"Biz siyaset yazmayız",
"Spora siyaset karıştırılmasına karşıyız",
"Sporun içinde siyaset olmamalı".
Eeeee ne oldu yavru kurtlar! Siyaset güzellemesi yapıyorsunuz alayınız. Sistem hafiften otobüste ford'a başlayınca 'Yandım Allah' diye bağırmaya başladınız.
Güya saf ve temiz duygularla futbol yazılıyordu değil mi?
Bu ülkenin büyük çoğunluğu bu zihniyetin ürünü; başkasına zehir akıtırken, taşakları yere sere sere 'yaşasın' diye bağıranlardan söz ediyorum. Ya da koyunların kıçına karanfil konulurken "Hacım o asılmış çok da sikimde" diyenlere.
Şimdi bakıyorum, millet İslam hikâyelerinden başlayıp, Nasrettin Hoca gibi 'ya tutarsa' demeye başlamış.
Şşşşt, ağır ol molla desinler yeğenim. Öyle çayır çimende göt baş açık, deli sikmiş gibi dolanmanın anlamı yok.
Millet, bugüne kadar klavyede parmak şıkırdatmamış, hadiseye kenarından köşesinden girmemiş, şimdi destansı metinler, edebi makaleler yazıyor.
Fanatik olmak kötüdür. Hayatta hiçbir şeyin fanatiği olmamak -aileyi dışında tutmuşumdur- gerekir.
Hayır ilginç olan şey, daha olup biten bir şey yok, ne bu hiddet ne bu celal a.k.
Bu ortalarda dolanan sikko kahramanların hadiseyi bir ranta çevirmek peşindedir. Kimseyi aptal yerine koymanın anlamı yok. Ergeni, gazetecisi, blogcusu, yorumcusu, forumcusu, bu günlerin geri dönüşlerinin olacağını biliyor. -Saf, temiz taraftardan söz etmiyorum, götünden anlamasın kimse.-
Hayır, bir de herkes kendini nereye konumlandırmışsa, ya da nasıl bir güç görüyorsa, Federasyon Başkanı'na filan ayar veriyor. Vay anasını satayım, kimmişsiniz de haberimiz yokmuş.
Dev yürüyüş yapacaklarmış. Be amına koyayım, neredesin lan TEKEL işçileri eksi 10 derecede soğuktan tir tir titrerken, insanlar sokak ortasında dayak yerken, bir baba evine bir parça götüremezken.
Takım sevgisi dedikleri şey, bağnat bir fanatizm. Haa, bunu Beşiktaşlısı, Galatasaraylısı, Trabzonsporlusu yapmaz mıydı? Aynı şeyleri yapardı emin olun.
Oyun işte, bir-iki gün üzülürsün, sevinirsin geçer gider. Hayatının merkezine koymak, neredeyse hayatında başka bir şeye yer bırakmamak ne aptalca bir düşünce biçimidir.
Bu ülkede en az 70 milyon kişinin hakkı yeniyor her gün. Öyle sik sik izliyordun ya. Benzini kol gibi sokuyorlar tepki verme, millet evine et götüremesin tepki verme, semt pazarlarında akşam karanlığında atılmış sebzeleri meyveleri toplasın tepki verme; hayatta hiçbir duruş sergileme, hiçbir boka ses çıkartma, sonra "Hakkımız yeniyor" diye kafası kesilmiş tavuk gibi oradan oraya koştur.
Siktirin gidin! İnsanlığınızı, adalet terazinizi, dünyaya bakış açınızı sikeyim. Siyasete girmeyin aman diyeyim, başınız derde girer, aman diyeyim.
Hele hele şu olayları Atatürk'e bağlayanlar yok mu, onlar beni bitiriyor. Lan salak, önce stadının ismini sorgula.
Gölgesinden korkan insan ancak bokuyla savaşır. Bokunuzla savaşmaya devam edin. Aman diyeyim, etliye-sütlüye sakın dokunmayın. Yeldeğirmenleri size yeter de artar bile.
2 yorum:
Ali Sami Yen'in açılışında (evet orası hala Sami Yen) biz kendini Galatasaray'dan büyük görenlere "hop dedik" derken,Hamburg maçında birilerini ıslıklarken bize "nankörsünüz,o adam olmasa stadınız olmazdı,acınızdan ölürdünüz lan!" diyenler de bunlardı.
biz hep tepkimizi zamanında gösterdik,yönetimimiz olsa da biz onların maşası olmadık ki bu yüzden farklıyız.işte o yüzden bizim başımıza gelmez ha gelse bile bizim isyana hakkımız olur ama sizin yok kardeşim.daha düne kadar "adam gibi adam" diyordunuz lan ne oldu?ekmeğiniz suyunuz kesilene kadar mı sizin desteğiniz?hadi bakim 35 milyon taraftarı bulunan camia (25'ti 10 milyon daha artmış) madem bu kadar güçlüsünüz gösterin gücünüzü,çıkarın padişahınızı içeriden!
son olarak şunu da söyleyeyim Aziz Yıldırım Adnan Polat'tan da çoğu Fenerbahçe taraftarından da 10 kere daha adamdır,en azından ne olduğu bellidir.Geçmiş olsun diyorum.
