30 Aralık 2010

'Giden gitmiş, hüznü ayaklandırmak boşuna'


"Şimdi sessiz duruyoruz kıyısında bir düşüncenin
Unutmamak için çünkü unutuşun kolay ülkesindeyiz
Ölü balıklar geçiyor kırışık bir denizin sofrasında
Ve ellerinde fenerleriyle benim arkadaşlarım

Durmadan düşünüyorum
Ne kadar çok öldük yaşamak için."

Onat Kutlar

16 yıl önce bir bombaya kurban gitti Onat Kutlar ve Yasemin Cebenoyan. Olayı gerçekleştirenler pişman oldular.
Ne yazık ki, son pişmanlık keşke fayda getirebilse. Ne çok aydınlık beyin öldürüldü, idam edildi, hapishanelerde çürütüldü bu ülkede.

Karanlık sulardayız şimdilerde. Attığımız her kulaç bizi biraz daha karanlığa sürüklüyor.

Bazen çok şey yazmak yerine sözü üstadlara bırakmak en iyisidir.

SAAT SEKİZİ GEÇ VURDU

Kime ne desem
Boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum

Düşünmeden biliyordum deniz ılıdı
Dökülen çelik katı
Yürüyenler yan yana

Yüzümü güneşe dinlendirsem
Dağın dağ olduğunu bilsem ovanın ova ağacın ağaç
Kurtulurdum

Çok köprülü sular gibi git git bitmedi
Boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum

Saat sekizi geç vurdu
Giden gitmiş hüznü ayaklandırmak boşuna
Düşünmeden biliyordum.

Arif Damar

Hiç yorum yok: