16 Eylül 2010

Bireysel kurtuluşun dayanılmaz cazibesi


Sinem Örsçek, 4 Temmuz 2009'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yolunu kesti ve "İki üniversite bitirdim. İşsizim. Bu insanlar sizi neden alkışlıyor anlamıyorum. Bu ülkede neler oluyor bilmek istiyorum. Biri söylesin" diyerek, bir nevi kahramanlık yapmıştı.

O gün yapılan haberleri, yazılan çizilenleri o kadar iyi anımsıyorum ki. Facebook üstünde binlerce insan tebrik etti, "İşte birisi nihayet tepki verdi" diyerek, Türkiye'de muhalefet havarisi bile ilan edildi.

Zaman geçti Sinem'e Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün girişimiyle Antalya'daki 5 yıldızlı bir otelde iş bulundu. Sinem 6 ay içinde bir şirket yöneticisi ile evlendi ve işi bıraktı.

Sinem artık yırttı. Çünkü şirket yöneticisi bir eşi var. Abdullah Gül'ün karşısına çıktığı gündeki koşullar değişti.

Şimdi Sinem, kendi deyimiyle "Milli beka açısından en az 3 çocuk yapacakmış"

Üstelik isimlerine de 'Recep', 'Tayyip' ve 'Abdullah' koyacakmış.

İşte Türk halkının yapısı budur. Yani her koyunun kendi bacağından asıldığı bir ülkedir. Yırttığın andan itibaren her şey geride kalır. Hatta öyle bir kalır ki, iş cıvık cıvık bir yalakalığı dönüşüp, 3 çocuk yapıp, isimlerine de Tayyip, Recep ve Abdullah koymaya kadar gider.

Sinem işin kolayını bulmuş. Hep birlikte takip edeceğiz. Bu haber sonrası ne eşinin ne de kendisinin sırtı yere gelmez. Hatta ben yakın zamanda Akp'den siyasete de atılmasını bekliyorum.

Bu ülkede ne yazık ki, bu yüzden kitlesellik olmuyor. Herkes bireysel olarak yırtmanın peşinde. Bireysel açıdan refaha ulaştığınız an, bulunduğunuz kitlenin içinden sıyırırsınız kendinizi. Hatta artık onları aşağılayabilirsiniz de.

İşin yapış yapış yalakalık kısmına girmeyeceğim, kendine bunu yediren insandan zaten bir bok olmaz.

Sinem'e çağrım şu; çocuk isimlerini, Recep, Tayyip ve Abdullah olarak düşünmüşsün ama eğer kız olursa Hayrünnisa, Emine ve Sümeyye de koyabilirsin.

Sinem uyanık ama isim konusunda biraz şaşırmış garibim.

Niye yazdım? Çünkü bu ülke Sinem'lerden oluşuyor. Bu ülkede Sinem gibi zengin kocaya kapağı atmaya çalışan tonla hatun var. Bir biçimde yırtmak için kendini bile satabilecek tonla insan var. O yüzden referandum sonuçlarına kimse şaşırmasın.

Yırtmak iyi geliyor gelmesine ama insanın onurunu yırtıp atması şerefini beş paralık etmesi çok adice geliyor bana.

Bak gördün mü, yine midem bulandı. Ben kusmaya gidiyorum...

14 yorum:

Adsız dedi ki...

Sus payı.

Türkiye'de her kademede onursuzca teklif edilen, onursuzca kabul edilen masum rüşvet.

Hayrını görsün Sinem Hanım.

koala dedi ki...

@ Chao Grey; valla verilen sus payına itibar edip, kendini satmak bambaşka bir şey. mideleri kaldırıyorsa söylenebilecek bir şey yok

bora dedi ki...

Yahu ben de tam, bir sinem vardı, noldu ona diye soracaktım. meğersem kız gol olmuş.

Unknown dedi ki...

yok artık, isimlerini vermeyi düşünmesi doğru mu gerçekten?
eğer böyle bir şey varsa ne demeli bilemedim şimdi yahu!

brk dedi ki...

evinin kadını olmak için 2 üni bitirmesine gerek yoktu dicem ama bu ara bu kesimde akıllandı direk başı kapalı okumamışları pek tercih etmiyorlar. kültürde onlar için önemli imiş. isimleri koyduktan sonra kapanırda zaten nolcak...

aksilaz dedi ki...

El öptürmeyede Pensilvanya'ya gider artık.

Manuel Calavera dedi ki...

Bir de etin kilosu cok pahali diyorlar.

koala dedi ki...

@ Manuel Calavera; özet olmuş, tebrikler

Ozan dedi ki...

artık bu kanıya kesinlikle vardım her insanın bir bedeli varmış eğer böyle birşey başıma gelicekse kendimi satmadan Allah canımı alsın başka birşey istemem

il Capitano dedi ki...

@chao grey

hayrını mı görsün?valla kimse kusura bakmasın yediği haram lokma kendisinden çıksın,çocuğuna torununa kalmasın!fahişelere,konsomatrislere namussuz derler bu kızımız çok mu namuslu?

Mario Jardel dedi ki...

işte terazinin bir kefesine konulan idealler ile para dengesinde paranın karşı kefedeki her şeyden ağır bastığının çok net bir fotoğrafı.. Yazık demek istemiyorum o kadar çok dedim ki artık bu kelimenin ne bir değeri ne bir anlamı kaldı...

RicardoSomocurcio dedi ki...

Yoksulluk, geleceksizleştirme vs. böyle insanlar üreten bir düzende yaşıyoruz. Normaldir. Bunun haberinin yapılması, insanların sinem örsçek'e kıl olmasını sağlayabileceği gibi ters etki de yaratabilir sanırım. Yani, biz de gemiyi bir an önce kurtarsak diyecektir insanlar içten içe...

maRco dedi ki...

ozanın dediği gibi aslında her insanın bi bedeli varmış, ne evliliği yaptı bu hanım kızımız artık pek kanaat getiremeyecem ama aşk evliliğinle mantık evliliğinin araındaki tek fark üstünde tepinen terli adamın fark edildiği zamandır, sinemcik şuan hangi hissiyatta çok merak ediyorum açıkcası

Adsız dedi ki...

Webmaster cok tesekkurler...

Selamlar Elen