Aceto Balsamico Blog'un 05 Eylül 2007 tarihli yazısından:
"Yataktan kalk, dişlerini fırçalarken tekrarla: “Futbol asla sadece futbol değildir” Unutma gün içinde en az 20 kere daha söylemek zorundasın. Kahveni iç ama filtre olsun. Fotomaç ve Fanatik okuma. Fatih Terim’den nefret ettiğini hiç unutma. Sen Ersun Yanal’cısın. Hem onun laptop’u var. Olsun bugünlerde Lig TV yorumcusu ama dert etme. "Aykut Kocaman büyük adam" demeden evden çıkma. Gittiği her takım harabeye dönüyor ama aldırma. Avrupa’daki takımların neler yapmış haftasonu, internetten takip et. İspanya’da Barcelona di mi? Pis Franco, kaka Real Madrid. Yoksa biraz Sevilla modası mı var ne? Puerta’yı öğle yemeğinde House Cafe’de an mutlaka. Foe'yi de hatırlat ama. İngiltere’de işler nasıl? Liverpool ’lusun öyle değil mi? Rafael Benitez’e “Rafa” diye hitap et, tanıdık sansınlar. Manchester United’dan nefret et ama Alex Ferguson’un istikrarı üzerine arada bir laf sıkıştır. Nerde o güzelim yeşil beyaz formalarıyla Saint Etienne? O.Lyon’u da seversin ama. Paul Le Guen iyi hocaydı hani ne oldu ona? Başına ağrı girdi di mi? Aman aman Almanya, illa ki St. Pauli. Bak bu olmazsa olmaz. Schalke 04 de fena değildir. Kömürcüler, demirciler, emekçiler gider bu böyle... Jose Mourinho’yu pas geçtik bak, ilahtır o ilah ama oligarkları sevmezsin sen. Chelski demek lazım. Abramovich'e güvenmezsin zaten. İngiltere 1. Liginden illa ki bir takım belle kendine. Eskilerdenim, Britanya gördüm hesabı olsun. Guardian oku. Simon Kuper’in üzerine futbol yazarı var mı ki zaten! Günde iki kere “ben bir futbol dilencisiyim”diye fısılda, Eduardo Galeano’yu hatırla. Galeyena gelme ama. AEK eski İstanbulludur, Olympiakos’dan nefret et. Porto’yu da seversin sen, Mourinho hatırasıdır. Lazio, Inter, Milan ile işin olmaz. Sen Livorno ’lusun. 2 haftada bak 9 gol yemişler, şereflerine bir duble rakı iç, Lucarelli neden Luce ’nin takımına gittiyi meze yap. Luce demişken, onu nasıl unutabilirsin ki? Aziz Yıldırım’ı zaten hiçbir zaman sevmedin. Stadlar da eskisi gibi yarı yarıya olsun değil mi? Endüstriyel futboldan nefret edersin ama gizliden gizliye futbol ekonomisi de okursun işte. Tribün dergisi var mı arşivinde? İslam Çupi'nin adının geçtiği cümlelerde lütfen "İslam Baba" demeyi unutma. Pink Floyd dinlerdin zaten, Oasis mi dinliyorsun şimdi? Hıncal Uluç ’u da sevmezsin ama -Haşmet Babaoğlu romantik adamdır seversin- 90 Dakika’yı kaçırmazsın işte. Ronaldinho ’nun yeteneğini kabul eder ama sevmezsin. Sen Messi’cisin. Maradona ilahındı ama çok bozdu kendini. Castro’nun yanında gördüğünde gülümsedin ama değil mi?. Castro demişken Hugo Chavez ve futbolu aynı cümle içinde kullan ayda bir, eksilirsin. Hollanda futbolunu da takip edersin ama geçmişinden söz edersin. Rinus Michel demelisin, total football, hiç seyretmedin ama olsun, namın yürüsün. Ersun Yanal sevdasına; yürü Vestel Manisaspor dedin ama evdeki elektronik ya Panasonic ya Sony’idi. O da olmadı işte. İstanbul Büyükşehir’i desteklemek istiyorsun ama Baskın Oran’a oy verdin, olmaz işte. Yoksa Abdullah hocayı da çok tutarsın. Tanju Çolak ve Hakan Şükür ’e yer yoktur kalbinde. Metin Kurt ’tan bahsetsene, ya da Bülent ’in Kopenhag’da çıkan kolundan. Metin-Ali-Feyyaz üçü de üniversite mezunuydu, Rıza da dört ciğerliydi, of aman nostalji işte. Oğuz-Aykut dedim bak sen şimdi rakıyı tazelersin. Katalan halkını bir de Basklar’ı yere göğe sığdıramazsın. Boca garibanın takımıydı, onu da pas geçmeyesin. Alaçatı’ya gitmedim deme yediremezsin. Eskiden Gümüşlük'lüsün ama. Beyoğlu’nda yer içersin, ocakbaşına gidersin onu da çok zaman gizlersin. Sakarya, Bursa ve Eskişehir, Süper Lig’de her zaman olmalı -tribünü iyidir- öyle değil mi? Bahisi sevmezsin ama gizli gizli oynarsın. Eto’o adamındır, Cannavaro da belki. Henry de, John Terry de. Inzaghi ’den, Totti ’den, Fabio Capello 'dan nefret edersin...
Peki sen kimsin? Kimin karbon kopya suretisin.
Gece klişelerini sök de yat, yoksa kabus görürsün.
Bir bakmışsın futbol sadece futbolmuş.
Sen asla sen değilmişsin... "
Anlayana...
Yorum Gönder