Futbolu dokunmak istemiyordum yaz boyunca ama kendiliğinden geldi konu. Avrupa Şampiyonası'na dair bile tek kelam etmemişken, TT Arena konusu biraz ayıp kaçacak ama girmeden de olmayacak.
Mevzuyu bilmeyen kalmadı. Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, İnönü Stadı'nın 'sözde' tadilatından dolayı, kulübünün maçlarını Türk Telekom Arena'na oynanmasını istiyor. Galatasaray yönetimi ve taraftarı da, kendilerini statta istemiyor.
Konu tabii alengirli, bu kadarla kısıtlı değil. Beşiktaş gibi koca bir kulüp batağın eşiğinde. Kimse alınmasın bu sözden, olay tamamen bundan ibarettir. Futbolcunun yapacağı 400 bin Euro'luk indirimle, taraftarın alacağı tişörtle sadece gün kurtarılmaya çalışılıyor.
Kulübün 581 milyon TL borcu var. Bu borca karşılık tek bir gelir kalemi bile yok. Stat gelirlerinden tut da, naklen yayın gelirleri ve Fulya kira geliri borçlar karşılığında temlik edilmiş durumda. Bu ne demek oluyor, kasaya giren bir para yok, üstelik borçlar da olduğu yerde kalmıyor, katlana katlan artıyor.
Bizim ülkemizde pek sevilir, başkanlar, yöneticiler için daha icraat bile yapmadan "Aaaa çok temiz adam" sözü. Fikret Orman gelir gelmez, benzer yorumlar okudum her taraftar. Gerçi Yıldırım Demirören'den sonra en başkan olsam, sırtlarına alırlardı, öyle bir durum da söz konusu.
Neyse, konuya dönecek olursak, Fikret Orman yönetime gelir gelmez, bir rüzgâr estirildi estirilmesine de, herkes zaten bir bok yapamayacağını biliyordu. Şu tabloya karşılık umut besleyen adam iyi niyetlidir ama aptaldır.
Fikret Orman zaten durumun farkında ama yemeği ocağa koymuş, ateşi sıcak tutmak zorunda. Eline bir oyunca geçiverdi, o da stat konusu oldu.
Önce demeç bazında yoklandı Galatasaray kulübü. Sonra baktı ki, bir numara çıkmayacak, bakana çıkma fikrini buldu. Dün görüştüler, Galatasaray açıkça 'hayır' dedi ve Ünal Aysal gayet kibar bir dille, bu talebin tekrarlanmaması gerektiğini söyledi.
Ama yokkkkk, Fikret Orman daha toplantıdan çıkar çıkmaz bütün yüzsüzlüğüyle "Bu onların fikirleridir, biz daha yapıcı ve olumluyuz" diye bir açıklama yaptı.
Herif aynı feodal ağalar gibi. Gelmiş bir evden gelin istiyor, babası "yok kızımızı vermeyiz" diyor. Bizimkisi, "Olsun canım ciğerim, biz kızı alırız, gerekirse gerdeğe sokup, zorla sikeriz" diye üsteliyor. Görünüşte; centilmen, beyefendi ama herifin içine zonta kaçmış götoğlunun.
Hadise en nihayetinde başbakana gidiyor ve başbakan da "İki takımda o statta oynasın" diye görüş bildiriyor. Artık o noktadan sonra sesini çıkartamaz kimse. Sen hak ettiğin kupayı alabilmek için başbakanı arayıp, icazet alırsan, buna da ses çıkartamazsın demektir. Nasılsa ülkede ondan izinsiz kuş uçmuyor. Evin önündeki serçe bile başbakanın danışmanını arayıp, "Beyefendiye bir sorsanız, ben Yeşilköy taraftarına uçmayı düşünüyorum, uygun görür mü?" durumu var.
Kuvvetle muhtemel, başkanlık süreci boyunca Fikret Orman'ın tek zaferi olacak. Beşiktaşlı taraftarların çoğunluğu, her ne kadar TT Arena'yı istemediğini söylese de, "Bizim başkan tuttuğunu koparttı" diye düşünecek ve Orman'ın başkanlık süresinin uzatılmasını sağlayacak.
