30 Temmuz 2009

Bir şeyler değişiyor


Galatasaray, İsrail ekibi Maccabi Netanya karşılaşmasını deplasmanda ve sıkıntılı hava koşulları altında 4-1 kazanırken, her gün üstüne koyarak ilerlediğini gösterdi.

Maça kalede yeni transfer Leo Franco, savunmada Sabri-Servet-Gokhan Zan-Hakan Balta, dörtlüsü, bu dörtlünün hemen önünde Mustafa Sarp-Ayhan-Arda ve ileri uçta da Aydın-Baros-Kewell 11'i ile başlayan Galatasaray klasik bir 4-3-3 tertibi ile sahaya çıktı.

SABRİ BİLDİĞİMİZ GİBİ

İlk 25 dakikada göze çarpan en belirgin eksiklik, sağ kanatta oynayan Sabri'nin aksaması olurken, İsrail ekibi bu açığı sürekli kullandı. (Sabri'nin kötü futbolcu olduğunu düşünmemekle birlikte, bu bölgede oynama kapasitesinin de olduğunu düşünmüyorum. Ne yazık ki, sağ bekte oynadığı sürece eleştirilmeye devam edecek.)

LEO FRANCO İSABETLİ SEÇİM

Maçın bu dakikalarında Leo Franco, çok önemli iki gol pozisyonuna başarılı hamleleriyle izin vermedi. Sahada duruşu, yan toplardaki tereddütsüz tavrı ve iyi yer tutmasıyla daha ilk maçında isabetli bir transfer olduğunu gösterdi. Ki, bir kalecinin takıma ısınması ve alışma süresi zaman alır. Konuşmak için henüz erken olsa da, Galatasaray'ın kaleci seçiminin kötü olmadığını söylemek mümkün.

Kornerden gelen gol sonrası silkinen Galatasaray, yine bir korner atışında Hakan Balta'yla golü bularak, ikinci yarıda Kewell, Sabri ve Baros ile farka gitti.

ARDA DAHA BİR FARKLI

Netanya karşılaşmasında kaptan Arda, Ali Sami Yen'deki Tobol maçında olduğu gibi tüm takım içindeki farkını hissettirdi. İnanılmaz bir enerjiyle sahanın her yanında gördüğümüz genç oyuncu 4 golün 3'üne de imza atarak, sezonun geri kalanında neler yapabileceğinin işaretlerini verdi. Arda gerçekten de çok özel ve çok farklı bir oyuncu. Sahada yapamadığı şeylerin sayısı çok az. Rijkaard, Galatasaray için olduğu gibi Arda için de büyük şans olacaktır.

Sonuçta sezon başı olmasına karşın, Galatasaray'ın hazırlık döneminden bu yana geçen süreçte, daha iyiye gittiğini görebiliyoruz. Mutlaka, yol kazaları olacaktır hatta olmalıdır da. Bu kazaları en az hasarla atlatması sarı-kırmızılılar için ileriyi görme açısından çok faydalı olacaktır.

GALATASARAY'A, RIJKAARD'IN ELİ DEĞMİŞ

Teknik direktör Rijkaard'ın elinin değdiği her halinden belli. Topu sürekli kendinde tutarak oynatan, şişirme ve rastgele toplarla değil, olabildiğince pasla çıkan bir takım yaratma aşamasında. Hücum gücü yüksek, seyir zevki veren bir Galatasaray bekliyor, bu sezon futbolseverleri ve Galatasaray tutkunlarını. Daha Linderoth, Mehmet Topal, Elano gibi isimlerin de takıma katılmadığını göz önünde bulundurmak gerekir tabii..

Eksikler yok değil, elbette mükemmellik aramıyorum ancak eskilerin dediği gibi "Kervan yolda düzülür". Yeter ki, kervanın hareket alanı kısıtlanmasın...

Umarım bu sezon daha farklı bir lig izleme şansına sahip oluruz. Heyecanı, çekişmesi, kalitesi ile.

2 yorum:

akakiyeviç dedi ki...

Abi yine çok güzel bir yazı yazmışsın.Tanıdığım çoğu blogdan güzel yazıyorsun artık senin de bloglarda reklamını yapma vakti gelmedi mi?

koala dedi ki...

Arif teşekkür ederim değerlendirmen için. Valla reklam yapmıyorum. Böyle kendi janrımda yazmaya devam edeceğim. Bu arada sen de sık sık yazarsan iyi olur..

Sevgiler.