lazım.
@koala:
1- Engin Ceber, Metin Göktepe ve onlar gibi gözaltı-tutuklama vs. güvenlik tedbirleri ile canları kendilerine emanet edilmiş yüzlerce kişiyi şu veya bu sebeple öldüren, işkence eden, dayak atan veya psikolojik bile olsa baskı yapan bütün orospu çocukları ve işverenlerine lanet olsun!!! Bu başka birşey...O fiziksel şiddete maruz kalıp bebeğini kaybeden genç kız için de çok üzüldüm.. Diyorum ya bu başka birşey...
O nedenle zaten şiddete başvurma yetkisi damlalıkla verilmeli... PVSK' nın mevcut hali ile hayatta hiçbir şey olamayacağı belli olunca iki sınavla Çevik Kuvvet olmuş mandaları yan yana koyunca ortaya böyle şeylerin çıkması doğal...
Bunlar başka şeyler ve sanırım bunlar üzerinden tartışmanın anlamı da yok, karşı tarafı olmayan tartışma olmaz çünkü...
2- Ama bütün bu ters örnekler de, asıl konuyu değiştirmiyor... Az önce Genç-Sen yöneticilerinden birini dinledim... Yumurtacı arkadaşlarını kınama noktasına gelmemeye kararlı olduğunu belirtmekle birlikte, yarım saat boyunca rahat rahat konuştuğu programda yapılanı savunacak, hem yapılanı savunup hem de kendi yediği dayağı eleştirecek şekli bulamadığını itiraf etmek zorunda kaldı ve en sonunda da bunun bir "tepki" olduğundan bahsetti...
İşte o da bizi ilk mesajımdaki yumurta-tavuk meselesine getiriyor yeniden...
Nedir tepki? Kim karar veriyor hangisinin action-reaction olduğuna? Ben 90'ların büyük bölümünde haydarpaşa kampüsteki polislerin önünden yanımda her seferinde değişik kız arkadaşlarımla sarmaş dolaş girdim ve çıktım... Bu düzen beni para-itibar-karı-kız eksikliği çekmeyeceğim bir hayata götürüyordu, bunun finansmanını da okulun önünde akşama kadar tek saf dikilen ve çoğu yaşıtım olan polislerin de verdiği vergilerinden geliyordu... Tepki olarak da en çok copu en genç polisler vuruyordu... Bu mu yani?
Demokrasiyle işin yoksa zaten oturup da sayfalarla yazı döşemenin anlamı yok.. Bugün burada demokrasinin mevcut olduğunu iddia etmek delilik olur; ancak, ondan başka şeylere sarılarak da gidilecek yolun sonu muhakkak ki mezardan başka bir yer değildir; İnsan hayatının pek fazla değeri olmadığı bir ülkede hele...
Neyse, Türkan Albayrak onurlu ve oldukça demokrat tavırla yürüttüğü mücadeleyi kazanmış. Üstelik işten çıkarıldığı ve zaten aslında sürgün edilmiş olduğu Paşabahçe Devlet Hastanesi'nde değil, Sarıyer Toplum Sağlığı Merkezi'nde yani evine çok yakın bir kurumda... Örnek olur mu acaba? Sanmıyorum...
@ frodo555, çok açık ve net ifade edeyim. benim safım öğrencilerin yanıdır. hadiseyi uzatmanın anlamı yok.
Yorum Gönder