13 Haziran 2010

Irkçılık sınırlarındaki Üründül'e ithafen


Aslında Gana-Sırbistan maçına dair bir şeyler söylemek istiyordum ama maç boyunca beni çileden çıkaran Ömer Üründül'e 'değdirmeden' olmaz.

Ömer Üründül, sonuçsuz kalan her Gana atağı sonrası "Son hareketlerde ne yapacaklarını bilmiyorlar", "Düşünemiyorlar" türünden gerzekçe ifadeler, saha kenarında dans eden seyirciler hakkındaki "Ben hayatımda böyle bir şey ilk kez görüyorum" yorumlarıyla birleşince deliye dönmeme yetti.

Önce adama sorarlar, bıyık altından dalga geçtiğin, düşünme ve karar verme yetileri hakkında aşağılayıcı boyutlara ulaşan Gana Milli Takımı'nın kaç oyuncusu yurtdışında futbol oynuyor, senin Türk Milli Takımı'nın oyuncuları hangi takımlarda oynuyor?

Ben söyleyeyim birkaçını: Asamoah Gyan-Rennes, Kwadwo Asamoah-Udinese, Hans Sarpei-Leverkusen, John Mensah-Lyon (Sunderland'de kiralık geçirdi sezonu), Isaac Vorsah-Hoffenheim, John Paintsil-Fulham, Anthony Annan-Robenborg, Kevin-Prince Boateng-Portsmouth....

Takımın neredeyse tamamı Avrupa'nın kalburüstü liglerinde ve takımlarında futbol oynuyor. Bak bakalım bir de senin Dünya Kupası'na bile göremeyen milli takımındaki oyunculara. Her atak golle mi sonuçlanmak durumunda ya da her futbolcu son hareketlerinde en doğru hamleleri mi yapıyor. Herif ezbere almış 'carcar' konuşuyor.

Dönelim saha kenarında dans edenler meselesine. Hayatında hiç görmemişmiş. Doğru senin ülkende sahaya koltuk fırlatılıyor, tribünlerinde adam öldürülüyor, elektronik ıslıklar çalınıyor, oyuncuların gözüne lazerler tutuluyor, kaleci kulaklarında maytap patlatılıyor, 90 dakika su fıtlatılıyor, tribün koltukları yakılıyor. Bu liste böyle uzayıp gidiyor.

Keşke senin ülkende insanlar, bu saydıklarım yerine saha kenarında dans etse. İnan çok daha 'medeni' bir davranış biçimi. Ulan, herifi duyan İsveç'te, Danimarka'da filan yaşadığını sanacak.

Bu ülkede, kıyas götürmeyecek biçimde daha beterleri yaşanırken, insanların sahanın kenarında dans etmesi seni neden rahatsız ediyor? Neden aşağılama boyutlarına kadar getiriyorsun hadiseyi? Bırak işte, insanlar dans etsinler. Niye batıyor, nerene batıyor, neden batıyor?

Maça gelelim. Çok açık ve net biçimde Gana hak etti. 90 dakika boyunca galibiyet niyeti gösteren takım Gana'ydı. Sırbistan, izlediğimiz diğer maçlarda olduğu gibi uzun toplarla kanatlara inip, sonuca gitmek istedi ama Gana kanatları gayet başarılı biçimde tıkadı.

Yeri gelmişken tekrar belirteyim, dünkü Crouch ve Heskey örneğinde görüldüğü üzere Sırbistan'ın forvetinde oynayan Zigic türü adamlar, dünya üstünde oynanan futbolla karşılaştırıldığında çağ dışı kalıyor. Kaldı ki, Heskey'nin en azından belirli bir fiziki üstünlüğü var, Zigic de bu da yok. Orta yapacaksın da, o orta Zigic'in kafasını bulacak da, Zigic o kafaya vuracak da, o top kaleye gidecek de. Oh anam oh! Orta sahadan şut çekerim, gol olma şansını daha fazla artırmış olurum en azından.

İlginçtir, oyuna yedek giren oyuncular, ard arda iki maçta kader belirledi. Slovenya-Cezayir maçında, oyuna sonradan giren Abdelkader Ghezzal'ın kırmızı kartı sonrası maçın şekli değişti, bu maçta da Kuzmanovic'in ceza alanı içinde topu elle kesmesi maçın dengesini değiştirdi. Bundan sonra oyuna her yedek giren adama bir başka gözle bakmaya başlayacağım.


Sırbistan'i hiç beğenmedim. Zaten oldum olası böyle statik futbol oynayan takımlara illet olmuşumdur. Umuyorum ikinci turu görmezler. Gana ve Avustralya el ele çıksın, benim de içimin yağları erisin.

7. maç oldu izlediğimiz. Gerçekten yazık olmuş gidemememiz. Şu Dünya Kupası'nda heyecan yaratacak, ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir takıma henüz rastlamadım. Türkiye bu boşluğu müthiş doldururdu ve Afrika'nın gözbebeği olurdu ama işte Ömer Üründül zihniyetli, kendinden başka herkesi küçük görme hastalığı yaşayan ülke insanım, bu embesil fikirden sıyrılamadığı sürece, bizden bir bok olmaz.

6 yorum:

nemanja dedi ki...

dünkü nijerya maçında da aynı yorumları yapmıştı. ben onun yorumladığı maçları internetten spikersiz olarak izliyorum. vuvuzela sesi bir yerden sonra rahatsız etmiyor, ama bu herif öyle değil..

Koray Özdemir dedi ki...

E haksız mı Ömer Üründül? Afrika takımlarında genellikle bitirici oyuncular azdır. Bunun ırkla ilgisi yok, oyuncunun futbol içi ve futbol dışı eğitimiyle ilgisi var. Afrika'da da bu ikisi doğal olarak zayıf. Bunun ırkçılıkla ne ilgisi var? Örnek verdiğiniz pozisyonlardan birinde de forvet tek başınaydı, arkasında kimse yoktu ve topu arkasına doğru şişirdi, bunun doğrudan futbol bilgisiyle ilgisi var. Üründül haklı.

koala dedi ki...

@ Koray Özdemir; Söylediği sorun her futbolcuda olabilecek bir şey. Aynı maçta Jovanovic de orta yapmak yerine şut çekti ama benzer bir yorum yapmadı. Afrika takımlarında bitirici oyuncu az yorumu tamamen kişisel fikrin. Sana bir çırpıda adam sayarım bitirici oyuncu anlamında. Üründül bunu sadece Afrika takımları için yapıyor. Kaldı ki, Üründül bir İngiliz ya da Alman olsa nispeten haklı olur ama Türk olunca biraz komik oluyor. Bu ülkede herkes fundemantal'ını süper alıyor ya. 35 yaşını bitirip, futbolu bırakan ama orta yapmayan futbolcularla dolu bu ülke.
Neyse benim futbol bilgim 'kısıtlı'. Belli ki, daha iyi biliyorsunuz o yüzden siz haklısınız (!)

Koray Özdemir dedi ki...

Birine "fundemental'ı kötü" demek için harika bir fundemental eğitimi mi almak gerek? O zaman "Büyük bestecilerin neredeyse hiçbiri Britanya'dan çıkmıyor" demek için de Mozarteum Akademisi'ni mi bitirmek gerek?

Eleştiri ya da fikir yürütme için kimlik aramakla senin eleştirdiğin şeyler sence bir değil mi? "Üründül bir İngiliz ya da Alman olsa nispeten haklı olur ama Türk olunca biraz komik oluyor" demek oryantalizmin dikâlâsı değil mi?

Bir çırpıda isim saymak değil mesele, izlediğin Afrika ülkelerinin maçında oyun zekâsı hissediyorsan bir şey diyemem sana, ama ben hissetmiyorum. Bugün Gana da oyun zekâsıyla değil, fizik gücüyle kazandı.

Yazıda da, yorumuma verilen yanıtta da çok acele yargılar var.

koala dedi ki...

@ Koray Özdemir; Birincisi verilen örnek üstüne söylediğim bir şeyden bana ırkçı yaftası yapıştırmak anlamsız.

İkincisi, fundamental hadisesini geçtim "Düşümemiyorlar" ne demektir? Bunu açıkla yeterli bana.

Adsız dedi ki...

Afrikalı oyunculardaki mental eksiklik bariz. Fakat bu onların "düşünemediği" anlamına gelmez. Tek sebebi altyapı eksikliğidir. O çocuklar çıplak ayakla futbol oynarken yaşıtları Clariefontaine gibi akademilerde yetişiyor. Bugün Barış Özbek gibi bir kıt akıllının bile Alman altyapısından çıktığını ayırt edebiliyorsak, bunu Ömer Üründül de bilmeli.

Eğer biz Üründül'ün söylediklerinde "Avrupa'daki gibi altyapı eğitimi almıyorlar, yoksa bunun başka bir şeyle alakası yok" minvalinde bir cümleyi duysak, kimseyi ırkçılıkla yaftalamayız. Ama o bunu hak etti söyledikleriyle. Fransa altyapısı çıkışlı Afrikalıları bi izlesin bakalım -mesela Fransa Milli Takımı'ndakileri, o zaman da "düşünemiyorlar" diyecek mi?