14 Haziran 2012

'Bisküvi Dede' kimmiş bir bakalım!


Hemen başta belirteyim, Ülker'in tek bir ürününü bile kullanmam, biri ikram etse yemem.

Ülker'in sahibi Sabri Ülker iki gün önce hayatını kaybetti. Türk basını ortak ağızdan, "Bisküvi Dede" başlığıyla haberi verdiler. Minicik bir atölyeden, koskoca bir dev haline gelmesinin hikâyeleri süsledi sayfaları.

Hayatta inandığım olgulardan biridir; bir insanın kimsenin canını yakmadan, emek sömürmeden, birtakım ilişkiler içinde olmadan milyar dolarlık olamayacağı. Ufacık bir atölyeden, dünya devi haline gelmek, kendi içinde bir başarı hikâyesi olsa da, nelerin yaşandığını bir bakmak lazım.

Yıl 1974, Tek Gıda-İş'ten istifa eden Ülker işçileri, DİSK'e bağlı, Gıda-İş'e üye olurlar. Tek Gıda-İş, istifaların ardından daha önce görmezden geldiği toplu görüşme sürecini gizlice başlatır. Ülker'le yapılan bu toplu görüşmelerde ücret zammı içermeyen toplu sözleşme imzalanır.

Ülker işçilerin DİSK'e üye olmalarının önüne geçmek için önce bireysel olarak işçilere para teklif eder. Daha sonra DİSK'e bağlı Gıda-İş'le protokol imzalar fakak bu protokolün şartlarına uymaz. İşçiler 17 Eylül 1974'te fabrikada üretimi durdurur. Polis fabrikaya gelerek, elektrikli coplarla işçilere saldırır.

Direnişten vazgeçmeyen işçiler için bu kez, dönemin faşist komandoları devreye sokulur. Saldırılar artar, direnişteki işçiler dövülür, bir işçi bıçaklanır, grev çadırları dağıtılır.

Ülker işçi olarak fabrikaya bu faşist militanları işe almaya başlar ve işyerinde tacizler artarak sürer.

DİSK'e bağlı Gıda-İş'in gözetiminde fabrikada yaptırılan aramada, çok sayıda silah, mermi bulunur.

Aradan yıllar geçer, 'Bisküvi Dede'nin minik atölyesi, bir deve döner. Ülker Grubu, Şok Marketler Zinciri'ni satın alır. Emekçilerin insanlık dışı koşullarda olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Günde 12 saat, asgari ücret alan işçiler Tez- Koop İş'te örgütlenir. İşçiler istifaya zorlanır. Ülker grubu kendilerine "Sendikadan istifa edin, size daha iyi ekonomik şartlar sunalım" teklifi sunar.

Ülker Grubu, yine 2004'te Öz Gıda-İş Sendikası'na üye Ülker Fabrikası'nda çalışan 700'ün üzerinde işçiyi işten çıkartır.

Medyanın sunduğu 'Bisküvi Dede' böyle biri. Başka bir şey yazamazlar çünkü, Ülker büyük bir reklamverendir, bu yüzden olabildiğince övmek zorundalar. Kitaplara konu olabilecek (!) başarı hikâyelerini anlatırlar size.

Böyle dev oluyorsun işte. İşçini ezerek, haklarını gaspederek, onları açlık sınırının altında ve gözlerini bile kırpmalarına izin vermeden çalıştırarak.

Yerler öyle dedeyi. Bırakın bu sevimlileştirme çabalarını.

10 yorum:

aksilaz dedi ki...

Çokokrem bile yemedin mi :)

koala dedi ki...

@ aksilaz; annem çok yağlı diye almazdı. genelde Almanya'dan gelirdi o tip şeyler :) kendimi bildim bileli de yemedim

aksilaz dedi ki...

Alaman çikolatasını sadece yazları görürdük biz :)

hagininsolayagi dedi ki...

Kör ölür badem gözlü olur, bizim memlekette böyle abi bu işler.

Ponti dedi ki...

Bende çok paranın haramsız olmayacağına inananlardanım.Atasözü bile vardı hatta.
Ama sizin gibi de düşünürsek de hiç bir şeye dokunmamamız gerek gibi geldi zira el uzattığımız her şey büyük markalar, büyük paralar ve başka bisküvi dedeler demek. Ama haklı da olabilirsiniz. Bilemedim.

koala dedi ki...

@ Lionheart; hah tamamen öyle oluyor, sonuna kadar haklısın.

@ Ponti; elbet bunların hepsi sömürüyor insanları ama en azından "biz tertemiziz" diyen birine yapmıyorum ya da dini kullanarak sömürenleri

Adsız dedi ki...

Senin dini kullananlarlami alip veremedigin var, yoksa dinle mi? Anlamak icin soruyorum seni yargilamak icin degil...

koala dedi ki...

@ Adsız, dini kullananlarla ve bu ülkedeki sünni faşizmiyle sorunum var

bss dedi ki...

o işçilerden bazılarıyla şimdi öteki tarafta hesaplaşıyordur.

Adsız dedi ki...

Siktin bizi dedeee