Devlet akıllı hamleler yapıyor. Beşiktaş gereğinden fazla küçülmüşken, İstanbul'un en güzel yerlerinden biri olan İnönü Stadı'nı ele geçirecek. Artık oraya AVM mi yapılır, Süzer'e arkadaş dev plazalar mı yapılır bilinmez. Ancak sürecin gittiği yer, İnönü Stadı'nın ele geçirilmesidir.
Beşiktaş'a, İstanbul'un en sikik yerinde bir stat yaptırırlar, bir iki homurdanır, stada girince herkes "Vay babanın amı, en güzel stat bizde" diye susuverir herkes. Böyle olacağını biliyorum, al sana örnek Türk Telekom Arena Stadı. Lan hâlâ boyası yok siktiğimin stadının ama millet "o stadı vermem" diye götünü yırtıyor, hatta yetinmeyip, "direkleri size girsin" şeklinde en boktan biçimde sidik yarıştırıyor.
Genelde konuyu buraya getiriyorum ama ortalarda "Biz büyük kulübüz, Türkiye'nin Atatürk'ten sonra ikinci markasıyız" diye dolanıyorsan, stadın direklerini Beşiktaş'a değil, devlete sunacaksın, Ali Sami Yen arazisini geri isteyeceksin, vermiyorsa da, muadili parayı talip edeceksin.
Galatasaraylılar, boşuna kendini yormasın. Niye gocunuyoruz ki? Akp kongre yaptığı zaman gocunmuyorsun da, Beşiktaş birlikte oynamak istediği zaman niye gocunuyorsun. Lan stadın devrini yaptıramamışsın daha, neyin büyüklüğünden söz ediyorsunuz. Büyük filan değilsin, değiliz. Günümüz Türkiyesi'nde birilerinin müsaade ettiği kadar büyüyebilirsin.
Taraftar olarak sağda solda sidik yarıştıracağına, boşalt tribünleri, gitme maça, ülkenin gündemiyle ilgilen, sokakta daha aktif rol al. Bak bakalım, ülkenin amına koyarken, seni tribünde görmek isteyen cihan padişahı ne yapıyor o zaman?
Bu konudan bağımsız olarak söylüyorum; nazarımda, Türk Telekom Arena Stadı asla ve asla Galatasaray'ın evi olmayacaktır. İlk günden beri bunu söylüyorum ve de ısrar ediyorum. Kim, nasıl kullanmak istiyorsa, öyle kullansın.
Haaa bu kadar yazdıktan sonra da açık açık söyleyeyim. Bence iki kulüp aynı statta oynasın. Yeni Galatasaray yönetimi "tamam" dese, inan tepki vermezdim (Kesin 'hasiktir lan!' diyen çıktı a.q). Hakikaten vermezdim ama.
Başbakanın izniyle kupa kaldırmışsan, başbakan "Her iki takım da o statta oynayacak" dediğinde sesini çıkartmayacaksın. Çıkartacaksan da, o başbakanı koltuğundan indireceksin. Yoksa o zamana kadar susacaksın.
Fikret Orman'la bitsin. Bugün arkasında duranlar, perde aralandığında götünden sikmek isteyecek ama o zaman Beşiktaş kalır mı bilmem. Şahidi olduğu için gayet rahat söyleyebilirim. Bundan 7-8 yıl önce, kongre üyesi olan Beşiktaşlı olan ağabeyime "Göreceksin Türkiye'de ilk satılan kulüp Beşiktaş olacak" dediğimde "Hasiktir lan" diye tepki vermişti. Bugün aynı fikirde olduğunu söylüyor, daha içe sinecek çok şey var, merak etmeyin. İnönü'den başlar, kulüple sona erer. 'Centilmen, kibar, beyefendi başkanı' ben o zaman göreceğim.
Bir ara detaylandırıp yazacağım, Beşiktaş'ın bugünkü durumunda olmasının müsebbiblerinden biridir Fikret Orman, İsmail Ünal ve onların arkasındaki Serdar Bilgili.
Futbolu endüstri olarak sevenlere selam olsun...
1 yorum:
Etiket müthiş olmuş :).Yazıya zaten diyecek birşey yok.
Yorum Gönder