Biraz önce istatistiklerine baktım Necati Ateş'in. Galatasaray'daki gol ortalaması neredeyse maç başına 0.5'e denk geliyor. Bir forvet için hiç fena sayılmayacak bir rakam.
Sezonlar itibariyle Necati Ateş 2003/04'te 14 maçta 9, 2004/05'te 34 maçta 15, 2005/06'da 28 maçta 18 gol atmış. Toplamda 76 maçta 42 golü var yani. Oynadığı sürenin toplamı 5867 dakika.
Aynı sezonlarda Galatasaray'ın diğer golcülerinden Hakan Şükür 89 maçta 38, Ümit Karan 37 maçta 20 ve Hasan Kabze 30 maçta 14 gol atmış. Sırasıyla bu oyuncuların aldıları süreler Hakan Şükür 7075, Ümit Karan 2186, Hasan Kabze ise 717 dakika forma giymiş.
Rakamlara baktığımızda Necati Ateş, Galatasaray'ın en golcü ismi oynadığı sezonlar dahilinde. Oyunu sürekli dikine oynayan, güçlü yapısı, ince bilekleri ve hava hakimiyeti ile adından sıkça söz edilen bir oyuncuydu.
Galatasaray taraftarı ile arasında anlaşılmaz bir biçimde kara kedi girdi. Ruhsuz futbol oynamak, formasını terletmemekle suçlandı. Önce tribünlerden küfürler edildi, sonra kamp döneminde yumruklu bir kavga ve en sonunda da uçakta tartaklandı. Muhtemelen Necati Ateş ile Galatasaray arasındaki bağların kopması aynı zamana denk geldi.
Kalli dönemi çattı ve Necati kadro dışı bırakıldı. Tabii ki, Necati'nin de bu dönem kilo alması, belinin kalınlaşması gibi kendine bakmamakla ilintili birtakım hataları olmadı değil.
Seyirci ile arasına giren o kalın çizgiyi aşmakta zorlandı. Her televizyona çıktığında bunu üstüne basa basa anlattı. Belki daha narin ve daha zeki bir biçimde yapabilirdi bunu ancak her ortalama Türk futbolcusu gibi davranmayı seçti.
Sonra kiralık dönemleri başladı; Ankaraspor, İBB, Real Sociedad. Transferin son gününe gelindiğinde Galatasaray-Necati Ateş ilişkisi tamamen bitti.
Tabii herkesin kişisel fikri var Necati Ateş hakkında. Benimkiler genel anlamda bana bu yazıyı yazdıracak noktaya geldiğime göre iyi. Ben onu hep iyi anımsayacağım ve taraftarın kurban ettiği bir Galatasaray futbolcusu olarak hatırlayacağım. Ve Necati'yi Olimpiyat Stadı'ndaki gol sevinciyle hatırlayacağım hep.
Her ne kadar kendi hataları da olsa, söz gümüşse sükût altındır sözünü idrak edemese de, Necati'nin hâlâ çözemediğim bir komployo kurban gittiğini düşüneceğim. Birçok kişi bu söylediğime kızabilir ama benim için öyle. Bana bunu söyleten rakamlar ve oynadığı futbol.
Bu da hatıra olsun.
3 yorum:
Özellikle Adana'dan geldiği sezon çok iyi oynamıştı.
Canaydın yönetiminin yaptığı en iyi transferlerden biridir.
Hemde Antalya'ya gitmesine bir anlam veremedim.Anadolu'da o kadar gol atma sıkıntısı çeken takımlar dururken(gençler,ank.gücü,denizli)
necati ilk başlarda sadece sahada neler yapabilirime odaklan dı ve başarılı oldu ancak lincoln transferinde schalke benim bildiğim necatiyi istedi takas usulu ama kabul görmedi lakin necati o dakkadan sonra ben neymişim dedi ve onun hatlarda kopuklk başladı yönetime bile kafa tuttu sonuçta da gönderildi
@ Adsız;
Necati ve Galatasaray arasında iplerin kopması daha önceleri oldu. Bu adamlar sonuçta genç ve birçoğu cahil ne yazık ki. Bu yaşta, bu şöhrete sahip, bu paraları kazanan insanların dik başlı olmaları da gayet doğal.
Bir adamı döversen, tartaklarsan dik başlı olmamasına imkân yok. Bu devirde kimse soluna tokat yediğinde sağ yanağını göstermiyor.
Necati'ye yapılan tezgâh Galatasaray tarihinde eşi benzeri görülmemiştir. Tezgâhın başrolünde birkaç it-kopuktan başka kimse de yoktur
Yorum Gönder