27 Ekim 2011

El sikiyle gerdeğe girenlerin dünyası

Biraz vakit bulunca, ülkenin insanlarının "Deprem vergileri nereye gitti?" haberine yaptığı yorumlara bakındım.

Birkaç demet sunacağım.

"O paralar önceki depremlere harcandı bu yeni deprem"

"Deprem vergisi adı altında toplanan paralar yine depremi önlemeye karşı yapılan çalışmalarda kullanılıyor. madde madde harcamaları devlet size bildirmeye ve hesap vermek zorunda da değildir."

"cemil çiçek dün açıkladı; sakarya ve gölcük bu paralarla tekrardan inşaa edildi. Aynı şekilde van'da bu paralarla yeniden inşaa edilecek."

"İstanbulda binlerce devlet binası,köprü,okul,hastane vs. için güçlendirme çalışması yapılıyor.Bu toplana vergilerin üstünde harcamalar yapılıyor."

"ben hükümetimize güveniyorum kimsenin hakkını yemez."

"yol yaptılar diye eleştirenler, o yollar olmasa sen yardımları van'a zor gönderirdin. zaten yardım eden edası da yok tavırlarında ya. neyse.."

"bu vergiyi Akp getirmedi ki, niye başbakınımızı suçluyorsunuz?"

"deprem oldumu devlet seni sokakdamı bırakıyor bir şekilde devletin olanaklarından faydalanıyorsun niye deprem adına alınan vergi duble yola gidiyormuş yok niye saglık harcamasına gidiyormuş birdefada yapılan hizmetleri görbe ne olur"

Böyle düşünen çok insan var. Lan o bu değil "Depremin önlenmesi için kullanılıyor" diyen embesille aynı havayı soluyoruz.

Tabii bunun dışında, "Kardeşim bunlara harcadıysan, eğitim, sağlık için topladığın vergiyi ne yapıyorsun?" diye sorunlar da oldukça fazla.

Akp 9 yıldır iktidarda. Satılmayan KİT kalmadı. PETKİM, TÜPRAŞ, TELEKOM gibi dev kamu kuruluşları iki yıllık kârları karşılığında satıldı. Üstüne insanların üstüne vergi yükü bindirildiçe bindirildi. Elde var sıfır. Dış borç ve cari açık katlanarak büyüyor.

Karnından konuşmamak gerekir, ne düşünüyorsan açık açık söyleyeceksin. Bana biri "İyi de, benim sağlık, eğitim için verdiğim vergiler ne oluyor?" diye sorsa, makarna, nohut, bulgur, kömür, seçim dönemlerinde çeyrek altın gibi maddelere dönüşüyor derim.

Haa bu kadar mı? Olur mu? Devletin kasasından dış gezilere harcanıyor, 50 milyon dolarlık uçaklara, Köşk'te tadilatlara, devlet bankasının parasıyla gazete-televizyon alımına, hastane yaptıran eşe dosta, müteahhit olan eşe dosta v.s. v.s.

Bir çember düşünün, bunlar tam ortasında, yakından uzağa doğru bir saadet zinciri oluşturulmuş. En uzaktakine akmasa da damlıyor, yakındaki ise kendisine yalı, konak alacak duruma geliyor.

Başbakan Erdoğan, "Kaçak yapılaşma konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile çalışma içine gireceğiz. İktidarı kaybetsek de bunu yapacağız" diyor.

Hacım, dün seçim oldu, bugün işbaşına mı geldiniz siz? 10 yıl oluyor iktidarda geçirdiğiniz süre. Onun öncesinde sen İstanbul'da belediye başkanlığı yaptın. Aklınız neredeydi?

Ehh tabii İETT'de memur olup, bu noktaya ulaşmak pek kolay olmuyor. Her şeye de yanıtları var. Oturduğu konağı sorarsın "Arkadaş kiraladı" der, oğlanın gemiyi sorarsın "Gemicik o" der, hiç işin içinden çıkamazsa "Elhamdürillah Müslümanız" der olur biter.

Maliye Bakanı, milyonlarca insanın gözüne baka baka dalga geçti. Deprem vergilerinin, deprem dışında her tür yere harcandığını söyledi. Duble yol, eğitim, sağlık, havayolu v.s. v.s.

Peki güzel kardeşim, miting meydanlarında "Binlerce kilometre duble yol yaptık" diye efelendin bize. Herifler bizim cebimize ellerini sokup parayı alıyor, sonra o paradan bize iki çikolata -Ülker'dir o çikolata- alıyor "Canımın içisi, bak sana çikolata aldım" diye kafamı okşuyor. Aslında götümüzden sikiyorlar da, efendilik bizde kalsın diye 'kafamızı okşuyor' diyorum.

El sikiyle gerdeğe gir, sonra "Gördün mü benim taşaklar altı okka, alet de 25 santim" diye övün. Lan o zaman "Hepimiz Rocco'yuz" diye pankart açıp yürüyelim sokaklarda.

Bizi fena dürtüyorlar. Elimize verdiler, ağzımıza soktular, götümüzü parmakladılar, sikilmedik tek yerimiz kulağımızın arkası kaldı, onu da 'hamdolsun' önümüzdeki 4 yılık süreçte yaparsınız.

Ama bunlar yetmez, bence yekten ÖSV diye bir vergi çıkartın, kulak arkasını da onunla tamamlarsınız.

Hiç yorum yok: