8 Mart 2013

Paniği kaosla yoğurmak


Galatasaray-Gençlerbirliği maçının ilk yarısında, sezonun en iyi Galatasaray'ını izledim. 45 dakika boyunca rakibine nefes bile aldırmadı. Ancak ne olduysa, yenen golle birlikte, kaotik B planı devreye sokuldu ve o andan sonra da maç bitti.

Madde madde gidelim. Drogba ve Sneijder transferlerine her Galatasaraylı sevinmiştir. Ancak Fatih Terim'in kafasındaki sistemle, bu iki adamın aynı anda sahada olması işleri bozdu. Çünkü Burak Yılmaz gibi yılın en formda oyuncusunu kanada atmak saçmalık olur. Sahaya 2 forvet ve Sneijder'ın birlikte çıkması da, orta sahada Galatasaray'ı zayıf bırakıyor.

Gençlerbirliği maçında Fatih Terim 4-4-1-1'le ve Drogba'sız sahaya çıktı. İlk yarı boyunca gördük ki, futbol açısından seyir zevki veren ve rakibi boğan, kırılgan orta sahası kuvvetlenmiş ve pol pozisyon bulan bir takım izledik. İlk yarının 0-0 bitmesi ciddi anlamda bir futbol mucizesiydi, kaçırılan pozisyonlara bakınca.

57. dakikada yapılan oyuncu değişiklikleriyle (Sneijder-Umut / Emre Çolak- Amrabat) Galatasaray aniden 4-4-2'ye döndü. Gol de, tam 3 dakika sonra geldi. Gole değinmeden olmaz, Eboue her ne kadar kendisine faul yapıldığını iddia etse de, o fizikteki bir adamın minik bir dokunuşla yere serilmesi anlaşılır bir durum değil. Oysa, Eboue de tıpkı Galatasaray gibi sezonun en iyi oyununu sergiliyordu o dakikaya kadar. Golden sonra bu kez Hamit-Drogba değişikliği geldi ve oyun o dakikadan sonra bitti.

Hepimiz aynı oyunu izliyoruz, herkes aynı maçtan farklı anlamlar çıkartıyor. Oysa sahada olup bitenler herkese farklı görünmemesi gerekir. Yani Eboue harika oynadı goldeki oskarlık hareketine kadar, bunun dışında bir yorum yapan adama aptal derim. Hah işte, o yüzden Fatih Terim'in B planı sahaya, kulübedeki bütün forvetleri sokmak ve kaosla sonuca gitmek dediğimde, insanlar sinirleniyor. Lan, 30 yıldır izliyorum, milli takımda ne yaptığını biliyorum, Galatasaray'daki ilk macerasını, ikinci macerasını ve bu son 2 yıllık süreci yakından takip ettim. Yok arkadaş, adamın başka uyguladığı bir şey yok. Hele Drogba geldikten sonra, daha da garip bir hal almaya başladı. Tüm forvetleri sahaya fırlat, topu ceza sahasına at, gol bekle.

Arkadaş, başka maçlar mı izledik biz. İlk yarı rakibin ağzına sıçtın, nefes aldırmadın. 5 dakikaya bir pozisyon buldun. Ama direkten döndü ama kaleci kurtardı. Sonuca ne bakıyorsun? Sen harika oynadığın sistem ve oyuncularla devam et. Gol atmak için mutlaka sahaya ne kadar forvet varsa onları mı sürmen gerekir. Gerçi şimdi "Fatih Terim, Allah kerim" diye zırvalayanların bahanesi hazırdır: Fatih Terim kulübede yoktu.

Haaa tabii, Ümit Davala ve Hasan Şaş kafasına göre oyuncu değiştirdi, Terim'in haberi bile olmadı. Siz kendinizi kandıradurun, Fatih Terim bu sene, en azından şu ana kadar sınıfta kalmıştır. Olmadığını göre göre aynı sistemde devam etmek, harika giden bir oyunu forvet pazarına çevirerek piç etmek, kaostan medet ummakla olmuyor. O futbol 10-15 yıl öncesinde kaldı. Futbol akılla, sabırla, sistemle oynanıyor. Artık öyle sahada saçmalıklara yer yok. Bir maç tutar, 5 maç yaslarlar adama. Fatih Terim'in her yanlışı böyle kabullenirse, yaptığı hataların farkına varamaz hale gelir. Hoş, yanlış yaptığını kabullendiğini de pek sanmıyorum. Sırtını sıvazlayan, götünü yalayanı bol. 

Fatih Terim gitsin de, kim gelsin. Yahu kalacaksa kalsın, bunun kararını zaten ben vermiyorum ama gidişat çok sevimli değil. Böyle söyleyince de hemen savunma geliyor, "Takım Şampiyonlar Ligi'nde son 16'da, ligde lider." Lan gerizekalı, süreci izlersen elde bir bok kalmayacağını görürsün. Beşiktaş, Bursa'yı yense kalır mı arada 2 puan fark? Fenerbahçe de aldı mı, geçen hafta 1'e inen rakip, 2'ye çıkıyor. Bu oyunla Schalke'yi eleyeceğine inanıyorsan da, Allah sana akıl fikir versin.

Bugün maç 57. dakikada yapılan oyuncu değişiklikleriyle bitmiştir. Bak Emre Çolak'tan hiç hazzetmem ama o ana kadar gayet iyi oynadı. Niye oyuna Umut'u alıyorsun? Yekta 90 dakika nasıl sahada kalıyor? Sneijder'ı çıkartıp Amrabat'ı oyuna alıyorsun. Bütün sezon takır takır oynadı, her maçında döküm döküm döktürdü de, bu maçı kurtarmasını mı bekliyorsun? Yahu bu kadar aptallık olur mu? Sahada forvetlerini besleyecek yegane adamdan vazgeçmek nasıl bir dangalaklık örneğidir bilmiyorum.

Penaltıya gelelim. Penaltı atılırken, "Umarım gol olmaz" diye dua ettim. Bu kadar aptalca bir penaltı düdüğü olamaz. Pozisyonun penaltı ile uzaktan yakından ilgisi yok. Penaltı da, topun başına kim geliyor? Drogba. Tıpkı geçen hafta 90+3'de frikiği kullandığı gibi. Hocam, bu takımın penaltıcısı da, frikik vurucusu da Selçuk'tur. Değil Drogba, takımda Messi ile Ronaldo olsa bu çocuğun kullanması gerekir. Bunun kararını da ben vermem, teknik direktör verir. O yüzden, Drogba'yı da zerre suçlamıyorum. Kendisine bu takımda penaltıları ve frikikleri kimin atacağı söylenmeli. 

Son olarak da, şu maç önlerinde çalınan "Fener ağlama" geyiğine değineyim. Bunu bir kez yaptın hoş oldu, güzel oldu. İkinci yaptın eyvallah. Ama ota boka çalınmaya başladı. Elinoğluna böyle taşak olursun. Böyle Fenerbahçevari hareketlerden tiksiniyorum. Yakın zamanda sahaya bir de hindi getirdin mi, tam olursun. Hangi gerizekalının fikri, hangi embesil yavrusu bunu sürekli yaptırıyor hakikaten merak ediyorum. Seyirci çok hoşlanıyormuş.

Neyse ligin boyu kısalıyor. Umuyorum Fatih Terim'in ayakları yere basmaya başlar yoksa lig gitti gider, sezon sonunda Beşiktaş'ın nasıl destan yazdığını izlemek, okumak zorunda kalırsın. Türk futbolunun bir efsaneye ihtiyacı var, Beşiktaş'ın şampiyonluğu, o efsaneyi karşılayacaktır, emin olun. 

Haaa, zeminden sorumlu yönetici, kişi, kurum kim varsa, emeği geçenlerin geçmişini sikeyim.

11 yorum:

Burak Eren dedi ki...

Bu yazının üzerine başka bir yazı yazmak gereksizdi ama maksat yazmak olsun diye yazdım. 10 numara yazı abi, kafamdaki tüm düşüncelerin yüzde 90'ına tercüman olan, teşekkür ederim.

koala dedi ki...

@ Burak Eren; şimdi ben de senin yazını okudum. yahu 2 kere 2, 4 eder işte. o yüzden diyorum ya, hepimiz aynı maçı izliyoruz diye. o gol öyle ya da böyle gelecekti. son yarım saatte panik butonuna bastıyor, güzelim takımın ağzına sıçtılar. hayır, öyle oyna ama yenil gıkım çıkmaz. çünkü doğruyu yapıyorsun, bir olmaz, iki olmaz ama üçüncü olur. bu panik halinden nefret ediyorum ve ne yazık ki, sezonun geri kalanını da o panik butonuna basılı sürdürecekmişiz gibi geliyor

Burak Eren dedi ki...

Kendi sahamızda rahat bir maçımız yok gibi birşey, hep sorun, hep sıkıntı. Sen kendi sahanda kendine handikap yaratıyorsan sözün bittiği yerdesin.

b planımız da Amrabat oldu. Skor gelmediğinde, oyunu kanatlara yayıyorum diyerek Amrabat'ı oyuna al. Amrabat da topu sağa çeksin orta açsın. İnat transferinin sonuçları.

Drogba'yı gören top şişirir, Hakan Şükür varken biz böyle oynamazdık, Drogba için kafalarda nasıl bir algı varsa artık?

koala dedi ki...

@ Burak Eren; "ben yaptım oldu" anlayışının bir tezahürü. Amrabat yerine çok daha kaliteli oyuncular alabilirdik ama o kadar ısrarla istendi ki, sonunda alındı. yalan söylemeyeceğim, başlarda ümitliydim fakat 12. maçtan sonra herifin yaptığı başka bir şey olmadığını görünce "kazık göte girdi" diye düşündüm.

Cihan dedi ki...

Nispeten iyi oynadigimiz bir macta, bu sonu yasamamiz hos olmadi. Maalesef, Fatih Terim, rezalet bir sezon geciriyor. Ben merak ediyorum: Umit Davala, Hasan Sas veya diger sorumlular, Fatih Terim'in herhangi bir kararina etkide bulunuyorlar mi? Hocam, yanlis yapiyoruz, soyle yapalim deme cesaretini gosterebiliyorlar mi? Pek sanmiyorum.
Ilk yarida, pozisyonumuz var, fena da oynamiyoruz, tek eksigimiz gol, o da her an gelebilir. Ama sen tutup, iyi oynayan takimi bozuyorsun. Ya, mac zaten istedigimiz sekilde gidiyor, system hamlesine ihtiyac yok ki, belki oyuncu degistirebilirsin de, sistemini niye bozuyorsun? O acidan soruyorum, bu yardimcilar ne ise yariyor? Boyle bir anda, ortaya cikmayacaklarsa, bosuna, kendilerine para vermeye gerek yok.

Bu sezon rahat oynadigimiz tek mac, Antalyaspor maciydi. Onda da kalabalik orta saha ve tek forvetle sahadaydik. Bence o sistem uzerinden gitmemiz gerekiyordu. Hoca, Drogba'yi takima monte edeyim ederken, isleri iyice karistirdi. Her mac, farkli bir seyler deniyor, bence hoca da ne oynatmak istedigini bilmiyor. Iyice kafasi bulanmis durumda. Umarim kendine gelir de, biraz olsun toparlar. Yoksa, bu gidisin, sonu iyi degil.

koala dedi ki...

@ Cihan; Terim kadar baskın karakterli insanlar, başkalarına söz hakkı vermezler, ben de hiç mi hiç tahmin etmiyorum. aslında Terim fazlasıyla gözümüzde büyütüyoruz. yani cidden güçlü kadrolarla şampiyon oldu hep. ikinci Galatasaray macerasındaki kadroyu bir düşün ve sonucunu. ne bileyim Luce'nin elindeki Perez'li vs. kadroyla başarılı olabileceğini sanmıyorum. açıkçası iyi bir teknik direktör olduğunu sanmıyorum. geçen yıl 4-4-2'ye dönmesi şampiyonluğu getirdi ama bu yıl ısrar etmesi şampiyonluğu götürüyor.

Cihan dedi ki...

Benim anlamadigim; gol atmanin tek yolu, elinde ne kadar forvet varsa, oyuna sokmak midir? Fatih Terim'in, hala bu kafada olmasi cok komik. Ayni seyi yaptigi meshur macta, 10 kisilik Fenerbahce, 6 tane atip ugurlamisti. Demek ki, o gunden bugune degisen pek bir sey yok.

Lucescu, benim icin dunyanin en degerli hocalarindan biri. Elindeki malzemeden optimum verimi alabiliyor. bu yonuyle Fatih Terim'den daha iyi bir hocadir.

Adsız dedi ki...

çok istedik çok sevindik ilk aşk gibiydi kimisi için hepsi tamam.. ama g.saray'da sorun açık ve net gereksiz drogba transferi oldu.
sneijder ve burak 4-4-1-1 her maç bu maçın ilk yarısı gibi geçerdi.

Adsız dedi ki...

dostum, işin gereği bence terim ile bir röportaj yapmalısın. yüzyüze tanımadığın konuşmadığın bir insana bu kadar giydirmen doğru değil.

Arrow Cave dedi ki...

Huntelear sakatlanmış yine de az da olsa bir avantaj sağlar.Dortmund maçı gösterdi ki Gelsenkirckende çok şey yapabilirler..

aksilaz dedi ki...

Schalke önünde de ucuz kahramanlık girişiminde bulunursa Schalke bizi evire çevire öhömm.

Gençlerbirliği maçı ile ilgili aklımda kalan Amrabat. Hele o sağına çekip açtığı ortalar :) E birde totosunu rakibe dayamadan geçemiyor. İzledikçe Servet'i hatırlıyorum.